Attila: Yaşadığı Dönemi Titreten ‘Tanrı’nın Kırbacı’

2977

Bazılarının korkulu rüyası, bazılarının ise kahramanı oldu. Tarihin tozlu sayfaları onu “Tanrı’nın Kırbacı” olarak yazdı. Yaşadığı dönemi titreten bu Türk kimdir?

Attila, Muncuk Han’ın oğlu olarak 395 yılında dünyaya gelmiştir. İsminin kökeni hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi ismin Gotça dilinde baba manasına gelen atta ile küçültme eki olan ila ekinin birleştirilmesi ile oluştuğu, ve “küçük baba” manasına geldiğidir. Bir diğer görüş ise ismin Türki diller kökenli olmasıdır. Ukraynalı dil bilimci ve türkolog Omeljan Pritsak, ̕Άττίλα (Atilla) isminin Türki kökenli es (eski, büyük) ve t il (deniz, okyanus) kelimeleri ile /a/ son ekinin birleştirilmesinden oluşmuş olabileceğini ve es kökünün zamanla as olduğunu savunmuştur. Bu haliyle attíl- (< *etsíl < *es tíl) olan kelime “okyanusların yöneticisi” manasına geldiği düşünülmüştür. Bilinen en yaygın görüş ise, Attila isminin  Volga Nehri’nin eski adı olan “Atıl-İtil” kelimelerinden türetilmiş olduğudur. İsmi aslen “Attila” olsa da ülkemizde yaygın olarak “Atilla” şeklinde kullanılmaktadır.

Attila ve ağabeyi Bleda, Hun İmparatorluğu’nun en güçlü ailesinin üyeleridir. 420’lerde ve 430’ların başında, Hun kardeşlerin amcaları, Octar (Uptaros) ve Ruga (Roga veya Rua) Hun İmparatorluğu’na hükmetmişlerdir. Attila ve Bleda; okçuluğu, kılıç ve kement kullanımını, atlara nasıl binileceğini ve nasıl bakımının yapılacağını, askeri ve diplomatik taktikleri en iyi şekilde öğrenmişlerdir. Gotik ve Latin dilini de konuştukları düşünülmektedir.

Babası öldükten sonra bozkırda yaşarken bulunan Attila ve kardeşi Bleda, amcaları Rua’nın sahip çıkmasıyla onla birlikte yaşamaya başlamışlardır. Hun Devletinin başında olan Rua öldükten sonra kardeşi Bleda ile beraber Hun İmparatorluğu’nun ortak hükümdarı olmuştur. 445 yılına gelindiğinde Bleda ölmüştür ve Attila artık tek hükümdardır.

Nakara isimli esir biz kıza aşık olmuştur ve onunla evliliğinden, Attila’nın bir oğlu olmuştur. Nakara doğum sırasında hayatını kaybetmiştir.

Attila, Roma ve Cermen tarafından yakından tanınan bir şahsiyettir. Attila hükümdarlığı boyunca Batı ve Roma İmparatorluklarına karşı seferler düzenlemiştir. Bu sebeple Orta Çağ batı kaynaklarında acımasızlığı ile ün salmıştır. Avrupa’da “Tanrı’nın Kırbacı” olarak anılmaktadır. Bu ismi tercih etmelerinin nedeni, günahlarından dolayı Tanrı’nın kendilerini cezalandırmak için Attila’yı gönderdiğine inanmalarıdır.  Buna karşın Cermen (Alman) efsanelerinde Attila, çok büyük ve iyiliksever bir hükümdardır. Bazı tarihçiler bunun sebebini, Attila’nın sarayında çok sayıda Germen hükümdarının yaşamış olmasına bağlamaktadır.

Attila’nın adı, önemli destanlardan biri olan Nibelungen Destanı’nda da geçmektedir. Hun-Germen savaşlarını anlatan bu destanda, Attila, Etzel ismiyle geçmektedir. Etzel, kudretli bir otoriteye sahip, barış yanlısı bir hükümdardır. Savaşçılığı ise, sadece asilere karşı kılıç kuşanması anlatılarak göz önüne serilmiştir. Aynı destanda, Attila’nın asil ruhlu bir hükümdar olduğu da belirtilir. Hatta, Avrupa Hun İmparatorluğu’na başkentlik yapan Etzelburg isminin de, bu efsanedeki hükümdar isminden geldiği bilinmektedir.

Attila’nın Batı Roma İmparatorluğu’na sefer düzenlemesi üzerine III. Valentinianus, seferi durdurması konusunda Attila’yı ikna etmesi için Papa I. Leo’yu göndermiştir. Attila seferi durdurmuştur. Romalıları haraca bağlamıştır. Bu olay nedeniyle, papanın diz çöktüğü tek insan evladının, Attila olduğu anlatılmaktadır.

Attila, İtalya dönüşü Burgundlar’ın prensesi İldiko ile evlenmiştir. İldiko’nun Attila’yı zehirlediği rivayet edilmektedir. Romalı diplomat Priscus’a göre Attila, evliliğini kutladığı ziyafetten sonra şiddetli bir burun kanaması geçirmiştir ve bilincini kaybedip ölmüştür. Ayrıca Priscus, Attila’yı şöyle tasvir etmiştir:

“Kısa boylu, geniş göğsü olan, gözleri küçük, burnu yassı ve ince grimsi sakalları olan, bronz tenli.”

Attila’nın mezarının yeri kesin olarak bilinmemektedir. Cenazesine katılanlar, mezarın yerinin bilinmemesi için öldürülmüştür. Fakat tarihçiler arasında Tuna Nehri’nin yatağının bir süreliğine değiştirildiğine ve hazineleriyle birlikte Attila’nın nehrin altına gömüldüğüne, daha sonra da nehir yatağının eski haline getirildiğine dair yaygın bir inanış vardır. Nehrin aşırı uzunluğundan ve birçok ülkeden geçtiği için bürokratik sorunlar çıkacağından kazı çalışması yapılamamaktadır.

KAYNAK

https://en.wikipedia.org/wiki/Attila

https://www.history.com/topics/ancient-middle-east/attila

https://en.wikipedia.org/wiki/Ildico

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

 

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz