1911’deki İtalyan işgaline kadar Osmanlı idaresinde kalan Libya, özerk bir yönetim sistemine benzeyen bir sistemle birkaç asır yönetildi. 20. Yüzyıla gelindiğinde Osmanlı’nın gücü azalmış, yönetim sistemi bozulmuş bir yapıya dönüşmüştü. Onun bu güçsüz hali sömürgeci devletlerin iştahını kabartmaktaydı. Her biri Osmanlı’dan kopartılacak bir toprak parçası aramanın derdine düşmüştü. Sanayisini ve siyasi birliğini geç kurmuş olan İtalya da Libya’ya gözünü dikti. Osmanlıyla artık kara bağlantısı kalmayan bu toprağı 1911 yılında işgal etti. Burada bir avuç Osmanlı subayı ve onların örgütlediği yerel direnişçilerin insanüstü çabaları sonuç vermedi ve Osmanlı bu işgali tanımak durumunda kaldı.
Bu tarihten itibaren 40 yıl boyunca İtalyan hakimiyetinde kalan ülke, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere ve Fransa egemenliğinde kısa bir müddet kaldıktan sonra burada petrolün bulunması, ABD’nin ilgisini bu topraklara yöneltmesine sebep oldu ve ardından bölgele bir askerî üs inşa etti. Libya’nın yönetiminde bulunan kral I. İdris, bu zamanda Arap dünyasında ortaya çıkan fikir akımlarına karşı ilgisiz kaldı.
Ardından 1967 savaşında Libya askerî üslerinin İsrail tarafından kullanıldığına dair Cemal Abdülnasır tarafından yapılan suçlama, İdris’e karşı olan muhalefetin dozunu epey yükseltmişti. (Kurşun, 2020, s.271). 1969 yılında Mısır’daki komitenin adından etkilenen “Hür Subaylar Komitesi” darbe sonucu yönetime el koymuştur. Takdir edildiği üzere bu komitenin en önemli ismi Muammer el-Kaddafi olmuştu. İsmiyle beraber yönetimi de Mısırdaki harekete benzeyen konsey ve kendisine rol model olarak Nasırı seçtiğini ifade eden Kaddafi ekonomi politikalarında da Nasırın yolunu izlemiştir. Ancak onun kendine has yönetim sistemi olan, sosyalizm, Arap milliyetçiliği ve İslam düşüncesinin harmanlanmasıyla oluşan Cemahiriye sistemi de ortaya çıkmış ve bu sistem Kaddafi’nin görüşlerini anlattığı Yeşil Kitapta da sistematize edilmiştir. Kaddafi’nin yönetime gelmesinin ardından kamulaştırma politikaları başladı ve hız kesmeden devam etti. Öncelikle Petrol ve doğalgaz şirketleri kamulaştırıldı.
Ardından ABD’nin İsrail’e olan desteğine karşılık olarak ABD şirketlerinin %51’lik kısmı kamulaştırıldı. Kaddafi siyasette de otoriter bir yapı oluşturdu. Kendisine yakın insanları devletin stratejik konumlarına getirdi. Ülke içi muhalefete izin vermedi. Teoride ve yayımladığı Yeşil Kitapta ise kendisini rehber olarak tanımlıyordu. Cemahiriye sistemi ile Libya’ya demokrasi getirdiğini iddia etse de her önemli mevkiye kendine yakın ve sadık adamları getirmesi neticesinde 42 yıl boyunca mutlak bir hakimiyet elde etti. Medya tam bir devlet denetimi altındaydı, İslamcı muhalefet ve diğer muhalif unsurlar şiddetle bastırılmıştı. Kaddafi dış politikada ise Arap birliği fikrini güdüyordu ve bu fikri hayata geçirmek için çalışıyordu. Ancak Nasırın ölümü, Esad’ın birliğe yanaşmaması gibi sebepler dolayısıyla bu ideal hayata geçememiştir. Bu sebeple Kaddafi yönünü Afrika’ya çevirmiştir. Buradaki Müslüman ülkelerle kurduğu ilişkiler sayesinde bölgede kendine has bir etki alanı oluşturmuştur. Batıyla ilişkileri ise iç açıcı bir görünüm arz etmemektedir. Özellikle (İRA) ve (FKÖ) gibi örgütlere verdiği destekler sebebiyle Batı ülkeleri ile ilişkileri kötüleşmiş ve sonunda yaptırım kararının alınmasıyla felç olmuştur. Felç olan dış ilişkileri düzeltmem ve yaptırım kararını kaldırmak 2000’li yıllara değin uzamıştır. Yaptırım kararının kalkması ve ülkeye yabancı yatırımcı gelmesiyle beraber ekonomide oluşan refah Kaddafi ve yakınlarının servetine servet katarken halk fakirlik içinde kalmaya ve sefaletle boğuşmaya devam etmiştir.
Oluşan ekonomik refah ortamı halka yansıtılmamıştır. Bu da 2011 yılında gerçekleşen halk ayaklanmasına önemli ölçüde etki etmiştir (Kurşun, 2020, s.276). Ülkedeki ekonomik istikrarsızlık, 42 yıl boyunca bastırılan muhalefetle birleşince halk sokaklara dökülmüş, iç savaş çıkmış, bunun neticesinde Kaddafi doğduğu şehir Sirte yakınlarda halk tarafından öldürülmüştür. Onun ölümüyle beraber Libya’nın Baas macerası da son bulmuştur.
[irp posts=”3433″ name=”Libya Son Durum Haritası (Temmuz 2020)”]
KAYNAK
- Kurşun, Zekeriya, Ortadoğu’yu kuran ideolojiler, İstanbul, vadi yayınları, 2019
- https://www.trthaber.com/haber/dunya/kaddafi-donemi-libya-449674.html
- https://kavrakoglu.com/libya-6-italyan-isgali/
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.