Terör Örgütlerinin İncelenmesi: Terörist mi, Savaşçı mı?

566

Giriş

Terörizm hakkında günümüzde hala tüm devletler tarafından kabul edilen tek bir tanım yapılamamıştır. Bunun sebebi, devletlerin eylemleri kendi çıkarları doğrultusunda yorumlamalarıdır. Aynı yorumlama örgütler için de geçerlidir. Saldırganlık boyutunda eylemler gerçekleştiren bir örgüt, bu eylemlerden zarar gören ve görmeyen devletler nezdinde farklı yorumlamalara maruz kalabilmektedir. Şöyle ki; eğer bir devlet, saldırgan eylemden zarar görmemişse hatta bu eylem, devletin uluslararası politikalarını destekler nitelikteyse eylemi yapan örgütü veya bireyi terörist olarak değil özgürlük savaşçısı, hakkını savunan bir oluşum olarak görebilmektedir. Bu durumun tam tersi de gerçekleşebilmektedir. Bir devlet, herhangi bir örgütün eyleminden zarar görmüşse, bu örgütü terörist ilan edip, örgütün destekleyicileri de dahil olmak üzere bu gruba karşı bir mücadeleye başlayabilmektedir. Hatta bu devlet, uluslararası sistemde küresel bir güç ise, yanına diğer müttefiklerini de çekmeye çalışarak ve daha da ileriye giderek haksız savaş vb. işgal eylemlerine kalkışabilmektedir. Bu belirsizlik, devletlerin çıkarlarının uyuşmaması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Terörizm olgusu ve eylemci örgütlerin, terörist veya savaşçı olup olmadıkları tartışmasının temeli yine devletlerin çıkar maksimizasyonu ile ilgili olmaktadır. Bu tartışma temelinde, beş tane terör örgütü analiz edilecek ve yorumlarla desteklenerek bir sınıflandırma yapılmaya çalışılacaktır.

FARC

Bu bağlamda ilk olarak analiz edilecek örgüt FARC, yani “Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri” dir. Adından da anlaşılacağı üzere, Kolombiya’da kurulan silahlı, hükümet karşıtı ve Marksist-Leninist bir örgüttür [1]. Kendilerini halkın savunucusu olarak görmektedirler. Oldukça organize bir örgüt olup kendilerine ait web siteleri bile mevcuttur. Refah dağılımını, fakiri zengine karşı savunan ve nihai amacı Kolombiya hükümetini devirerek başa geçmek olan örgüt, sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri ülke çapında ortadan kaldırmak istemektedir. Örgüt genelde eylemlerini, adam kaçırma, rehin alma, bombalama, kolluk kuvvetlerine saldırı olarak gerçekleştirmektedir. Gelirini ise bu eylemler sonucu fidye alarak, haraç toplayarak veya uyuşturucu ticaretinden sağlamaktadır.

Örgüt, AB, ABD, Kolombiya Hükümeti ve Kanada tarafından terör örgütü ilan edilmiştir [2]. Örgütün eylemlerinin Kolombiya Hükümetini istikrarsızlığa sürüklemesinden ve ekonomik anlamda zarar vermesinden yola çıkılacak olursa, amaçları olan sosyal ve ekonomik eşitliği sağlama konusunda destekleyici hamleler yapmamıştır. Ayrıca, gelirinin büyük bir kısmını uyuşturucudan sağlayarak başka bir kötülüğe de öncülük etmektedir. Kendisini hükümet gibi kabul ederek kurallar koymuş ve vergiler toplamıştır. Bu durumda nihai amacından sapan örgüt, klasik bir terör örgütü gibi davranmış ve eylemlerini bu yönde gerçekleşmiştir. Ayrıca, kendi halkına zarar vererek ideolojisinden sapan bir örgüt terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Fakat, halkın içindeki bir grubun desteğiyle 2018 yılında, hükümet ile barış antlaşması imzalamış olup, siyasi bir parti olarak hayatına devam etmiştir [3].

ETA

Diğer bir örgüt ise ETA, yani Bask Yurdu ve Özgürlük adlı örgüttür. Örgüt, Bask bölgesinin bağımsız olmasını sağlamaya çalışan İspanya Hükümeti karşıtı Marksist-Leninist bir oluşumdur. ETA temelde ayrılıkçı, devrimci bir örgüt olarak eylemlerini gerçekleştirmektedir [4]. İspanya hükümetinin Bask bölgesinde özerlik tanımasına rağmen, örgüt eylemlerine devam etmiş ve tam bağımsızlık istemiştir. Eylemlerini genelde siyasi kişilikleri öldürme, kolluk kuvvetlerine saldırı ve insanların yoğun bulunduğu bölgelere bombalı saldırılar düzenlemek olarak klasik bir terör örgütü temelinde gerçekleştirmiştir. Örgüt kurulduğu yıldan bugüne 800 küsur kişinin ölümüne neden olmuştur ve İspanya, ABD ve AB tarafından terör örgütü olarak tanımlanmaktadır [5]. Örgüt, yaptığı eylemler bakımından sesini duyurmuş ve özerklik elde etmiş olmasına rağmen durmamış ve kanlı eylemlerine devam etmiştir. Bu açıdan bakılacak olursa, örgütün eylemlerine devam etmesi, yaptığı ateşkesleri bozması ve büyük can kayıplarına neden olması dolayısıyla dünyanın önde gelen güçlerinin de tanımladığı gibi bir terör örgütü haline gelmiştir. Örgüt en sonunda, süresiz ateşkes ilan etmiş ve kayıplar için İspanya halkından özür dileyip kendini feshetmiştir.

Hizbullah

Bir diğer incelenecek örgüt, Hizbullah’tır. Bu örgüt, “Allah’ın Taraftarı” adını taşıyan İslamcı bir niteliğe sahiptir. Örgütün amacı, en temelde Lübnan topraklarını istila etmiş olan İsrail devletini geri püskürtmektir [6]. Örgüt, emperyalist gördüğü devletleri Lübnan topraklarından çıkarmak ve Lübnan halkının seçme özgürlüğünün olduğu bir İslam devleti kurmak istemektedir. Örgüt aynı zamanda çok düzenli bir yapıya sahiptir. Bu nedenle de kendi bayrağı ve marşı vardır. ABD, AB ve diğer batılı ülkeler tarafından terörist ilan edilen Hizbullah, kendi bulunduğu coğrafyada ve diğer Müslüman ülkeler nezdinde saygı duyulan bir örgüt olmuştur [7].

Örgüt, uzun süren mücadele sonucunda İsrail devletini Lübnan topraklarından çıkarmıştır. Eylemlerini askerlere yönelik saldırılar olarak sınırlayan örgüt, mücadelesini bir savaş ortamında gibi sürdürmüş sivillere zarar vermemeye çalışmıştır. Eylemleri ile dünya kamuoyunda sesini duyuran örgüt kendi davasında başarılı olmasından sonra daha öteye gitmemesi, destekçisi olduğu Müslüman halklarından da saygı toplamasıyla birlikte kendi halkının özgürlüğü için savaşan klasik bir silahlı örgüt konumuna gelmiştir. Bu konumundan uzaklaşmayıp adeta bir ordu gibi hareket etmesi dolayısıyla batılı devletlerin ilan ettiği gibi terör örgütü olarak değil daha çok kendi halkını savunan özgürlük savaşçıları gibi gözükmektedir.

Tamil Kaplanları

Bu konuda değinilecek bir diğer örgüt, Tamil Kaplanları’dır. Örgüt, Sri Lanka da Tamil etnik grubunun bağımsızlığını amaçlayarak ayrılıkçı bir tutum sergilemektedir [8]. Eylemlerini, askerlere karşı saldırı ve genelde “canlı bomba” şeklinde kalabalık ortamlarda sivillere yönelik patlattıkları bombalarla yapmaktadır. Aynı zamanda, Sri Lanka hükümetiyle sürdürdüğü mücadele bir iç savaşa dönüşüp, bu savaşta birçok sivil hayatını kaybetmiştir. Savaş, Sri Lanka kolluk kuvvetlerinin örgütü etkisiz hale getirmesiyle sona ermiştir [9]. Tamil Kaplanları, ABD, AB ve Hindistan tarafından terör örgütü ilan edilmiştir. Örgütün anlaşmazlıklarını barışçıl yollarla çözmemesi, ülkeyi iç savaşa sürüklemesi ve eylemlerinde sivilleri hedef alması Tamil Kaplanlarını tipik bir şiddet yanlısı silahlı örgüt yapmaktadır. Her ne kadar Sri Lanka hükümetinin aşırıya kaçan misilleme hareketleri olsa da Tamil Kaplanları’nın yürüttüğü mücadelenin çok kanlı olması bu örgütü klasik bir terör örgütü yapmaktan öteye gidememiştir.

Boko Haram

İncelenecek olan son örgüt ise Boko Haram örgütüdür. Örgüt, Nijerya’da kurulan radikal İslamcı özelliği olan silahlı bir gruptur. Batı tipi eğitimin haram olduğunu savunarak Nijerya’ya şeriatı getirmeyi amaçlayan örgüt, kent ve kiliseleri yakmış, binlerce insanı öldürmüş, genç kızları kaçırmış ve özellikle polis merkezleri ve kamu binalarını hedef alan eylemler gerçekleştirmiştir. Batının getirdiği her türlü şeye karşı olan örgüt, Nijerya’daki BM binasına dahi bombalı saldırı düzenlemiş ve Noel zamanlarında kiliseleri bombalamıştır [10]. Eylemlerini çevre ülkelere de yayan örgüt birçok kanlı eylem düzenlemiştir. Örgüt, BM, ABD, Türkiye ve diğer birçok ülke tarafından terörist grup listelerine eklenmiştir [11]. Örgütün çizdiği akıl dışı dava tasavvuru yaptıkları eylemlerin amaca yönelik olmasından çok can kayıplarını arttıran düzeyde olması, kendi halkını savunmaması aksine onlara zarar vermesi ve sorunlarını barışçıl yollarla dile getirmeye çabalamaması dikkat çekmektedir. Bütün bunların yanında çevre ülkelerde de faaliyete geçerek daha çok kan dökülmesine neden olması dolayısıyla örgüt tam bir terör örgütü gibi davranmaktadır.

Sonuç Yerine

Sonuç olarak, günümüzde hala terörizm ve terörist eylemler konusundaki tanım belirsizliği sürmektedir. Bir örgütün terörist olup olmadığına karar vermek örgüte hangi açıdan baktığınızla ilgili olmaktadır. İncelenen örgütler genel itibarıyla etnik veya dini temelde kurulmuş, bağımsızlık isteyen ve ayrılıkçı tutumlar sergileyen ya da bir ülkenin tamamına hâkim olmak isteyen örgütlerden oluşmuştur. Örgütlerin amaçları ve eylemleri göz önüne alındığında amacından şaşmamış ve başarılı olup kendi halkından da saygı kazanan örgüt sayısı yok denecek kadar azdır. Örgütler ya istediklerini alamadıkları için eylemlerinin düzeyini daha kanlı olacak şekilde düzenlemiş ya da amaçlarına ulaşsalar bile eylemlerini durdurup barış antlaşması yapmamışlardır. Bu bağlamda, incelenen örgütler içerisinde barış yapan ve silah bırakan örgütler olsa dahi Lübnan Hizbullah’ı dışındaki örgütler amaçlarından şaşmış ve terör örgütü olarak kalmışlardır. Hizbullah’ın görev tanımını iyi yaparak bu yönde eylemler yapması, sivilleri öldürmekten kaçınarak birçok kesimin saygısını kazanması, her ne kadar devlet olmayan silahlı bir örgüt olsa dahi bu örgüt, inceleme sonucunda diğer grupların aksine bazı çevrelerce terörist olarak değil özgürlük savaşçısı olarak nitelendirilmiştir.

[irp posts=”29308″ name=”Dağlık Karabağ Son Durum Haritası”]

Berkay Karlıdağ
Stratejik Ortak Misafir Yazar

 

KAYNAK

[1] Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, “Kolombiya’nın Siyasi Görünümü”,
http://www.mfa.gov.tr/kolombiya-siyasi-gorunumu.tr.mfa. (Erişim Tarihi: 06.11.2020)

[2] Tuiç Akademi, “Kolombi’yadaki FARC Hareketi ve Etkileri”, 2015,
http://www.tuicakademi.org/kolombiyadaki-farc-hareketi-ve-etkileri-mehmet-orkun-genc/.
(Erişim Tarihi: 05.11.2020)

[3] Gençtürk T, ‘’Terör Kavramı ve Uluslararası Terörizme Farklı Yaklaşımlar’’, Başkent Üniversitesi
Stratejik Araştırmalar Merkezi Raporu, 2012, ss. 50-62.

[4] Alptekin H, “Etnik Terör ve Terörle Mücadele Stratejileri: IRA, ETA, TAMİL KAPLANLARI ve PKK”,
SETA, 1. Baskı: Nisan 2018, ss.40-60, İstanbul.

[5] Kurum M, “Terörist Örgütlerin Güvenli Ortamı ve PKK”, Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim
Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. 2017, ss. 40-63.

[6] Bozkurt A, ‘’Hizbullah’ın Lübnan’da Kuruluşu ve Popülaritesinin Sebepleri’’, Tarih Okulu Dergisi,
Cilt: 7, Sayı: 17, Mart 2014, ss. 599-627.

[7] Gagel, Andrew. C. ve Diğerleri. ‘’Patterns in Terrorism in North Africa, theMiddle East, Central Asia
and South Asia: 2007-2010’’, Center For Strategic & International Studies Raporu, 2011, ss. 60-75.

[8] Altınoğlu G, “Tamil Kaplanlarının Akıbeti ve PKK”, Teori ve Politika Dergisi, Mayıs/Haziran 2009,
ss. 70-82.

[9] Yalçın E, “Terör ve Terörizmle Mücadelede Bir İç Savaşın Analizi: Sri Lanka ve Tamil Kaplanları
Örneği”, Toros Üniversitesi İİSBF Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:3, No:5, 2016, ss. 45-57.

[10] African Security Review, “The Islamist challenge: Nigeria’s Boko Haram crisis explained”, Sayı:19,
No:2, 2010, ss. 54-67.

[11] Walker A, “What is Boko Haram?”, United States Instute Of Peace Special Report, Rapor Sayısı:308,
2012, ss. 2-16

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz