Karşılaştırmalı Biden ve Trump Yönetimi

508
Yazarlık Başvurusu

3 Kasım 2020 tarihinde gerçekleşen 59. ABD başkanlık seçimi az bir farkla Demokrat Parti adayı Joe Biden’ın galibiyeti ile sonuçlandı. Bu seçim yalnızca iç politikada yaşanacak gelişmelerin değil, aynı zamanda dış politikada uzun yıllardır ABD’nin “arka bahçesi” olarak görülen Latin Amerika bölgesi ile olan ilişkilerde yeni bir dönemin de habercisidir. Nitekim Joe Biden’ın, özellikle eski başkan Barack Obama hükümetinde başkan yardımcısı olarak görev aldığı dönemde yapmış olduğu açıklamalar ve yer aldığı faaliyetlerden yola çıkarak, Trump’a kıyasla Latin Amerika ile daha olumlu ve işbirliğine dayalı bir dış politika izlemek niyetinde olduğu rahatlıkla söylenebilir. Obama’nın başkan yardımcılığını yaptığı dönemde Biden, 2013’te Kolombiya, Brezilya ve Trinidad ve Tobago’ya yapılan 6 günlük yoğun bir gezi dahil olmak üzere bölgeyi toplamda 13 ziyaret gerçekleştirmiştir; bu açıdan bakıldığında bölgenin dinamiklerini oldukça iyi bildiği sonucuna varılabilir. [1] Hatta Clinton döneminde Biden, “Plan Kolombiya” adı verilen ve Kolombiya’daki uyuşturucu kartelleri ve sol kanat isyancı gruplarla mücadele edilmesi amacıyla dış ve askeri yardımı öngören diplomatik girişimde yer alarak ABD’nin Latin Amerika’ya yönelik dış politikasında önemli bir yer edinmişti. Esasında Biden’ın Obama yönetiminin Latin Amerika’daki en önemli temsilcisi olduğunu söylemek oldukça yerinde olur; zira dönemin Dışişleri Bakanı John Kerry Latin Amerika’dan ziyade Orta Doğu üzerine odaklanmıştı.

ABD başkanlık kampanyasının henüz ilk günlerinden itibaren Biden, Latin Amerika’ya yönelik politikalara daha fazla odaklanmak istediğini açıkça belirtmiştir. ABD başkanı Biden ve dış politika ekibi, Latin Amerika bölgesi için hem Trump’ın sert yaklaşımını reddeden hem de Obama dönemindeki girişimleri canlandırma amacı güden bir politika yürütmeyi hedeflemektedir. Bölgede giderek artan Çin etkisi ve bunun ABD’ye karşı yarattığı tehdit göz önünde bulundurulduğunda Latin Amerika ile olan ilişkilerde iyileşme yoluna gidilmesi ABD’nin lehine sonuçlanabilir. Bu yazıda özellikle Trump döneminden Biden yönetimine miras kalan ve ABD – Latin Amerika ilişkilerinde sorun teşkil eden ve çözülmesi gereken olaylar olarak değerlendirilen hususlar üzerine odaklanılacaktır.

Venezuela Sorunsalı

Son dönemlerde Latin Amerika bölgesinde ABD ile en büyük sorunu yaşayan devlet Venezuela’dır. Trump döneminde ABD – Venezuela ilişkileri hem siyasi hem de ekonomik açıdan gündemi oldukça meşgul etmiştir. Bir “kriz” olarak nitelendirilen bu durum, ABD dış politikası açısından öncelik verilmesi ve çözülmesi gereken konuların başında gelmektedir; nitekim Trump iktidara geldiği andan itibaren Washington – Caracas hattında ilişkiler tarihteki en düşük seviyesine gerilemiş ve bu durum Venezuela’yı Çin ve Rusya’nın yanına itmiştir. Eski başkan Donald Trump iktidarda olduğu süre boyunca, Venezuela devlet başkanı Nicolas Maduro’ya karşı olan muhalefetini ABD’nin Latin Amerika politikasının merkezine koymuş ve yıllardır ekonomik ve insani bir krizin içinde debelenen olan bu ülkeye yoğun ilgi göstermiştir. Trump yönetimi Venezuela’ya karşı kapsamlı ekonomik yaptırımlar uygulayarak ve ticari kısıtlamalar getirerek, halihazırda ekonomik çöküşün eşiğinde olan ülkeyi daha da büyük bir bataklığa sokmuştur. Dahası ABD, Venezuela devlet başkanı Maduro’yu uyuşturucu kaçakçılığı yapmakla suçlayarak sosyalist lideri iktidardan indirmek amacıyla uyguladığı baskıları arttırmış ve Maduro’nun tutuklanmasını sağlayacak bilgileri verenler için 15 milyon dolarlık ödül teklif etmiştir.

Maduro

[2] ABD, Venezuela ile diplomatik bağlarını Ocak 2019’da, Trump yönetiminin kendini 2015 yılındaki seçim sonrasında “geçici devlet başkanı” ilan eden muhalefet lideri Juan Guaidó’yu resmen geçici devlet başkanı olarak tanıması ve ardından rejim değişikliğini zorlama umuduyla Maduro hükümetine yaptırımlar uygulaması üzerine resmi olarak koparmıştır. Biden yönetimi ise mevcut Venezuela krizini şu anda Batı Yarımküre’nin karşı karşıya olduğu “en büyük diplomatik sorun” olarak nitelendirmektedir.

[3] ABD Başkanı Joe Biden, Guaido’yu Venezuela’nın meşru devlet başkanı olarak tanımaya devam ederken, doğrulanmamış haber raporları, Biden yönetiminin Nicolas Maduro hükümeti ile iletişim kanallarını açık tutma konusunda istekli olduğunu belirtmektedir. [4] Maduro’nun müttefikleri de Venezuela’ya yönelik ağır yaptırımlar uygulayan Trump yönetimiyle yaşanan gerginliğin ardından Biden yönetimi ile bu gerginliğin azaltılması yönünde gerçekleştirilecek müzakerelere sıcak bakmaktadır. Konuyla ilgili olarak Maduro, karşılıklı saygı, diyalog, iletişim ve anlayışa dayalı yeni bir yola ulaşabilmesi için ABD ile yeni bir sayfa açmayı umduğunu söylemiştir. [5] Krizin çözümüne yönelik atılacak adımların her iki taraf için de olumlu sonuçlar doğuracağı ortadadır.

Göçmenler, Meksika Sınırı ve Duvar

Donald Trump’ın Latin Amerika ülkelerine karşı izlediği dış politika, sert yaptırım araçlarına dayalı ve ekonomik tehditleri içeren, bu araçlar sayesinde Orta Amerika’dan ABD’ye doğru sürekli hale gelen göçmen akışını ve uyuşturucu ticaretini yavaşlatmayı amaç haline getirmişti. Nitekim, Trump döneminin en çok tartışılan politikalarından biri şüphesiz “Sıfır Tolerans” olarak adlandırılan ve Orta Amerika’dan gelen göçmen akışı durdurmak için Meksika sınırında alınan önlemlerdi. Bu önlemler kapsamında Arizona, Texas ve California eyaletlerinin sınır bölgelerine çelik duvar örülmesine karar verilmiş ve 15 Şubat 2019’da ulusal acil durum ilan edilerek bölgeye asker yığılmıştı. Aynı zamanda olayın insani boyutunu daha da vahimleştiren bir karar olarak sınırdaki göçmen çocukların ebeveynlerinden ayrılması kararlaştırılmış, resmi sayılara göre 5500 aile birbirinden ayrılmış ve 545 çocuğun ebeveyni hala bulunamamıştır. [6]

Trump ve Meksika Sınırı

ABD Başkanı Biden, Trump’ın Meksika sınırına örülen duvar için federal bütçeden fon sağlanmasının önünü açan ulusal acil durum ilanını geçtiğimiz günlerde sonlandırmıştır. Biden ve ekibi, göçmen sorununa daha geniş bir pencereden yaklaşıp göçün temelinde yatan yolsuzluk ve şiddeti sona erdirecek bir politika izleyerek istihdam yaratma ve ekonomiyi iyileştirme yönünde yatırımlar yapma gibi daha etkili olabilecek önlemleri hayata geçirmeyi planlamaktadır. Biden yönetimi başlangıç olarak göç sorununu ele almak, bölgede güvenliği arttırmak ve sosyo-ekonomik durumu iyileştirmek gibi amaçlar sunan 4 milyar dolarlık bir yardım paketi önermektedir. [7]

Küba ile İkili İlişkiler

ABD – Küba ilişkileri Soğuk Savaş döneminden itibaren hep çalkantılı bir niteliğe sahip olmuştur. Obama döneminde Soğuk Savaş’tan kalan bu tarihi düşmanlığı sona erdirmek adına oldukça önemli adımlar atılmıştı. Biden, Küba ile olan ikili ilişkilerde, Trump yönetiminin ülkeye uyguladığı bazı yaptırımları kaldırmaya yönelik çeşitli girişimlerde bulunarak, ABD’nin Küba politikasında değişiklik yapması beklenmektedir. Trump’ın Küba’ya yönelik yaptırımları yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda ülkeyi Venezuela’daki Maduro rejimini desteklemesi konusunda baskı altına almaya yönelikti.

Miguel Díaz-Canel

Biden’ın Küba ile olan ilişkileri düzeltecek adımlar atması yönündeki beklenti, zamanında bir parçası olduğu Obama yönetimi zamanında başlayan; ancak Obama’nın yerini Trump’a bırakması ile sona eren, Küba ile ikili ilişkilerde kısıtlamaların gevşetildiği bir yumuşama sürecinin yaşandığı göz önünde bulundurulduğunda oldukça makul karşılanabilir. Seçim öncesi dönemde yürüttüğü kampanyalarda Biden, Trump’ın Küba politikasını eleştirerek, ondan farklı yönde bir dış politika izleyeceğinin sinyallerini vermiştir. [8] Trump’ın Küba’ya yönelik getirdiği ekonomik kısıtlamaları tersine çevirmek, diplomatik ilişkileri yeniden tesis etmek ve Küba’ya seyahat etmek isteyen ABD vatandaşları için seyahat kısıtlamalarını azaltmak konusunda adımlar atılacağını belirtmiştir. [9] Biden’ın bir sonraki başkanlık seçimini düşünerek Florida gibi önemli Latin popülasyonunun bulunduğu ve Trump’ın Latin Amerika politikası göz önünde bulundurulduğunda oyların ilginç sayılabilecek bir şekilde Trump’a gittiği eyaletlerde kazanma şansını artırmak için Küba’ya karşı daha sessiz ve daha az kapsamlı bir duruş sergilemesi de ihtimal dahilindedir. Yine de COVID-19 salgını ve Çin ile yaşanan çekişmeler gibi durumlar göz önünde bulundurulduğunda, Küba’nın Biden yönetimi dış politikasında öncelikli bir konumda yer almasını beklemek pek de yerinde bir tutum olmayacaktır.

Sonuç

Yeni ABD başkanı Joe Biden, hem seçim öncesi dönemde yürüttüğü kampanyalarda hem de devletin başına geçtiği günden günümüze kadar geçen süreçte dış politikada yaşanacak değişimin sinyallerini vermiştir. Selefi Donald Trump’ın izlemiş olduğu Latin Amerika politikasından çok farklı ve daha ılımlı bir politika izleme niyetinde olan Biden, bölgeye yönelik atmış olduğu ilk adımlar ile bunu göstermiştir. Biden’ın Latin Amerika politikasının ne derece etkili olacağı ise ilerleyen süreçte daha rahat cevaplanabilecek bir sorudur. Latin Amerika’da giderek artan Çin etkisi göz önünde bulundurulduğunda, bölge ülkeleri ile iyi geçinmek ve yakın ilişkiler kurmak, kısa ve uzun vadede ABD’nin lehine sonuçlar yaratabilir.

Ezgi Kurtçu

Stratejik Ortak Misafir Yazarı

[irp posts=”5522″ name=”Trump’ın Gelişi ve Yeni Dünya Düzeni”]

KAYNAK

  1. https://www.americasquarterly.org/obama-and-biden-travel-to-latin-america/

2. https://www.aa.com.tr/en/americas/results-of-us-election-have-concerns-for-latin-america/2000841

3. htps://www.aa.com.tr/en/americas/will-biden-show-flexibility-towards-venezuela/2125965

4. https://www.worldpoliticsreview.com/articles/29380/what-s-next-for-us-venezuela-relations-under-biden

5. https://www.straitstimes.com/world/venezuela-willing-to-tread-new-path-with-us-maduro

6. https://abcnews.go.com/Politics/parents-545-kids-separated-border-found-aclu/story?id=73748152

7. https://apnews.com/article/joe-biden-north-america-mexico-justin-trudeau-coronavirus-pandemic-070159520dd892ad0f4233cfec7e2827

8. https://theconversation.com/u-s-cuba-relations-will-joe-biden-pick-up-where-barack-obama-left-off-153269

9. https://www.as-coa.org/articles/us-2020-joe-biden-and-donald-trump-us-policy-toward-latin-america

Görseller:

1. https://www.marketwatch.com/story/barack-obama-salutes-biden-congratulations-to-my-friend-president-joe-biden-this-is-your-time-11611157520

2. https://www.nbcnews.com/politics/2020-election/blog/2020-11-08-biden-wins-2020-election-n1246993

3. https://www.abc.net.au/news/2020-03-27/trump-indicts-venezuela-nicolas-maduro-narco-terrorist/12094878

4. https://thewest.com.au/politics/trump-to-visit-us-mexico-border-wall-ng-s-2044804

5. https://theconversation.com/u-s-cuba-relations-will-joe-biden-pick-up-where-barack-obama-left-off-153269

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz