İsrail’in Afrika Politikasına Bakış

698

14 Mayıs 1948 yılında imzalanan İsrail Deklarasyonu ile resmi olarak ülke statüsünü kazanan İsrail, geçmişten günümüze Ortadoğu coğrafyasında gücünü artıran bir ülke olmuştur. Nitekim konu Ortadoğu olduğu zaman İsrail akıllara gelen aktörlerin başını çekmektedir. Ülkemiz ise İsrail ile her ne kadar günümüz koşullarında politik olarak zıt kutuplarda yer alsa da ticari antlaşmalar yapmakta ve ilişkileri sürdürmektedir. Bu yazımızda ise bu kadar popüler olan ama pek iyi tanımadığımız bu ülkenin Afrika politikasına bir bakış atarak İsrail’i biraz daha tanımaya çalışacağız.

İsrail, Afrika ülkeleri ile onların sömürgeci ülkelere karşı verdiği savaşları örnek göstererek kendisini bölge ülkeleriyle ortak paralelde tutmaya gayret göstermiş ve bu hareketle Afrika politikalarına yön vererek bölge ülkeleriyle sıkı ilişkiler kurmayı misyon edinen bir ülke olarak karşımıza çıkmaktadır. Açıkçası, İsrail’in bölgedeki politikaları bir sistem izlemeye çalışsa da meydana gelen global ve bölgesel olaylar kimi zaman İsrail’in politikalarında kırılmalara neden olmuştur. Ülkenin bu dönemdeki dış politikasında, güvenlik ve eğitime dayalı programlar, teknik iş birlikleri, karşılıklı ticaret ve mali girişimler öncelikli konular arasında yer almaktadır.

Sahra Altı Afrika Ülkeleriyle İsrail’in ilişkileri 1950’li yılların ortalarına kadar gitmektedir. 1956-1973 arasındaki dönemde İsrail’in Sahra Altı Afrika Devletleri ile ilişki kurmak istemesi, uluslararası ortamda kendini yalnız hissettiği bir dönemde ve Orta Doğu’daki varlığını kabul etmeyen Arap devletleri arasında üst düzeyde olan güvenlik endişeleri kapsamında dost ve müttefik arama ihtiyacından doğmuştur. [1]

Stratejik ve politik nedenlere ilave olarak Afrika’nın coğrafi anlamdaki yakınlığı ticari alışverişin önemini de ön plana çıkarmıştır. Bu kapsamda, Afrika İsrail malları için bir pazar ve aynı zamanda bir hammadde deposu olarak görülmüştür.[2]

Afrika ülkelerinin 1950’li yıllarda kazandıkları bağımsızlıklarıyla birlikte İsrail, Afrika’ya olan siyasi serüvenini başlatmıştır ve ilk girişimi de bölge ülkesi Gana olmuştur. İsrail’in oluşturduğu “Çevre Doktrini” kapsamında ilk temas 1956 yılında Akra/Gana’da kurulan İsrail Konsolosluğu olmuştur. Gana’da kurulan diplomatik misyon ile ilk adım atılmış, ilişkiler resmiyet kazanmış ve 60’lı yılların başından itibaren bölge ülkeleri ile olan yakınlaşmalar Fildişi Sahili, Nijerya, Sierra Leone ile devam etmiştir. Bu yakınlaşmalarda dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Golda Meir’in etkisi ve İsrail’in daha önce herhangi bir sömürgeci geçmişi olmaması Afrika ülkeleriyle ilişkileri bağlamında oldukça önemlidir. Bu yakınlaşmalar dünya kamuoyunda ise çok farklı ve tuhaf karşılanmış olsa da İsrail tam olarak 33 ülkede Diplomatik Vizyon kurmuş ve bölgeye çeşitli sektörlerde bulunan birçok uzmanını ve önemli diplomatlarını göndermiştir.

Ancak 1973’deki Yom Kippur Savaşı ve onu izleyen küresel petrol krizinin etkisi ile Arap devletlerinin Sahra Altı Afrika ülkelerine ucuz fiyatlı petrol satışı ve finansal destek vaatleri karşılığında İsrail ile bağlarını koparmalarına yönelik baskısı işe yaramıştır ve süreç İsrail’in aleyhine sonuçlanmıştır. Fakat diplomatik ilişkilerin kopma noktasına gelmesi İsrail’in bölge ülkeleri ile sürdürdüğü ticari ve ekonomik ilişkileri etkilememiştir.

Yom Kippur Savaşı sırasında İsrail’in bölgede mevzi alan tankları

İsrail ile bölge ülkeleri arasındaki iş birliği diplomatlar ve askerlerin yerini alan iş adamları ve tüccarlar tarafından yürütülmüştür. Bu kişiler diplomatik ilişkilerin olmadığı bir ortamda Afrikalı liderlerle İsrailli yöneticiler arasındaki bağın kopmamasını sağlamışlardır. İlişkilerin başladığı 1950’li yıllara oranla resmî ilişkilerin olmadığı 1970’lerde iş birliği yapılan ülkeye göre ticaret hacminde 5 kata varan artışlar yaşanmıştır.[3]

İsrail bu dönemde 60’lı yılların realizmini kenara bırakarak daha pragmatik ve ticari kaygılara yönelik bir bakış açısı ile Afrika politikasını yürütmüştür. Bunu takiben 1975 yılının 10 Kasım günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Siyonizm’i ırkçılık olarak tanıması kararına 16 Afrika ülkesi çekimser oy kullanmış ve 5 ülke de bu kararı reddetmiştir.

1980’lerden itibaren ilişkilerdeki donma süreci yerini yakınlaşmaya bırakmıştır. Bunun başlıca sebebi, 1979’da Mısır ve İsrail arasında imzalanan barış anlaşmasıyla beraber artık Afrika ülkelerinin taraf olma zorunluluğu olmamasıdır. Fakat İsrail bu dönemde bölge ülkelerine karşı yaklaşımlarında daha seçici davranmıştır. Bu nedenle ticari ilişkiler artış göstermiş olsa da diplomatik ilişkiler daha yavaş seyretmiştir.  Ancak, 90’lı yıllara gelindiğinde Sovyetler Birliğinin çöküşüyle ortaya çıkan politik boşluk ve bununla beraber ABD’nin bölgede tek küresel güç olarak kalması, ayrıca bu iki nedenle birlikte Filistin-İsrail anlaşmazlığının Oslo süreci ile diplomatik bir zemine yönlenmesiyle diplomatik yakınlaşmalar ivme kazanmaya başlamıştır ve bu dönemde Afrika genelinde 30’un üzerinde ülke ile diplomatik ilişkiler yürütülmüştür.

1990’lar boyunca Sahra Altı Afrika ülkeleriyle ikili ilişkiler tesis edil-mesine rağmen, İsrail’in farklı bölgelerde yer alan devletlerle olan ilişkilerinin de gelişme kaydetmesi İsrailli yetkililerde diplomatik önceliklerin belirlenmesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu dönem, İsrail’in yalnızca Sahra Altı Afrika ülkeleri değil, Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan ve Kuzey Afrika ile Orta Doğu’daki bazı ülkelerle de ilişkilerinin geliştiği bir dönem olmuştur. Bu nedenle, aynı 1980’lerde olduğu gibi ekonomik ve stratejik nedenler İsrail’in üst seviyede iş birliği yapacağı ülkelerin belirlenmesinde öne çıkmıştır.[4]

İsrail’in Afrika ülkeleri ile ilişkileri (AFP)

İsrail’in 1956’dan günümüze Gana ile başlattığı ve bununla beraber stratejik ve ekonomik hedefleri doğrultusunda yürüttüğü Sahra Altı Afrika ülkeleri ile ilişkileri, 1973 sonrası yıllarda düşüşe geçmesine rağmen 1990’lar boyunca resmî temasların tekrar yapılandırılmasıyla belli bir standarda erişmiştir. Arap-Israil çekişmeleri ve ilişki kurduğu ülkelerin çoğalması bağlamında Afrika ülkelerine karşı durağan bir politika sergileyen İsrail, 2000 yılından sonraki uluslararası konjonktürde yalnız kalmaya başladığını hissetmiş ve yeniden Sahra Altı Afrika Ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmeyi hedeflemiştir.İsrail günümüzde hala bölgesindeki ve komşusu olan ülkelerle problem yaşamaktadır. Bu bağlamda İsrail yeni devletlerle ve Afrika ülkeleri ile ilişkilerini geliştirme sinyallerini günümüzde de göstermektedir.

[irp posts=”24149″ name=”İsrail Seçimleri ve Yeni Dönemde Türkiye-İsrail İlişkileri”]

KAYNAK

Jacob, Abel. “Israel’s Military Aid to Africa, 1960-1966”, The Journal of Modern African Studies, Vol.9, No.2, August 1971

Keinon, Herb. “Israel seeks new friends to counter Islamism”, Jerusalem Post, 2 Aralık 2011,

Oded, Arye. Africa and the Middle East Conflict, Boulder: Lynne Rienner, London, 1987.

Chazan, a.g.m.,

Tüysüzoğlu,Göktürk. “İsrail Yalnızlaşıyor”, 7 Temmuz 2012, Erişim Tarihi: 10 Tem- muz 2012, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu

[1] Agdemir Murat. İSRAİL’İN DIŞ POLİTİKASINDA BİR HAREKET ALANI: SAHRA ALTI AFRİKA ÜLKELERİ İLE İLİŞKİLER

[1] 9 Naomi Chazan, “Israel and Africa: Challenges for a New Era”, Roselyn Bell ve Michael Weintraub (Eds.), Israel and Africa: Assessing the Past, Envisioning the Future, American Jewish Committee’s The Africa Institute & Tel Aviv University’s The Harold Hartog School, May 2006, s.2

[1] Agdemir Murat. İSRAİL’İN DIŞ POLİTİKASINDA BİR HAREKET ALANI: SAHRA ALTI AFRİKA ÜLKELERİ İLE İLİŞKİLER

[2] 9 Naomi Chazan, “Israel and Africa: Challenges for a New Era”, Roselyn Bell ve Michael Weintraub (Eds.), Israel and Africa: Assessing the Past, Envisioning the Future, American Jewish Committee’s The Africa Institute & Tel Aviv University’s The Harold Hartog School, May 2006, s.2

[3] Arye Oded, Africa and the Middle East Conflict, Boulder: Lynne Rienner, London, 1987, s.162-172.

[4] Chazan, a.g.m., s.9-10.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz