1. Dünya Savaşı sırasında İngilizlerin desteğiyle Osmanlı’ya isyan eden Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali, çocukları ve Şerefin isyan sonraki durumu:
Hüseyin bin Ali İstanbul’da doğdu. Emir seçilen amcası Abdullah, Hicaz’a hareket etmeden vefat edince uzun süredir vezir rütbesiyle Şura-yı Devlet üyeliği yapan Şerif Hüseyin, Kasım 1908’de Mekke emiri tayin edildi. Hüseyin bin Ali 5 oğla sahipti;
Birinci oğlu Ali, ikinci oğlu Abdullah, üçüncü oğlu Faysal, dördüncü Prens Zeyid ve beşinci oğlu Genç yaşta ölen Hasan…
Cemal Paşa’nın Ağustos 1915 ve Mayıs 1916’da Beyrut ve Şam’da devlete ihanetle suçladığı bazı Arapları idam ettirmesiyle oluşan gergin ortamı değerlendiren Şerif Hüseyin Haziran 1916’da Mekke’de isyanı başlattı. (İslam Ansiklopedisi Şerif Hüseyin maddesi)
Fahrettin Paşa’nın Mondros’dan sonra Padişah buyruğu ile Medine’den çıktıktan sonra fiilen Hicaz’da son bulan Osmanlı hakimiyeti ile vaadedilen büyük Arap Krallığı yerine egemenliği altındaki bölgede Hicaz Krallığını kurdu. Çünkü İngilizler, kendisi ile daha önceden yaptığı anlaşmalara ters bir şekilde farklı anlaşmalar da yapmıştı. Ancak buna rağmen Hicaz’ı alan Şerif Hüseyin’in, 2.oğlu Ürdün’e, 3.oğlu kısa bir Suriye deneyiminden sonra Irak’a kral oldu. Böylece Şerif’in Arap yarımadasında etkisi devam ediyordu.
Ortadoğu’da son bulan Osmanlı hakimiyeti, Şerif Hüseyin’in önünü açtığı gibi, yıllarca Osmanlı ve Osmanlıdan yana tavır alan Reşidilerin, baskısı altında ezilen Necd emiri İbni Suud’un da önünü açtı. İngilizler, Aralık 1915’te İbn Suud ile de bir anlaşma yaparak daha önce Şerif Hüseyin’in egemenliğine bırakılan Basra körfezinin güney kıyılarında Suudi hakimiyetini kabul etti.
Şerif Hüseyin Suudilerin büyümesini engellemek için Yemen imamı ve İbn Reşd ile anlaşıp Abdülaziz İbni Suud‘a karşı savaş açtı. İbni Suud, koalisyonu bozguna uğrattı; daha sonra da Reşidileri yenip topraklarını aldı. Bu arada Şerif Hüseyin, Türkiye’de Halifeliğin kaldırılması sonucu kendisini Halife ilan etti. Bu adım Suudileri Hicaz’a yürümeye teşvik etti. Suudiler savaşı kazanıp Taif’e girince Şerif Hüseyin, hakimiyeti 1.oğlu Ali’ye bırakıp Kıbrıs’a gitmiş, daha sonra 2. oğlu Abdullah’ın yanına Ürdün’e geçmiştir.
İbni Suud, saldırılarını devam ettirip, Mekke’yi, bir süre sonra da Medine’yi ele geçirmesi üzerine Cidde’ye çekilen Ali, krallıktan vazgeçerek önce bir Britanya gemisiyle Aden’e, oradan da kardeşi Şerif’in üçüncü oğlu Irak Kralı Faysal’ın yanına kaçtı.
Necd Emiri olan Suud, Hicaz’ı da alarak önce kendini Hicaz Kralı ilerleyen yıllarda da Suudi Arabistan Krallığını ilan etti.
Sonuç olarak aslında Şerif Hüseyin kumarını oynadı ve kazandı. Ancak kazanmışken masadan kalkmadı ve daha fazla kazanmak istedi. Osmanlıya karşı kendisinin otoritesinden faydalanan İngilizler, artık tek alternatif olmayan Şerif Hüseyin’in kötü olan elini desteklemediler. Ancak Araplar arasında ünlü olan Haşimi soyunu da tam olarak bitirmeyip Ürdün ve Irak’ta hakimiyet sürmelerine izin verdiler. Irak, 1958’deki darbeye kadar ellerinde kalırken, Ürdün Şerif Hüseyin’in torunu tarafından hala yönetilmekte…
Şehmus Kızılkan
StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.