Osmanlı’nın Fransa’ya Yardımı: Pavia Muharebesi ve Macaristan Seferi

1221

Osmanlı Devleti, askeri gücü, stratejik fütuhat anlayışı ve fethettiği topraklardaki adil yönetimiyle kısa süre içerisinde güç kazanan bir yapıya sahip olmuştur. İlerleyen dönemde Sultan I. Selim’in sekiz yıllık saltanatı sırasında gerçekleştirdiği Mısır Seferleri’nde elde edilen ganimetle hazineyi doldurup ekonomisini de sağlama almıştır. 16. yüzyılda I. Süleyman’ın cülusundan sonraki yıllarda, önceki dönemlerde sağlanan askeri ve ekonomik istikrarın da gücüyle Avrupa üzerinde ciddi bir söz hakkına sahip olmuş ve daha önceki sultanların da alamadığı, Belgrad gibi bazı stratejik noktaları fethedilmiştir. Bu dönemde Osmanlı Devleti’nin faaliyetlerinin önündeki en büyük engel V. Karl (Şarlken)’dır. V. Karl, Pavia Muharebesi’nde Fransa Kralı I. François’i mağlup ederek esir almış olsa da bu dönemde Fransa, I. Süleyman’ın kişiliğinde Osmanlı Devleti’nden yardım ve destek talep etmiştir. Avrupa’da söz sahibi olmak ve V. Karl’ın Fransa’yı da kapsayacak bir güce ulaşmasının önünü alabilmek için Fransa’nın isteği kabul edilmiştir. Ele alacağımız yazıda Avrupa’da Osmanlı, Fransa ve Kutsal Roma İmparatorluğu’nun konumu, birbirlerine karşı tutumları ve ilişkilerindeki süreç içerisindeki gelişmeler ele alınacaktır.

1-Pavia Savaşı’na Giden Süreç ve I. François’in Esir Düşmesi

Türk tarihinde Fransuva olarak da bilinen Fransa kralı François, Kutsal Roma İmparatorluğu’nun başına geçebilecek adayların en kuvvetlilerinden biriydi. Fransa tahtına geçtikten sonra bu göreve geçeceğini düşünmek olağan bir tahmindi. Ancak İmparatorluğun başına Habsburg Hanedanı üyesi İspanya kralı V. Karl geçti. Bu durum da tahmin edilemez değildi zira önceki İmparator Maximillan kendisinin dedesiydi ve o da varisti. İmparator Maximillan, Habsburg hanedanlığının gücünü ve saygınlığını artırsa da Fransa’da güçlü bir yönetim kurmuş olan Fransa Kralı XII. Louis, İmparator’un gücüne karşı durmuş ve yönetimindeki kuvvetlerle Maximillan’ın İmparatorluk ordusunu mağlup etmeyi başarmıştı. XII. Louis’in bu başarıları ve ölümünden önce İtalya’ya düzenlenecek sefer için bir ordu hazırlaması yeni kral I. François için önceden belirlenmiş bir hedef anlamına geliyordu. Bu çerçevede hareket eden I. François, tarihte İtalya Savaşları olarak adlandırılacak sefere çıktı. İtalya’daki egemenliğini pekiştirmek isteyen V. Karl ile karşılaşan François, Pavia (Pavya veya Pevye olarak da bilinir) Muharebesi’nde ordusunun önemli komutanlarını kaybetmiş ve kendisi de esir düşmüştür (25 Şubat 1525). Bu durum, sınırları halihazırda Habsburgların hükmettiği topraklarla sıkıştırılmış halde olduğundan kendi egemenliği için olduğu kadar Fransa için de tehlike anlamına gelmekteydi. Valide Kraliçe Düşes Dangolen, oğlunun esir düştüğü Pavia Muharebesi’nden sonra oğlu ve kendi tarafından olmak üzere I. Süleyman’a iki mektup göndererek yardım istemiş ve Sultan’ın, esir olan oğlunu kurtarmak için Macaristan’a bir sefer yapılmasını rica etmişti.

2- I. Süleyman’ın Macaristan Seferi’ne Bakışı ve Fransa-Osmanlı İlişkilerinin İlerleyişi

Fransa’dan gönderilen mektuplar, din farkına ve bu farktan dolayı bir ittifakın iki tarafın da saygınlığına (özellikle Kutsal Roma İmparatoru olmaya aday olan Fransa Kralı’na) zarar verebileceği ihtimaline rağmen yapılması sebebiyle, Fransa’nın içinde bulunduğu durumun ne derece zor olduğunu göstermektedir. Ancak yine de Fransa Kralı François, esir durumda da olsa Osmanlı Devleti’nin Batı’ya yönelişi için ciddi fırsattı. Öyle ki Orta Avrupa’da zaten Belgrad’ı fetheden I. Süleyman’ın gelecek fetihlerini bu mektup “Macaristan Seferi” olarak belirlemiş değildir; hedefte zaten Macaristan vardır. I. Süleyman, babası I. Selim’in aksine fetihlerde yönünü Avrupa’ya çevirmiş ve II. Mehmed gibi saygıdeğer bir hükümdarın kuşatıp alamadığı Belgrad’ı almıştır. Bu fetih, V. Karl o dönemde Fransa Kralı’yla mücadele ettiği için Kutsal Roma İmparatorluğu tarafından göz ardı edilen bir gelişme olsa da, Sultan’ın fütühat vizyonu hakkında fikir sahibi olunmasını sağlamaktadır. Osmanlı’nın Avrupa’daki ilerleyişinin önündeki o an için en büyük engel ve aynı zamanda da hedef Macaristan’dı. Aynı zamanda Habsburgların Avrupa’daki ilerleyişinin ve Avrupa’yı tekellerine alışının da bir örneği olan Macaristan; Avusturya, İtalya, İspanya ve Orta Avrupa’yla birlikte Habsburg toprağı olmasa da Macar Kralı II. Lajos, V. Karl’ın kız kardeşiyle evli olduğundan bir akrabalık da söz konusuydu. Macar Kralı’nın Osmanlı elçisini öldürtmesi ve Kral’ın annesinden gelen mektup, bir nevi I. Süleyman’a aklındaki seferi gerçekleştirebilmek için geçerli sebepler sunmuştur. Ancak seferlerin tek sebepleri bunlar da değildir. Macaristan (Mohaç) Seferi’nin hazırlıkları devam ederken I. François’in serbest bırakılmasının sefer hazırlıklarını ve seferi etkilememesi bu durumun kanıtıdır. Fransa’nın, Kutsal Roma İmparatorluğu topraklarıyla çevrili olması ve Fransa Kralı’nın da İmparator olma iddiası taşıması, esir düşmüş de olsa Osmanlı Devleti için önem taşımaktaydı. Çünkü Fransa, Osmanlı’nın Avrupa’daki ilerleyişine engel teşkil edebilecek ve onu Batı’dan da bir kuşatmaya alabilecek en ciddi kuvvetlerden biriydi; üstelik gelinen noktada Osmanlı’dan yardım istemiş bulunuyorlardı. Macaristan başta olmak üzere Orta Avrupa meselelerine yön verici bir pozisyon elde etmek ve V. Karl’a rakipsiz bulunmadığını hissettirmek, Avrupa’daki en güçlü rakibini zor duruma sokmak için bu durum bir fırsattı.

[irp posts=”29691″ name=”Osmanlı’nın Okyanusya’daki Varlığı: Açe Sultanlığı”]

 

3- I. Süleyman’ın Fransa Kralına İthafen Yazdığı Mektup

Fransa’dan gelen yardım isteği I. Süleyman tarafından cevaplandırılmıştır. Sultan cevap mektubunun içeriğinde istenen yardımın verileceğini bildirirken I. François’in içini ferah tutmasını belirtmiştir. Bu mektup, iki devletin fiili ittifakının başlangıcı olsa da Katolik bir devletin Hristiyan Avrupa’daki etkisini sarsabilecek olduğundan bir süre boyunca bu ittifak gizli tutulmuştur. Sultan’dan Kral’a gönderilen mektup ise ana hatlarıyla şöyledir; “İmdi padişahlara sınmak ve haps olunmak acep değildir. Gönlünüzü hoş tutup azürde-hatır olmayasız. Eyle olsa bizim abai kiram ve ecdad-ı izamımız nevverallahu merkadehüm daima def-i düşman ve fethi memalik için seferden hali olmayıp biz dahi onların tarikine salik olup her zamanda memleketler ve sab ve hasin kal’alar feth eyleyip gece ve gündüz atımız eyerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmış.” [Padişahların mağlup olması ve hapsolması tuhaf değildir. Gönlünüzü hoş tutunuz, hatırınızı incitmeyiniz. Bizim büyük/ulu ecdadımız, daima düşmanı kovmak ve memleketler fethetmek için seferden geri kalmamıştır. Biz dahi onların yolundan yürüyüp, her zaman memleketler ve güçlü/kuvvetli kaleler fetheyleyip gece gündüz atımız eğerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmış(durumdadır).]

Sonuç

Avrupa devletlerinin içinde bulunduğu durum, güçlü bir Kutsal Roma İmparatorluğu’nun rakibi konumundaki Fransa’nın, Osmanlı Devleti’nin desteğine muhtaç duruma düşmesine sebep olmuştur. Ancak ne bu yardım, ne de bu yardım çağrısına verilen olumlu yanıt tek perspektiften değerlendirilmemelidir. İki devlet, bu sırada birbirlerinin hedeflerini ve politikalarını gözetmiş ve buna göre davranmıştır. Fransa, en ciddi rakibine karşı Avrupa’da fetihler gerçekleştirmek isteyen ve o günün dünyasında muhtemelen V. Karl’la savaşıp galip gelme ihtimali olan az sayıda hükümdarlardan Sultan I. Süleyman’dan yardım istemiş; Osmanlı ise Avrupa ilerleyişinin önündeki en büyük engeli, kendisine gelen bu mektupla bir “ittifaklar” zemine çekmiş ve Avrupa’daki en büyük düşmanına karşı, o düşmanı sürekli tehlike altında tutacak bir müttefik edinmiştir. Osmanlı Devleti, Macaristan’ı fethetmiş, I. François ülkesine dönmüştür. Güçlü bir ittifak sistemi oluşmuş mudur sorusu tartışmaya açık olsa da Pavia Muharebesi’nden Macaristan Seferi’ne uzanan sürecin Avrupa’nın geleceğini etkilediği ortadadır.

KAYNAK

Feridun Emecen, “MOHAÇ MUHAREBESİ”, TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/mohac-muharebesi (18.01.2021).

Kumrular, Ö . “Orta Avrupa’nın Kaderini Değiştiren Savaş: Mohaç Öncesi, Sonrası ve Kastilya’da Yankısı”. BELLETEN 71 (2007 ): 537-574

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, “Osmanlı Tarihi (2.Cilt)”, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları,
1988.

BnF Gallica. “Sultan Süleyman Han . Lettre à François Ier, Roi de France” Erişim 18 Ocak,
2021. https://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b52508208f/f1.item

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz