Pakistan’ın Atom Bombası Yolculuğu

1675

Nükleer Felakete Dönüşebilir

Pakistan kurulduğu tarihten itibaren Hindistan ile rekabet ve çatışma yaşamıştır. Günümüze kadar iki ülke arasında 3 savaş meydana gelmiş, sayısız çatışma yaşanmıştır.

Geçmişte dev nüfusa sahip bu iki ülkenin çatışması, kısa sürede bölgesel ve küresel bir ölçek kazanmıştır. Fakat günümüzde Pakistan-Hindistan gerilimleri daha endişe verici bir durum haline gelmektedir. Bunun nedeni ise aralarında meydana gelebilecek savaşlar “nükleer felakete” dönüşme ihtimalinde taşımaktadır.

Nükleer Bombanın Etkisi

Pakistan ile Hindistan 1947, 1965, 1971 ve 1999 yıllarında savaş yapmıştır. Hindistan 1971 yılındaki savaştan kısa süre sonra (1974) “Gülümseyen Buda” isimli nükleer silahını test etti. Bu durum Pakistan’ın önceden beri var olan nükleer silah elde etme isteği için milat olmuştur.

 

Chagai’ye Giden Uzun Yol

Pakistan’ın nükleer yolcuğunda iki önemli avantajı olmuştur. Birincisi Batı’da eğitim görmüş Pakistanlı mühendisler. İkincisi ise Çin’in teknoloji aktarımı yapması.

1956 tarihinden itibaren Pakistan’ın başarılı öğrencileri nükleer konusunda eğitim almak için ABD ve Avrupa’ya gönderildi. 1965 yılında Hindistan’ın atom bombası yapma çalışmalarını öğrenen Pakistan başkanı Zulfikar Ali Bhutto “Hindistan yaparsa biz de atom bombası yaparız, gerekirse aç kalır ot yeriz” sözleriyle ne pahasına olursa olsun karşılık vereceklerinin sinyalini verdi.

Bu süreçte Pakistanlı Abdul Qadeer Khan ve Samar Mubarakmand gibi mühendisler Avrupa’da edindikleri tecrübeleri ülkelerine aktarmak için yoğun şekilde çalıştılar. Ayrıca Abdus Salam gibi Nobel ödüllü fizikçileri de bu konuda bir süre aktif destek sağlamıştır.

Pakistanlı bilim insanları, nükleer test için İran sınırında bulunan Belucistan eyaletine bağlı Changai bölgesi seçti. 1983 yılında bir nevi ön test anlamına gelen soğuk testi başarılı şekilde gerçekleştirdiler. Bu süreçte ABD, mühendis Mubarakmand’ı dinelmeye başladı ve onun atom bombası yapacağından şüphelendi. Pakistan atom bombası için şartları olgunlaştırdı ancak plütonyum ve bomba düzeneklerini farklı bölgelerde tuttuğu için ciddi bir tepkiyle karşılaşmadı.

1989 yılında Çin ile Pakistan arasında Hindistan’a karşı askeri iş birliği anlaşması yapıldı. Çin, Pakistan’ın jet, tank, ağır silahlar ve füze üretimi için tesisler yapmasına yardımcı olmuştur. Daha sonra Çin, Pakistan’a atom bombası için ihtiyaç duyulan uranyum sağlama, bomba tasarımı konusunda öneriler ve Pakistanlıların bir Çin test sahasında nükleer bomba testi yapmasına izin verme gibi hayati yardımlarda bulunmuşlardır. Ayrıca M-11 füzeleri verdi. Bu füzelerle Pakistan, 300 km çapındaki alanı nükleer silahlar aracılığıyla vurabilme yeteneği kazandırmıştır.

Pakistan Savunma Sistemlerinden Biri Olan Kıyı Savunma Füzesi

Hindistan’ın 1998’de 4 Hidrojen ve bir atom bombası testi yaptı. Bun karşılık Pakistan milli savunma toplantısında atom bombası testleriyle karşılık verilmesine karar verildi. Pakistan uzun süredir bu anı beklemekteydi. Hazırlanan nükleer tünellerden gizlice operasyon yürütüldü. 28 Mayıs 1998 tarihinde testin yapılacağı alanda (Chagai) sadece gözlemci grup kaldı. Tetikleme mekanizmasını tasarlamış olan Muhammed Arshad düğmeye basmak için seçildi. Elhamdulillah duasını okuyup 15:16’da düğmeye bastı ve Pakistan dünyanın 7.Nükleer gücü oldu. Pakistan dış işleri bakanlığı bu haberi “Pakistan’ın En Güzel Saati” şeklinde paylaştı. 2 gün sonra (30 Mayıs 1998) Pakistan Chagai-II testini de başarılı şekilde gerçekleştirdi.

Pakistan her yıl 28 Mayıs tarihini Youm-e-Takbir adıyla kutlamaktadır.

Pakistan ve Hindistan’ın ard arda nükleer denemeleri karşısından tüm dünya diken üzerindeydi. ABD başkanı Clinton, iki ülkeyi de kınayarak “İki yanlış bir doğru etmez” sözleriyle iki ülkeye de sert ambargo kararları almıştır.

Sonuç

Pakistan, Hindistan’ı dengelemek için başlattığı uzun nükleer yolculuğuna sonunda ulaşmıştır. Fakat 1999 yılındaki savaşta iki ülkenin de nükleer güce sahip olmasına rağmen bunu kullanmamışlardır. Pakistan ve Hindistan’ın nükleer olarak birbirini dengelemesi Soğuk savaş döneminde sıkça bahsedilen “dehşet dengesi” kavramının gerçekliğini birkez daha ortaya koymuştur.

Nükleer Enerji Santrali

Günümüzde Pakistan’ın 160 nükleer silahının olduğu tahmin edilmektedir. Diğer taraftan Pakistan Nükleer enerji konusunda da aktif politika izlemiştir.

1971 yılında Karachi 1 nükleer santralini faaliyete geçirdi. 2000’li yıllarda ise Chasma nükleer santrali faaliyete alındı. Chasma’nın bugüne kadar 4 reaktörü aktif hale getirildi. Bu santralin herbir reaktörü Karachi santralinden 3 kat daha fazla enerji sağlamaktadır.

Günümüzde Pakistan enerji ihtiyacının %7’sini (1,318 MWe) santrallerden karşılamaktadır. Yeni yapılan 4 santralle birlikte bu oran iki katının üzerine çıkarılması (3.346 MWe) planlanmaktadır.

[irp posts=”25193″ name=”Pakistan’ın LY-80 Hava Savunma Sistemleri Türkiye’ye mi Geliyor?”]

KAYNAK

Arms Control AssociationNuclear WeaponsWho Has What at a Glance, 2020. 

Carey SublettePakistan’s Nuclear Weapons Program 1998: The Year of Testing, 2001. 

Raı Muhammad Saleh AzamWhen Mountains Move – The Story of ChagaiThe Nation2000. 

Ural Akbulut, Hindistan: Nükleer reaktörden atom bombasına, Milliyet Gazetesi. 

Jack UnwinThe top seven nuclear power plants in IndiaPower Technology, 2019.  

Samuel Huntington, Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması, Okyanus Yayınları, 2020, s.276-278. 

www.world-nuclear.orgNuclear Power in Pakistan, 2020. 

Stockholm Internatıonal Peace Research Instıtute6. World nuclear forces, 2019.  

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

2 YORUMLAR

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz