ABD Başkan Adaylarının Ortadoğu Politikaları

1804

GİRİŞ

3 Kasım 2020 tarihinde yapılacak ve ABD’nin yeni başkanının belirleneceği seçim, ABD’de merakla beklenirken, tüm dünya tarafından da yakından takip edilmektedir. Demokrat Partinin adayı Joe Biden ile Cumhuriyetçi Partinin adayı Donald Trump arasında geçen yarışın sonucu, Ortadoğu ülkelerine dönük olarak uygulanan dış politikanın şekillenmesine de neden olacaktır. Bu analiz de iki adayın siyasi kariyerlerine değinildikten sonra Ortadoğu ülkelerine dönük uygulamaları muhtemel görülen dış politikaları ve bu politikaların olası etkileri analiz edilecektir.

DONALD TRUMP

Donald Trump, 14 Haziran 1946 tarihinde İskoç asıllı Mary Anne MacLeod ve Alman asıllı Fred Trump’ın oğlu olarak New York’ta doğdu. Askeri Liseden mezun olan Donald Trump, üniversite eğitimini de Pensilvanya’da tamamladı. Üniversite eğitiminin ardından babasının şirketini devralan ve şirket üzerinde yeni düzenlemeler gerçekleştiren Donald Trump, iş hayatında başarılı adımlar atmak suretiyle hızlı bir şekilde yükseldi ve hatırı sayılır bir servetin sahibi oldu [1].

Donald Trump’ın siyasi kariyeri oldukça değişken bir şekilde ilerlemiştir. 1980 yılında yapılan Başkanlık seçimlerinde Ronald Reagen’ı destekleyen Trump, 2001 ile 2008 yılları arasında Demokratları desteklemiştir. Donald Trump’ın adı, 1988, 2004 ve 2012 yılında yapılan ABD Başkanlık seçimlerinde sık sık anılmıştır. 16 Haziran 2015 tarihinde ABD Başkanlığı için Cumhuriyetçi Partiden adaylığını açıklayan Trump, Demokrat Partinin adayı Hillary Clinton ile girdiği seçim neticesinde Amerika Birleşik Devletlerinin 45. Başkanı olmuştur ve halen görevine devam etmektedir [2].

JOE BİDEN

Joe Biden, 20 Kasım 1942 tarihinde Joseph Robinette Biden ve Catherine Eugenia Finnegan’ın oğlu olarak Pensilvanya’da dünyaya gelmiştir. Delware Üniversitesinde Siyaset Bilimi üzerine aldığı eğitimin ardından 1969 yılında Syracuse Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuş ve avukatlık mesleğine başlamıştır [3].

Üniversiteden mezun olmasının ardından da siyasi kariyerine hızlı bir şekilde başlayan Biden, 1973 yılında Delaware eyaletinin senatörü olarak görev aldı ve bu görevini 2009 yılında ABD’nin 47. Başkan Yardımcısı olana dek yerine getirdi. 2009 yılında Barack Obama’nın ABD Başkanı seçilmesinin ardından, ABD Başkan Yardımcısı olarak görevini yapan Biden, görevini 2017 yılında Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesiyle Mike Pence’ye devretmiştir. 3 Kasım 2020 tarihinde yapılacak ABD Başkanlık seçimlerinde Demokratların adayı olan Biden seçim çalışmalarına 25 Nisan 2019 yılında başlattığı kampanyalar çerçevesinde ilerletmektedir [4].

ABD BAŞKAN ADAYLARININ İRAN POLİTİKASI

ABD ile İran arasında yaşanan sorunun temel nedeni ABD’nin, 2015 yılında BM ile İran arasında imzalanan Nükleer Anlaşmadan 2018 yılında çekilmesi olarak gösterilebilir. Trump yönetimi anlaşmanın İran’ın balistik füze programını kapsamamasını gerekçe göstererek, İran’ın anlaşmanın süresinin dolmasından sonra tekrardan nükleer silahlanma faaliyetlerine başlamasına zemin oluşturacağını düşünerek tek taraflı olarak çekilmiştir [5]. ABD’nin anlaşmadan tek taraflı olarak ayrılmasının ardından İran’a yönelik çeşitli yaptırımları devreye sokmuş ve tüm dünya ülkelerini de bu yaptırım kararlarına uymaya davet ederek, İran’a yönelik ambargo kararına uymayan ülkelere de yaptırım uygulayacağını açıklamıştır [6]. İran’ı dış dünyadan izole etmek suretiyle yeni bir nükleer anlaşma zemini oluşturmayı arzulayan ve istediğini zorla elde etmek isteyen Trump yönetimi, İran ekonomisini zorda bırakacak yaptırım kararlarını almaya devam etmektedir [7].

[irp posts=”6805″ name=”Trump’un Muhtemel Ortadoğu Politikası”]

Joe Biden ile Donald Trump’ın İran politikası taban taban zıtlık arz etmektedir. Joe Biden, Trump yönetimindeki ABD’nin İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesini eleştirmiş ve anlaşmada bazı revizyonların yapılması halinde tekrar nükleer anlaşmanın bir tarafı olacağını açıklamıştı. İran’ın yalnızlaştırılmasının ve baskı altında tutulmasının Ortadoğu coğrafyasında illegaliteyi arttıracağını savunan Biden, İran ile uzlaşmanın daha gerçekçi ve doğru bir politika olacağını savunmaktadır [8]. Biden, nükleer anlaşmaya dönmek için anlaşmada bir takım revizyonlardan bahsetmiş ve bu revizyonların İran tarafından da kabul edilmemesi halinde savaş başta olmak üzere çeşitli yaptırımları uygulayacağını ifade etmişti. İran’ın nükleer silahlanmasını engellemek için her türlü ihtimali düşündüğünü ve uygulamaktan çekinmeyeceğini ifade eden Biden, önceliğinin ABD ulusal güvenliğinin olduğunu ifade etmişti [9].

ABD BAŞKAN ADAYLARININ İSRAİL POLİTİKASI

Donald Trump’ın, ABD’nin Ortadoğu’daki tek stratejik ortağı olan İsrail’e yönelik uyguladığı politika temelde İsrail’in güvenliği ve İran karşıtlığı ekseninde ilerlemektedir. Trump yönetimindeki ABD, 2017 yılında Kudüs’ü başkent olarak ilan etmiş ardından Filistinli mültecilere yapılacak olan mali yardımı durmuş ve toplamda 265 milyon dolarlık ödemeyi başka kanallara aktarmıştır. Bununla da kalmayan Trump yönetimi 2018 yılında büyükelçiliğini Kudüs’e taşımıştır. 1967 yılından beri İsrail işgali altında bulunan Golan Tepelerindeki Yahudi yerleşim bölgesi, 2019 yılında imzalanan Başkanlık Kararnamesiyle resmen tanınmış oldu [10]. Arap devletleriyle İsrail arasındaki ilişkileri düzeltmek isteyen Trump yönetimi, İsrail-BAE ve Bahreyn arasında imzalanan normalleşme anlaşmasının mimarı olmuş ve bölgede kalıcı barışı sağlamak suretiyle İsrail’in ulusal güvenliğinin sağlanmasını amaçlamıştır [11].
Joe Biden’ın İsrail Politikası, Donald Trump’ın İsrail politikasından bazı önemli hususlarda ayrılmaktadır. Biden, İsrail’in Batı Şeria’da bulunan yerleşim bölgelerini ilhak edeceğini açıklamasının ardından bu durumun kabul edilemez ve zorbaca bir tutum olduğunu açıklamıştı. Bölgede iki devletli bir yönetimin varlık göstermesinden yana tavır izleyen Biden, İsrail ile Arap devletlerinin birbiri ardına imzaladıkları normalleşme anlaşmalarını da olumlu karşıladığını ifade etmiştir. Ortadoğu coğrafyasında İsrail’in ulusal güvenliği Biden yönetimi içinde öncelikli hedef olacaktır [12].

ABD BAŞKAN ADAYLARININ SUUDİ ARABİSTAN POLİTİKASI

ABD, Trump yönetimi altında Suudi Arabistan ile ilişkilerini güçlü tutmuş ve başta Yemen ve İran gibi konularda birlikte hareket etmiştir. Trump başkan olarak seçildikten sonra ilk yurtdışı seyahatini Suudi Arabistan ile İsrail’e gerçekleştirerek bölgede izleyeceği siyasetle ilgili önemli ipuçları vermiştir. Bu ziyaretler kapsamında Suudi Arabistan ile ABD arasında toplam hacmi 110 milyar doları bulan ve aynı zamanda ABD tarihinin en büyük silah satışı olan anlaşma imzalanmıştır. Bununla birlikte çeşitli yatırım ve işbirliği anlaşmaları da imzalanmıştır. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçının bir suikast sonucu öldürülmesi hususunda Suudi Arabistan’a yaptırım uygulanması talep edilmiş fakat bu talep Trump tarafından reddedilmişti. Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi durumunda İran karşıtlığı temelinde Suudi Arabistan’a olan desteğin devam edeceği ve savunma sanayisine yönelik yeni anlaşmaların imzalanacağı ön görülmektedir [13].

Joe Biden’in Suudi Arabistan’a yönelik izlemesi muhtemel görülen politika Trump yönetiminden önemli ölçülerde ayrılmaktadır. Obama döneminde Arap Baharı hareketini destekleyen söylemlerin Biden döneminde de devam etme ihtimali başta Suudi Arabistan ve İsrail olmak üzere körfez ülkelerini de ciddi derecede tedirgin etmektedir. Biden’in de bu yönde beyanlarda bulunup özellikle Yemen’deki iç savaştan ABD desteğinin çekileceğinden bahsetmesi ve Cemal Kaşıkçı cinayetine yönelik Suudi Arabistan’a yaptırım uygulanması gerektiğini açıklaması, izlenecek politikalar açısından önemli ipuçlarını barındırmaktadır [14]. Geçtiğimiz günlerde ABD’nin İsrail Büyükelçisinin de ‘’Biden’ın seçilmesi durumunda İran politikasının İsrail ve Körfez ülkeleri için hiçte iyi olmayacağını’’ söylemesi bölgedeki aktörler açısında ciddi derecede endişe yaratmaktadır [15].

ABD BAŞKAN ADAYLARININ SURİYE POLİTİKASI

ABD, Suriye’deki varlığını DAEŞ ile müzakere eksenine oturtmak suretiyle YPG/PYD/PKK güçlerine destek vererek gerçekleştiriyordu. DAEŞ’in yenilgiye uğratılmasının ardından askerlerini Suriye’den ve kademeli olarak Ortadoğu coğrafyasından çekeceğini açıklayan Trump, Suriye’de 2018 yılından itibaren petrol sahalarını koruma ve kontrol görevini yerine getirmektedir [16]. Trump, Suriye politikasını yürütürken SDG güçlerine alan açmak suretiyle bölgeden çekilme politikasını amaçlamaktadır. ABD bu politikayla bir nevi kendi içerisinde de çelişmektedir. ABD, SDG güçlerinin elinde bulunan petrol sahalarının güvenliğini sağlarken, SDG güçleri de rejimle anlaşma yapmak suretiyle mevcut petrolün satış anlaşmasını gerçekleştirmektedir. ABD böylece doğrudan olmasa da dolaylı olarak SDG güçlerinin Suriye rejimi ve Rusya ile anlaşmasını sağlayarak Suriye’deki menfaatlerinin tersine yönelik politikalar gütmektedir [17].

[irp posts=”25104″ name=”2019’da Gündeme Gelmeyen Trump Hükümetinin Kararları”]
Trump’un aksine Biden ise ABD askerlerinin Suriye’den çekilmemesi gerektiğini düşünürken, bölgedeki Kürtlerin çatı örgütlenmesi olan SDG ile daha sıkı ve yakından ilişki kurmayı amaçlamaktadır. Biden, başkan olması durumunda bölgedeki kürt unsurlara daha fazla önem verip, Rusya ve İran ile anlaşarak Suriye’deki mevcut rejimi değiştirmeyi amaçlayabilir. Suriye’den çekilmenin bölgedeki DAEŞ yapılanmasına alan açacağı ve küresel terörizmi finanse edeceğini düşünen Biden YPG/PYD/PKK güçlerini desteklemeye devam edecektir [18].

KAYNAK

[1] https://www.haberler.com/donald-trump/biyografisi/

[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Donald_Trump

[3] https://www.tgrthaber.com.tr/editorun-sectikleri/joe-biden-kimdir-joe-biden-biyografisi-2744291

[4] https://tr.wikipedia.org/wiki/Joe_Biden

[5] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/dunden-bugune-iran-nukleer-anlasmasi/1139503

[6] https://www.haberturk.com/son-dakika-abd-nin-iran-ambargosu-basladi-2207578

[7] https://21yyte.org/tr/fikir-tanki/abd-i-ran-i-i-zole-etmenin-pesinde

[8] https://iramcenter.org/yaklasan-abd-baskanlik-secimleri-ve-abd-iran-iliskilerinin-gelecegi/?send_cookie_permissions=OK

[9] https://www.nytimes.com/interactive/2020/us/politics/joe-biden-foreign-policy.html

[10] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/trump-israilin-isteklerini-bir-bir-yerine-getiriyor/1252865

[11] https://tr.sputniknews.com/abd/202009151042852930-beyaz-sarayda-israil-bae-bahreynden-tarihi-normallesme-anlasmalarina-imza-trumpa-gore-5-6-ulke-daha/

[12] https://www.indyturk.com/node/182456/d%C3%BCnya/joe-biden-netanyahuya-kar%C5%9F%C4%B1-%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1-israilin-ilhak-plan%C4%B1n%C4%B1-desteklemiyorum

[13] https://tr.sputniknews.com/infografik/201901201037171840-trump-turkiye-suriye-israil-filistin-kudus-suudiarabistan-irak/

[14] https://orsam.org.tr/tr/abd-baskanlik-secimleri-ve-adaylarin-bolgesel-politikalari-ile-ilgili-beklentiler/

[15] https://www.milligazete.com.tr/haber/5593158/abdli-buyukelci-friedman-joe-biden-israil-ve-korfez-icin-iyi-olmaz

[16] https://ankasam.org/abd-suriyeden-askerlerini-neden-cekiyor/

[17] https://tr.sputniknews.com/abd/202001111040996627-trump-suriyede-sadece-petrolu-alan-askerlerimiz-var-petrolu-koruyorlar/

[18] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53823386

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz