İspanya’daki Bask Milliyetçiliği

314

Etnik köken açısından oldukça fazla genişliğe sahip bir ülke olarak bilinen İspanya’nın kuzeyinde bulunan Bask bölgesi, çoğunluğu Baskların oluşturduğu özerk bir bölgedir. Bu bölgede de tıpkı tarihten bu yana dünyanın her kesiminde ve Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde gördüğümüz milliyetçilik kavramı karşımıza çıkmakta ve zaman zaman aşırılığa kaçarak ırkçılık hareketleri bile gözükmektedir.

17.yy’da Avrupa’daki birçok devlette yaşanan merkezileştirme hareketleri İspanya’da da görülmüştür. Özellikle bu merkezileştirme hareketleri Basklar ve Katalanlar tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Şüphesiz ki merkezileştirme hareketlerinin devletlerdeki çeşitli bölgelere yayılmış ırklar tarafından tepki alması şaşırtıcı bir durum değildir. Ancak merkezileştirme hareketleri yapılırken çeşitli ırklara “baskı” yapılması milliyetçilik kavramını ön plana çıkartmakta ve devlet içi çatışmalara yol açmaktadır. Basklar da İspanya’da yaşanan merkezileştirme hareketleri sonucunda baskıya uğramış bir topluluk olarak bu durumdan nasibini almıştır.

Franco

Eski bir tarihten itibaren başlayan Bask milliyetçiliği, zaman geçtikçe çeşitli örgütlenmelerin, hatta silahlı örgütlenmelerin çıkması ile devam etmiştir. Baskların tarihinde özellikle Franco döneminde işlenen baskı, ETA’nın yani “Bask Vatan ve Özgürlük” [1]anlamına gelen örgütün çıkmasına sebep olmuştur. Baskların haklarını savunmak için yola çıkan ve bu yolda savaşı bile göze alan örgüt ilerledikçe terör eylemlerine bile başvurmuşlardır.

19. yy’ın sonlarına doğru milliyetçi bir parti olan Bask Milliyetçi Partisi (PNV) kurucusu Sabino Arana, milliyetçiliği özellikle dil ayrımıyla yaşanması gerektiğini yani Baskların Baskça konuşarak İspanyolca kelimeler kullanmamalarını vurgulamış, hatta bir sözünde Baskçanın (Euskera) önemine vurgu yaparak “Eğer hasımlarımız dilimizi öğrenirlerse, derhal onu bırakıp Rusça, Norveççe ya da başka bir dil öğrenmeliyiz” (Çökmez, Bask Bölgesi: Etnik Milliyetçiliğin Tarihsel Gelişimi ve İspanya’daki Devlet Politikalarının Etkisi, 2008) demiştir. Dönemde bu milliyetçiliği savunan kesim ise genelde din adamları olmuştur. Baskların çoğu zaten dindar bir kesimdir ancak milliyetçi olmayan Baskların ise tamamına yakını entelektüel ve zengin kesimdir. Bask milliyetçiliğinin örgütsel halinin ortaya çıkışı ise Franco döneminde olmuştur. Baskların elinden alınan bazı haklar ve yapılan baskı Bask milliyetçiliğinin artmasına sebep olmuştur.

Franco döneminde yaşanan baskıları biraz açmak gerekirse genellikle Baskçanın yasaklanmasından kültürel olarak Baskların tarihinin yok sayılması gibi etkenlerin ağır bastığını söyleyebiliriz. Bask Milliyetçi Partisi ve kurucusu ile birlikte baskıları kabul etmeyen tutumları ortadaydı ancak başarılı olamayışları bazı Baskları endişelendirmiş ve bir örgüt kurmaya itmişti. İşte az önce bahsedilen ETA tam da bu noktada ortaya çıkmıştır. Yani Bask Milliyetçi Partisi işleri masada halletmeye çalışan bir duruşa sahip bir haldeyken, bundan hoşnut olmayan ve şiddetle bu işin çözüme kavuşacağını düşünen ETA devreye girmiştir.

Sabino Arana

Bölünmenin ufak esintileri buradan bile başlanıldığı sezilmişken düşünülen gerçekleşmiştir. ETA yalnızca Franco yönetimine karşı olduğunu değil aynı zamanda Basklı zengin ve entelektüel kesime de karşı olduğunu belirtmiştir. İşte bu nokta, Baskların milliyetçilik anlayışının temeli olmuş ve o tarihten günümüze kadar bu konu hep bu şekilde ilerlemiştir. Yani Bask milliyetçiliği önce Basklar tarafından herkesçe kabul edilememiştir. 1960’lı yılların başından itibaren terör eylemlerine başlayan ETA, kendi içlerinde bile bölünme yaşamıştır. Grup zaman zaman kendi duruşundan taviz vererek farklı yönlerini ortaya çıkartmaktan çekinmemiştir. Bu durum sonucunda örgüt içindeki bölünmeler ise kaçınılmaz bir durum olmuştur. Örgüt içinde de sosyalist ya da aşırı milliyetçi söylemi savunanlar olarak bir ayrım gerçekleşmiş ve bu ayrım arasında gerilim yaşanmıştır.

Bunun sonucunda 1974 yılında ETA, ETA p-m (sosyalistler) ve ETA-m (aşırı milliyetçi ve şiddet yanlısı) şeklinde ikiye ayrılmıştır. ETA p-m, 1981 yılında ordudaki aşırı sağcı subayların hükümeti ele geçirmek için yaptıkları başarısız darbe girişiminden sonra, demokratik platformda mücadele etmeye başlamıştır. (Çökmez, Bask Bölgesi: Etnik Milliyetçiliğin Tarihsel Gelişimi ve İspanya’daki Devlet Politikalarının Etkisi, 2008).

Bu yıllardan sonra devlet hükümetleri kendi içlerinde yaşanan karışıklıklarını şiddet yoluyla değil demokratik yollarla çözme eğiliminde olmuştur. Çünkü iki büyük savaş yaşamış dünyada, devletler artık çatışmanın yarar getirmeyeceğini anlamışlardır. 1982 yılında da İspanya’da yapılan seçimlerin sonucunda başa gelen hükümet, ülkesinde bir terör örgütü haline gelen Basklı milliyetçilerinin oluşturduğu ETA ile demokratik yollarla çözüm arama taraftarı olmuştur. Ancak ETA bu zeytin dalına uzanmak bir tarafa kendi bağımsızlıklarını kazanma yolundaki mücadelelerini arttırmıştır. Artık bu konu Bask milliyetçiliğini aşıp çoktan ırkçılık şeklinde karşımıza çıkmıştır.

1981 yılında İspanya’da bir özerklik antlaşması yapılmıştır.[2] Bu özerklik antlaşması sonucunda İspanya’daki çeşitli bölgelerin kendi parlamentolarını, kendi hükümetlerini kurmalarına izin verilecekti. Ancak Basklar haklarının biraz daha genişletilmesini istiyor ve aynı zamanda bu özerklik antlaşmasını görece bağımsızlık olarak algılamak istiyordu. Artık bir terör örgütü olan ETA ise bu özerkliği tamamen reddediyordu. ETA’nın en büyük arzusu bağımsız bir devlet kurmaktı. Bu terör örgütünün en büyük korkusu ise atılacak demokratik adımların kendilerini yok edeceğini düşünmeleriydi.

Bask milliyetçiliği bu tarz örgütlenmeler sonucu ırkçılık hareketlerine dönüşmüş, bu dönüşüm ılımlı Basklara ise zarar vermiştir. Baskların kendi aralarında yaşadığı bölünmeler geçmişten bugüne kadar devam etmiştir. Kültürel olarak önemli bir tarihi ve coğrafyası olan bu ırk geçmiş dönemlerde yaşadığı baskıların sonucu olarak toplanmayı ve İspanya’dan ayrılmayı kendilerine hak görmüştür. Şu unutulmamalıdır ki; ETA’ya katılan Basklar ile daha sakin ve ılımlı olan Baskların en büyük ortak noktası İspanya’dan ayrı bir tarafta kalarak kendi dillerini resmiyete dökmek, kendi anayasalarını ve hükümetini oluşturmak olmuştur. Aynı sorun yine geçmişten bugüne Katalanlar arasında da yaşanmıştır. İspanya milliyetçilik konusunda etnik kimliklerin çeşitli ve bu kimliklerin bir o kadar da güçlü kültürel geçmişlere sahip olması sonucunda diğer ülkelere nazaran daha sık sorun yaşamaktadır.

Aslında çok çeşitlilik ve çok kültürlülüğün daha avantajlı olarak nitelendirebileceğimiz noktaları fazladır. Ancak bu noktada hükümetlerinin rolü büyüktür ve çok çeşitliliği yönetme konusunda üstlerine büyük bir vazife düşmektedir. Bu noktada İspanya geçmişten günümüze kadar çoğunlukla sınıfta kalmıştır diyebiliriz. Baskların milliyetçi hareketlerine sebep olan davranışlar ve politikalar temelde yanlış tutulmuştur, bu da ETA gibi bir örgütü İspanya ile karşı karşıya bırakmıştır.

“Terör örgütlerinin milliyetçiliğin abartılması sonucu ortaya çıkması” gibi bir düşüncenin savunulacak veya desteklenecek bir tarafı kesinlikle yoktur. Ancak günümüz dünyasında terör özellikle 2.Dünya Savaşı’ndan sonra artmıştır ve özellikle çok fazla etnik kimliğe sahip olan devletler bu ortamda politikalarına “baskı” ve “ayrım” kavramlarına dikkat ederek hareket etmelidirler.

Sonuç olarak ETA 2018 yılında “Eylemlerimiz, çatışmada hiçbir sorumluluğu olmayan çok sayıda kişiye zarar verdi. Düzeltilmeyecek çok büyük zararlara neden olduk. Bu insanlar ve yakınlarından af diliyoruz”[3] açıklamasını yaparak silah bırakmış ve İspanya’da sadece ılımlı Basklar ve devlet yönetimi kalmıştır. Günümüzde ise İspanya ve Baskların ilişkisi barışçıl bir şekilde gelişmektedir.

Taha Yüceses

Stratejik Ortak Misafir Yazarı

KAYNAK

Kaynaklar

Arakon, M. (2013). ULUSAL AZINLIKLAR VE ULUS-DEVLET SORUNU: BASK ÜLKESİ.

ÇAKAŞ, C. Ö. (2020). İSPANYA’DAKİ BASK ETNİK MİLLİYETÇİLİĞİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME. Absider.

Çökmez, F. G. (2008). BASK BÖLGESİ: ETNİK MİLLİYETÇİLİĞİN TARİHSEL GELİŞİMİ VE İSPANYA’DAKİ DEVLET POLİTİKALARININ ETKİSİ. Ege Akademik Bakış, 355-371.

Çökmez, F. G. (2008). Bask Bölgesi: Etnik Milliyetçiliğin Tarihsel Gelişimi ve İspanya’daki Devlet Politikalarının Etkisi. Ege Akademik Bakış, 355-371.

Tunçay, F. (tarih yok). Bask Ülkesi ve Katolonya: Dil Taleplerine İlişkin Yasama Faaliyetleri. TBMM Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığı.

Dipnotlar 

[1] Bask Vatan ve Özgürlük = Baskça İsmi “Euskadı Ta Askatasuna”

[2] İspanya “1981 Özerklik Antlaşması”

[3] Euro News, “Birliğin Durumu: ETA kendini feshetti”, (4 Mayıs 2018).

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz