Belarus Protestoları Hakkında Değerlendirmeler

310
Belarus Protestoları
Belarus Protestoları

Son Sovyet Beyaz Rusya

1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan eden ülke, birkaç sene sonra rotasını yeniden Moskova’ya çevirmiştir.

Lukaşenko ve Putin
Lukaşenko ve Putin

Belarus’un SSCB’den ayrıldıktan sonra ilk etapta Şuşkeviç önderliğinde liberal politikalar yürütme adına eylemler gerçekleştirdiği ancak başarısız olduğu söylenebilir. Enflasyonun artışı, işsizliğin çoğalması, fabrikaların kapatılması gibi olumsuz hadiseler, eski bir Yüksek Sovyet üyesi Lukaşenko’nun destek kazanmasına sebep olmuştur.

Lukaşenko ilk olarak eski Sovyet anayasasının güncellenerek kabul edilmesini onayladı. Ve modern bir Sovyet sistemi uygulanacağına dair halka vaatler verdi. Sovyet dönemindeki bazı uygulamalar geri getirildi. 2000’li yıllara gelindiğinde Belarus ekonomik olarak daha da güç kazansa da Rusya ile olan yakın ilişkileri sebebiyle ve liberal ekonomiye mesafeli duruşuyla ABD ve AB tarafından ekonomik yaptırımlarla karşılaştı.

Belarus Bayrağı
Belarus Bayrağı, Önce ve Şimdi

SSCB döneminden farklı olarak sadece bayrağındaki orak çekici kaldıran Belarus, Avrupa Birliği tarafından getirilen ticaret yasağı sebebiyle ekonomik faaliyetlerini eski Sovyet ülkeleri ile gerçekleştirmektedir. Bugünlerde ise Belarus, ülkede gerçekleşen protestolarla yeniden dünya gündeminde yerini alıyor.

Belarus Protestoları Hakkında Değerlendirmeler

Son beş seçime kadar rahatça zafer kazanan Lukaşenko, bu sebeple özellikle kapitalist ülkelerde Avrupa’nın son diktatörü olarak nitelendirildi. Öte yandan kazandığı beş seçimden sadece birinin uluslararası gözlemciler tarafından takip edilirken özgür ve adil kabul edildiği de biliniyor.

Lukaşenko’nun otoriter yönetimi, koronavirüs tedbirleri konusunda eylemsizliği, bazı muhalif isimlerin tutuklanması, ve Lukaşenko’ya göre batının kirli adımları 9 Ağustos’ta gerçekleşmiş olan seçim öncesinde protestoların başlamasına sebep oldu. Beyaz Rusya Demokrasi Hareketi çatısı altında yürütülen protestolar, seçim sonuçlarının %80’e %10 olarak Lukaşenko lehine sonuçlandığının açıklanmasının ardından alevlendi.

Muhalifetin adayı Svetlana Tsihanouskaya seçim sonuçlarının ilanından beş gün sonra seçimi %60-70 oy oranıyla kazandığını ilan etti ancak bu açıklama, protestolar dışında bir gerçeklik oluşturamadı. Belarus’ta kendisini tehdit altında hisseden Tsihanouskaya kısa bir süre sonra NATO ülkesi olan Litvanya‘ya kaçtı.

Beyaz Rusya Demokrasi Hareketi, Hristiyan Demokratlar, Yeşiller Partisi, Nadzieja, Özgürlük ve İlerleme Partisi, Sosyal Demokrat Meclisi, Genç Cephe, Sosyal Demokrat Partisi, Beyaz Rusya Halk Cephesi, Adil Bir Dünya Hareketi, Birleşik Sivil Parti ve bağımsız Lukaşenko muhaliflerinin oluşturduğu bir hareket olarak yorumlanırken, Lukaşenko’ya göre doğrudan NATO tarafından fonlanmaktadır.

Belarus Protestoları REUTERS/Vasily Fedosenko

Ülke genelinde ortalama 500.000 protestocunun eylemlere katıldığı biliniyor. Eylemler, halen devam etmekle birlikte muhalif Thisanouskaya’nın Litvanya’ya gidişi, Lukaşenko’nun orduya emir vererek gösterilere müdahalede tavizsiz bir tutum izlemesi, Rusya’nın destek açıklaması ve nüfuzunun bölgedeki diğer ülkelere göre daha fazla oluşu, protestoların yönünü Lukaşenko’nun lehine çevirdi demek doğru olacaktır.

NATO’nun Belarus protestolarına mesafeli yaklaşmasının nedeni, Belarus’ta Rus ilhakından çekinmeleri olabilir. Ukrayna’da da benzeri durum yaşandıktan kısa bir süre sonra, Kırım bölgesi Rusya’ya bağlanmış, Donetsk ve Luhansk bölgeleri de Ukrayna’dan fiili olarak ayrılmıştır.

Vladimir Putin
Vladimir Putin

Belarus Protestolarını Tersten Okumak

Belarus Protestoların tersten okuduğumuzda, alışagelmiş “ABD’nin ortalığı karıştırması” tezinden öte bir tabloyla karşılaşmamız mümkündür. Rusya merkezli özel bir askeri şirket olan Wagner Grubu askerlerinin, seçimlerden hemen önce Belarus’ta yakalanmaları ve kısa bir sorgu sürecinin ardından Rusya’ya teslim edilmeleri akılları karıştırmıştır.

Bazı haberlere göre, Wagner Grubu bölgede karışıklık çıkartmak amacıyla görevlendirilmişti. Bu anlamda bakıldığında Rusya’nın, Ukrayna’da gerçekleşen durumun tekrarını oluşturarak, ülkeye müdahale hakkı oluşturmaya çalıştığı da düşünülebilir.

Rusya-Türkiye İlişkileri
Rusya-Türkiye Bayrakları
Rusya – Türkiye İlişkileri Açısından Belarus Gösterileri

Libya ve Suriye’de “orta yolu bularak” hareket eden iki ülke, konu Ukrayna olduğunda, Türkiye’nin NATO ülkeleriyle paralel hareket siyasetiyle tamamen ayrışmaktadır. Türkiye’nin Kırım’ı Rusya toprağı olarak tanımaması, Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri’ni Ukrayna bölgesi olarak kabul etmesi, Ukrayna ile yapılan askeri anlaşmalar gibi gelişmeler, Belarus noktasında da Türkiye’nin NATO siyasetiyle hareket edebileceğinin işareti olarak görülebilir.

Rusya’nın Belarus ile meşguliyeti de aynı zamanda Türkiye’nin Suriye ve Libya’da düşmanı olduğu rejimlere karşı daha esnek bir hareket alanı sağlamasına sebep olabilir.

 

 

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz