Suriye’nin kuzeyine dair Türkiye ilk başlarda PYD’yi kontrol edip, orada kurulacak yönetime Türkiye güdümünde olursa izin verecekti. Türkiye ilk defa PYD ile görüşen devlet olarak bunu amaçladı ama olmadı. PYD Barzani gibi Türkiye’nin politikalarına uymadı. Esad’ın kuzeydeki ordularını çekmesiyle PYD bölgeye hakim oldu. Afrin, Kobani ve Cizire Kantonu (Haseke’nin olduğu bölge) PYD’ye kaldı. 2014’te IŞİD Kobani’ye saldırdı ve merkez dahil ele geçirdi. ABD’nin hava saldırılarıyla Peşmerge, ÖSO ve YPG karadan saldırdı. (Yakinen bildiğimiz gibi IŞİD’in Kobani saldırısı sonrasında Türkiye’de eylemler oldu ve 40’tan fazla kişi ölmüştü.) IŞİD bu saldırılar sonrasında Kobani’den çekildi ve Kobani PYD’nin 3. ve merkez kantonu ilan edildi. Çünkü bölge kantonların ortasındaydı. Koalisyon güçlerinin hava saldırıları sonrasında IŞİD’in eski kalesi Tel Abyad’da YPG’nin eline geçti ve kontrol sağlandı. Böylece Suriye’nin kuzeyinde Azez-Cerablus arası PYD’nin kontrolünde olmayan tek bölge olarak kaldı.
PYD’de ve kara gücü YPG bu bölgeye de hakim olup Suriye’nin kuzeyinde toprak bütünlüğüne sahip olmaya çalışıyor. Türkiye sınırı boyunca Suriye hattını kendi kontrolüne almak isteyen PYD’nin, kendilerinin de söylediği gibi ilk olarak özerk bölge, daha sonra da bağımsızlık hayali var. PYD’nin şuan Suriye’nin Kuzeyinde üç kantonu bulunuyor. En son olarak da IŞİD’in Rakka’dan sonra 2. kalesi sayılan Tel Abyad’ın kontrolünü ele geçiren PYD burayı Kobani kantonuna bağladı. Suriye’nin kuzeyinde Araplar, Kürtler, Türkmenler ve az sayıda Süryani mevcut. PYD buradaki bölgeleri kontrolü altına aldığında buradaki Arapların ve Türkmenlerin çoğuna İsrail’in yaptığına benzer bir şekilde göç politikası uyguladı ve buraya Kürtleri yerleştirdi. Bunun doğruluğunu Uluslararası Af Örgütü, BM kaynakları ve ABD’nin açıklamalarında teyit edebilirsiniz.
PYD ne Esad rejimiyle savaşmış ne de Suriye muhalefeti içerisinde yer almıştır. Bu durum Esad rejiminin elini kuvvetlendirmiştir. Çünkü Esad’ın Kürtlerle olan cephesi PYD/YPG’den dolayı kapatılmıştır. Başka bir ifadeyle, YPG’nin Esad rejimiyle çatışması gerekirken Özgür Suriye Ordusu ve diğer muhalif gruplarla çatışmaya girdiği unutulmamalıdır. (PYD’nin kaynakları dahil tüm ulusal ve uluslararası medyada bu bilgilere ulaşabilirsiniz.) Hatta PYD, Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin desteğiyle kurulan Suriye Kürt Ulusal Konseyi’ne karşı da sert tutum sergilemiştir. PYD’nin 2011 yılının Temmuz ayında Erbil’de ve 2014 yılının Ekim ayında Dohuk’ta, Suriyeli Kürt partiler ile imzalamış olduğu deklarasyonun koşullarına uymadığı da söylenebilir.
PYD, Esad’a karşı Suriye muhalefetine destek sunan Kürt partilerinin yetkililerini zaman zaman tutuklamış veya kurduğu kantonlara üyelerinin girişlerini yasaklamıştır. PYD’nin bu bölgeleri kolayca ele geçirme sebepleri ise ilk olarak rejim askeri yani Suriye Ordusunun buralardan çekilmesi ve ABD’nin hava saldırılarıyla genişlemesidir. ABD hava saldırılarıyla PYD’ye destek vermeseydi PYD bu kadar geniş bir alana hakim olamayacaktı.
Sonuç olarak PKK/KCK’nın Suriye kolu olarak görev yapan, toplantılarda da KCK yöneticilerinin olduğu PYD ve silahlı gücü YPG bu bölgelerde kontrolü sağlayıp, etnik temelli bir Kürt devleti kurmak istediğini dile getiriyor ve bunu tüm dünya bildiği halde şuanki Suriye’nin durumundan dolayı net tavır koyamıyor/koymak istemiyor.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
Sevgili yazar sonuç olarak PYD Demokratik bir Suriye sistemini desteklerken, sizin yazınızda müttek olarak bahsettiğiniz Barzani Irak’ta Etnik temelli bir Kürt (Barzani) Krallığı kurmaya çalışmakta, bilmem farkında mısınız???
Barzani’nin de istediği de etnik temelli Kürt devleti, PYD’nin istediğide bu. Suriye gündemi takip ediyorsun bilemiyorum ama PYD seküler demokratik çoğulcu bir yapı kurmak istediğini dile getirdiği için çoğu Avrupa ülkesi ona ses etmiyor. Ancak daha bugün sekülerliliğiyle ünlü Heysem Menna Suriye Demokratik Konseyi Eş Başkanlığından ayrıldı.(http://haber.sol.org.tr/dunya/kurtlerin-federasyon-ilanina-tepki-gosteren-heysam-menna-es-baskanliktan-ayrildim-151594) Gerekçe olarak federasyon ilanını gösterdi. PYD’nin yada Barzani liderliğindeki IKBY’nin Kürt devleti istemesi mikro boyutta beni ilgilendirmiyor. Kurmak istedikleri devletlerin Ortadoğu’da ne kadar demokratik olacağı ise ayrı bir başlık. Ama ideolojiniz itibariyle böyle düşündüğünüzü öngörerek size bir tavsiye vereyim. PYD Arap, Süryani ve Türkmenlerden seçmece insanları alarak oluşturmayı düşündüğü yönetimin şeffaf olmadığını kendileri de dile getiriyor. PYD’de Kürt milliyetçiliğinden beslenerek bölgede tiranlık kurma peşinde olduğunu taraflı tarafsız sayısız makaleden ayrıntılı bir şekilde okuyabilirsiniz: Sitede şöyle bir yazı yazmıştım; en yakın olarak buradan başlayabilirsiniz: https://stratejikortak.com/2016/02/pydnin-kurt-partilerine-baskisi.html