Nükleer Silahlar ve Türkiye

29862
Yazarlık Başvurusu

Nükleer silah denilince aklımıza hemen atom bombası gelir. Korkunç bir yıkıcı etkiye sahip olması ve yüz binlerce insanı saniyeler içinde öldürebilme potansiyelini de düşünürsek çok tehlikeli bir silah olduğunu görürüz. Peki atom bombası dışında kalan diğer nükleer silahları ve bu silahların yıkıcı gücünü ne kadar biliyoruz? O kadar ki atom bombası bile onun yanında yeni doğmuş bebek kadar küçük kalacak nükleer silahlar da vardır.

Bu yazımda nükleer silahları ve etkilerini inceleyeceğiz ve ardından Türkiye’nin bu silah teknolojisi içerisindeki durumunu öğreneceğiz.

Nükleer Silahlar:

Her sabah gökyüzüne baktığımızda bu nükleer patlamaları görüyoruz. Her gün onun ısısını hissedip ışığını görüyoruz. Neden mi bahsediyorum? Tabi ki Güneş‘ten. Saniyede milyonlarca atom bombasının patlamasıyla açığa çıkan enerji bize ısı ve ışık olarak geliyor.

Dünya’ya dönecek olursak, nükleer silahları iki ana başlık altında inceleyebiliriz:

-Fisyon Silahları

Atom bombası, patlamanın kontrolsüz çekirdek tepkimesi yoluyla sağlandığı bir bomba modelidir. Çekirdek tepkimesi zincirleme ve çok hızlı gerçekleştiğinden ortaya devasa boyutta bir enerji açığa çıkar ve bu da patlama ile beraberinde şok dalgası ortaya çıkarır.

9 Ağustos 1945’te Nagasaki’ye atılan atom bombasının düştüğü yerin 18 km üzerine yükselen yoğunlaşma bulutu.

Fisyon tipi çekirdek tepkimesine dayalı atom bombalarında yüksek (saflıkta) Uranyum (235U) veya Plütonyum (239Pu) kullanılır. Günümüzde üretilen bombalar daha çok Plütonyum içeriklidir. Bu yüksek zenginlikte malzeme, zenginleştirme tesislerinden yada nükleer reaktörlerden elde edilmektedir.

1945 yılında ABD’nin attığı bombalar Japonya’ya çok zarar vermiştir. Termonükleer bombanın bulunmasından sonra atom bombası taktik silahı olmuştur. Nükleer silahların üretimine başlanmasına neden olmuştur. İlk olarak bu bomba Nazi Almanya’sına atılacaktı. Savaşta Almanya yenilince Japonya’ya atılmıştır.

Bomba sonrası Nagasaki

2.Dünya Savaşı sırasında Manhattan Projesi adıyla ilk çalışmalar başladı. 1942 yılında ABD’nin New Mexico eyaletindeki Los Alamos bölgesinde gizlice bir grup ünlü bilim adamı toplandı. Robert J.Oppenheimer öncülüğünde 3 yıl çalıştıktan sonra ilk bombayı yapmayı başardılar. Aynı esnada Tennessee eyaletinin Oak Ridge kasabasında gizli bir üs daha kuruldu. Burada da patlayacak zengin malzemenin üretimi çalışmaları başladı.

6 Ağustos 1945 sabahı ilk atom bombası Enola Gay isimli bir bombardıman uçağı ile Hiroşima’ya atıldı. 3 gün sonra 9 Ağustos 1945’te de Nagazaki’ye atıldı.

-Füzyon Silahları:

Hidrojen bombası veya füzyon bombası, kontrolsüz termonükleer enerji sağlayabilen yıkıcı nükleer silahtır. Hidrojen bombasının yüksek boyutlardaki patlama gücü, hidrojen atomlarının birleşerek Helyum atom yapısına dönüştüğü termonükleer tepkimeden doğar. Bir diğer ifade ile Hidrojen bombasının patlaması bir çekirdek kaynaşması yada birleşmesidir (Füzyon). Oysaki atom bombası bir çekirdek bölünmesidir (Fisyon).

Füzyon (Hidrojen bombası) reaksiyonunu başlatmak için gerekli ateşleme küçük bir atom bombasını patlatmak suretiyle sağlanır. Küçük atom bombalarına ihtiyaç duyan hidrojen bombalarına temiz, büyük atom bombalarına ihtiyaç duyanlarına ise kirli bomba denir. (Nükleer bombanın temizi veya kirlisi mi olur? diye düşünebilirsiniz. Burada bahsedilen radyoaktif serpinti miktarıdır. Hidrojen bombası yapısı itibari ile çekirdek birleşmesi (füzyon) olduğundan radyoaktif serpinti çok azdır. Fakat patlatılabilmesi için atom bombasına ihtiyaç duyulduğundan, radyoaktif serpinti kaçınılmaz olacaktır.)

Savaş sonrası yapılmış bir “Little Boy” bombası modeli.

ABD, 1952’de atom bombasından çok daha etkili ve yıkıcı bir silah olan hidrojen bombasını geliştirdi. İlk hidrojen bombası 1954 yılında Büyük Okyanustaki Marshall Adalarına atılarak ABD tarafından denenmiştir. Atılan bomba Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının yaklaşık 1000 katı gücündedir.

SSCB, 30 Ekim 1961 tarihinde Novaya Zemlya’da Tsar Bomba lakaplı 57 Megatonluk bir hidrojen bombası denemesinde bulunmuştur. Bu bomba Hiroşima’ya atılan atom bombasından 3.800 kat daha güçlüdür. Oluşturduğu alev topu 1000 km öteden gözlenebilmiştir.

-Nötron Bombası

Nötron bombası, teknik olarak gelişmiş bir taktik nükleer silahtır. Bu bomba gelişmiş radyasyon silahları kapsamında yer almaktadır. Nötron bombası 1958 yılında fizikçi Samuel Cohen tarafından bulundu. 1963 yılında Nevada’da bir yeraltı üssünde denemesi yapıldı.

Termonükleer silah testi

Nötron bombası füzyon ilkesiyle çalışmaktadır. Atomun parçalanmasıyla ortaya çıkan milyonlarca derecelik ısı kaynağı içinde atom çekirdeklerinin birleşmesi sonucu oluşan füzyon sırasında etkileşen döteryum ve trityum iyonlarından çevreye 14 Milyon Volt enerji yüklü nötron saçılır. Bu nötron ışınları binalara ve çevreye bir zarar vermemekle birlikte insan hayatı için kesin öldürücü tehlike içermektedir.

-Nükleer Silaha sahip Devletler

Aktif başlıkToplam Başlıkİlk Test Yılı
ABD175070001945
Rusya179073001949
İngiltere1202151952
Fransa2803001960
ÇinBilinmiyor2601964

Nükleer Silaha Sahip Devletler

-Diğer Bilinen Nükleer Programlar

Aktif BaşlıkToplam Başlıkİlk Test Yılı
HindistanBilinmiyor100-1201974
PakistanBilinmiyor110-1301998
Kuzey KoreBilinmiyor102006

-Bildirilmemiş Nükleer Silahlara Sahip Devletler

Aktif BaşlıkToplam Başlıkİlk Test Yılı
İsrailBilinmiyor60-400Bilinmiyor

-NATO Nükleer Silah Paylaşımı

Aktif BaşlıkToplam Başlıkİlk Test yılı
AlmanyaBilinmiyor20
TürkiyeBilinmiyor60-70
İtalyaBilinmiyor70-80
BelçikaBilinmiyor10-20
HollandaBilinmiyor22

Yukarıdaki tabloları dikkatle incelersek; Nükleer Silahı ilk ortaya çıkaran ve bu silahı insanlar üzerinde ilk kullanan ülkenin ABD olduğunu görürüz. İlk tabloya baktığımızda bu 5 ülkenin BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olan ülkeler olduğunu da görürüz. BM de yazılmamış bir kural vardır: Gücün kadar haklısın. Bu tabloda göründüğü üzere ABD ve Rusya’nın elindeki toplam nükleer silah sayısı 15.000‘e yakındır bu da bütün dünyayı yok etmeye fazlasıyla yeter. Bu 5 ülkenin dışında kalan 2. tabloda ise Hindistan, Pakistan ve Kuzey Kore bulunuyor. Bu 3 ülkede nükleer silaha sahip güçlerden, fakat mevcut dünya düzeni gereği ilk devletler içerisinde yer almıyor. Bir önceki yazım olan Ortadoğu: Ülkeler Ve Sorunlar’ da İsrail’den bahsettim. Burada da gördüğümüz üzere İsrail’in Nükleer silaha sahip olduğunu biliyoruz, fakat aktif başlık sayısını ve deneme yılını bilemiyoruz. Bu da İsrail’i Nükleer silaha sahip devletler sınıfına koyuyor.

Atom bombası atılırsa ne olur?

Son tabloda ise NATO ya üye olan ülkelerde bulunan ABD’ye ait nükleer silahları görüyoruz. Bu tabloda Türkiye’nin de NATO üyesi bir ülke olduğunu düşünülürse büyük çoğunluğu Adana’da ki İncirlik Üssünde en az 60 tane nükleer silah olduğu anlaşılır. Aslında doğrudan olmasa da Türkiye’nin de dolaylı olarak Nükleer güce sahip bir ülke olduğunu görüyoruz.

-Plütonyum Anlaşması

2000 yılında Rusya ve ABD arasında imzalanan Plütonyum anlaşmasına göre her iki tarafta 34 ton zenginleştirilmiş Plütonyum‘u reaktörlerde yakarak yok edeceklerdir. Bu anlaşma Rusya tarafında 2016 yılında askıya alınmıştır. Gerekçe olarak; ABD’nin Rusya’ya yönelik dostane olmayan eylemleri, anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve Rusya’nın güvenliğinin savunulması için acil önlemler alınması gereksinimi gerekçe gösterilmiştir.

Anlaşma kapsamında her iki taraf ta 17.000 atom bombası üretmeye yetecek en az 34 ton Plütonyum’u imha etme konusunda anlaşmıştı.

-Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması

Bu anlaşmanın amacı; Nükleer silahların ve silah teknolojisinin yayılmasını önlemek nükleer enerjinin barışçıl kullanımlarında iş birliğini arttırmak ve nükleer silahsızlanma hedefini ilerletmek olan uluslararası bir anlaşma 1968’de imzaya açıldı ve 1970’te yürürlüğe girdi. Antlaşma 11 Mayıs 1995’te süresiz olarak uzatıldı.

Bu antlaşmayı; Güney Sudan, Hindistan, İsrail ve Pakistan imzalamamıştır.

Kuzey Kore ise antlaşmadan çekilmiştir.

Türkiye ise 29.03.1979 yılında bu antlaşmayı imzalamıştır.

-Nükleer Silahların İnsan Vücudu Üzerindeki Etkileri

Yukarıda insanlığın ve tüm dünyadaki yaşam formunun en büyük tehditi olan 3 silah çeşidini (Atom, Hidrojen ve Nötron bombaları) ve çalışma prensibini inceledik. Şu anda yeryüzünde nükleer silahlardan daha tehlikeli başka bir silah çeşidi yok. Fakat asıl sorulması gereken sorular sorulmuyor. Bu silahlar neden ve hangi gerekçeyle üretildi? Ve neden insanlar (Japonya) üzerinde kullanıldı? Hangi amaca hizmet ediyor? Gerçekten ABD 2.Dünya savaşını kısa sürede bitirebilmek için mi Japonya’ya atom bombası attı? vb. birçok soru.

Fakat Hiroşima ve Nagasaki‘ye atılan atom bombalarının çeşidine bakarsak; Hiroşimaya atılan Uranyum temelli, Nagasaki’ye atılan ise Plütonyum temelli atom bombası olduğu görülür. Bu da bize ABD’nin bu silahların insanlar üzerindeki etkilerini öğrenme amacı güttüğünü gösteren önemli bir kanıttır. Sadece insan üzerinde değil atıldığı bölgedeki tüm canlı varlıkları yok etme gücüne sahiptir.

Hiroşima’da atom bombasının patlamasından meydana gelen mantar şeklindeki bulut

İşleme mekanizması ise; yoğun enerjili atom düzeyinde olduğu için atomun parçalanması sırasında açığa çıkan milyonlarca santigrat derecedeki sıcaklık ve basıncın yanında alfa, beta ve gama ışımalarının sonucu olarak yoğun radyasyon ortaya çıkmaktadır. Bu üç ışıma içerisinde özellikle gama ışıması çok tehlikelidir. Bu ışıma türü yoğun enerji içerdiğinden ve her türlü yüzey içerisinden geçebilmesinden dolayı (yoğun katmanlı kurşun bloklar hariç, nükleer enerji santrallerinin merkezinde bulunur) insan ve canlı hücrelerinin çekirdeğinde bulunan kromozomları (genleri) parçalayarak o canlı metabolizmanın direk veya dolaylı olarak ölmesine neden olur.

Fakat burada tehlikeli nokta; Nükleer serpintidir. Fotoğraflarda gördüğümüz anormal insanlar, 6 parmaklı eller vs vs. bu, nükleer serpintiden yani gama ışımasından dolayı olmaktadır. Gama ışıması ise bildiğimiz radyasyondur.

Kişisel fikrim, tüm insanlığın tehditi olan bu silahların üretiminin durdurulması ve hangi gerekçe ile olursa olsun üretiminin yapılmamasıdır. Zaten şu anki mevcut dünya düzenine baktığımızda tek bir ülkeye bile bir nükleer silah atılması, zincirleme reaksiyon başlatarak 3.Dünya Savaşı (Nükleer Savaşa) neden olacaktır.

Nagasaki. Bombadan önce ve sonra.

-Türkiye’nin Durumu

İlk olarak Türkiye Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasını imzalaması dolayısıyla nükleer silah üretemez. Bu antlaşmaya uymaz, üretime başlarsa bu sefer karşında BM güvenlik konseyi daimi ülkeleri olan ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’yı bulacaktır. Bunun yaşanmış örnekleri vardır: İran ve Kuzey Kore, İran Uranyum zenginleştirmeye başladığı anda ABD ve AB tarafından ambargoya ve askeri müdahale tehditine maruz kalmıştır. O nedenle Türkiye’ye nefes aldırmazlar.

-Diyelim ki tüm riskleri göze alarak üretme kararı aldı. Fakat bu o kadar basit bir iş değil. Türkiye’nin bunun için teknik altyapısı yok. Nükleer silah üretimi yüksek teknoloji gerektiren bir daldır. Bu nedenle Türkiye’nin öncelikle altyapısını oluşturması gerekir.

-Türkiye, diyelim ki bir şekilde atom bombasını üretti. Peki bunu hedefe nasıl gönderecek? Bunun iki yolu var: ilki uçakla taşıyarak diğeri ise Balistik Füze kullanarak. Fakat sorun Türkiye’nin Kıtalar arası balistik füzesinin bulunmamasıdır. En az (5500 km menzile sahip olmalıdır.)

-Türkiye’nin hem nükleer silah hemde kıtalar arası balistik füze elde ettiğini varsaysak bile bu, Türkiye’nin dünyadaki tüm ülkeleri vuracak güce sahip olacağı anlamına gelmeyecektir. Çünkü, kısa, orta ve kıtalararası balistik füzeleri vurabilecek anti-balistik füze sistemleri mevcuttur. Bir ara NATO’nun Türkiye’ye konuşlandırdığı Patriot füzeleri veya ABD’nin Kuzey Kore’ye karşı Güney Kore’ye konuşlandırdığı THAAT (Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi) vardır. Her ne kadar kıtalar arası balistik füzelere karşı çok bir etkileri olmasada belli ölçekte koruma sağlamaktadırlar.

-Bir diğer engel ise Türkiye’nin NATO üyesi olmasıdır. Zaten NATO Nükleer Silah Paylaşımı uyarıca Türkiye’de 60-70 adet arası nükleer silah bulunuyor. Doğrudan olmasada dolaylı olarak Türkiye’nin nükleer güce sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Yukarıda saydığımız tüm bu nedenleri göz önünde bulundurduğumuzda nükleer silah programlarının çok zor ve karmaşık süreçler içerdiğini söyleyebiliriz. Bu nedenlerden dolayı şunu söyleyebilirim ki günümüz itibari ile Türkiye’nin nükleer silah üretmesi ve bu silahları taşıyacak füze sistemleri elde etmesi imkansız görünüyor. Gelecekte ne olur kesin olarak bilemeyiz ama gerçekçi bir öngörüde bulunursak, Türkiye şu an itibari ile nükleer programa başlasa bile 2050 yılından önce yukarıda sayılan tüm maddeleri yerine getirebilecek bir sistemi kurması zor görünüyor.

Mehmet Fehmi Karadağ

StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR


https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCkleer_silah

https://tr.wikipedia.org/wiki/Termon%C3%BCkleer_silah

https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%B6tron_bombas%C4%B1

https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCkleer_silaha_sahip_devletler_listesi

https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCkleer_Silahlar%C4%B1n_Yay%C4%B1lmas%C4%B1n%C4%B1n_%C3%96nlenmesi_Antla%C5%9Fmas%C4%B1

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

16 YORUMLAR

  1. Wasigton Post gazatesinde yayinlanan Turkiye de %100 yerli Manyetik Şok Bombasi uretimi ile ilgili haberler gercegi yansitmiyor. Burdan gazeteye ayip oluyo ama deyip Sptutniknews ( Rus gazetesi ) de bir zamanlar Turkiye de Boyut Atlatma denemeleri ve Duzce Depremi ile ilgili ciddi iftiralar atildigini hatirlatirim.

    Turkiye nin Resmi gundeminde bu iki teknoloji için calismalar bulunmamaktadir.
    CIA ve KGB ajanlari yanlis bilgi almislar ya da manuple operasyonuna ugramis olmalari gerekir. Böyle bir teknoloji olsa dunyada zirt pirt ucak duserdi. Malum manyetik alanla oynuyorsunuz.Var mi ucak dusme haberi ?o zaman tamamen iftiradir. Her iki gazeteten ozur bekliyorum.

  2. O değilde insanlar güç için birbirlerini ezmek için açgözlülüklerinden nefislerinden dolayı ne silahlar yapmışlar.yazık.bakın bugün yemene iki müslüman ülkenin hakimiyet kavgası yüzünden binlerce insan tertelef.yazık ya.yemin ediyom yazık.bide müslümanlar.içim acıyo.kapat ya kapat.

  3. 3,5.bilmem.Turkiye Teknoloji yönünde savaş başlığı üretmek için elinden geleni n en iyisini yapmaya çalışmalıdır.bilim ve teknoloji yatırımları na destek vermelidir.
    Ülkemiz savaş teknolojileri nde en üst düzeyde olmalıdır.Vatandas olarak bu konuda uygulanacak vergileri ödemeye hazırim.

  4. Yazınızı ilgiyle okudum. Türkiye akkuyu ve sinop’a kurulacak nükleer santrallerle nükleer altyapı oluşturabilir. Sonuçta buraya kurulacak santraller türkiyenin insiyatifinde ve kurulduktan sonra bir kaç yıla en fazla 10 yıla türkiye nükller kapasiteye ulaşabileceğini düşünüyorum. Pakistanda bize bu konuda yardım edebilir. Balistik füze konusundada illa 5bin, 10 bin km menzil olması gerekmiyor. Burada denizaltı çok önemli yani 1 denizaltı üretirsiniz 1000 km seyir füzesi üretirsiniz füzeye nükleer başlık takarsınız büyük okyanustan new york’u indirirsiniz. Yaani burada önemli olan denizaltı ve seyir füzesi bu konudada türkiyede milden adı altında denizaltı çalışmaları başladı 2030lara doğru üretileceği tahmin ediliyor. 1000 km gezgin füzeside 2030 lara doğru üretilecek ve bu füzeler Tf2000 muhribi ve milden denizaltılardan atılacak yani uzun lafın kısası türkiye 2030 yıllarında füze kısmını halledicek iş nükleer bomba üretmekte bu konuyuda pakistan ile bereber halledebiliriz en azından sınıra getiririz istenildiği zaman üretim kapasitesine sahip olunur buda ciddi caydırıcılık demektir. Syglr.

  5. Bir Ülkenin caydırıcılığı onun Gücüdür , güç yoksa hollanda da tekmeler almanya da , akdenizi kuşatsın bu ülke 250 donanmayı ibdirsin akdenize bakın dünya ülkelerini kıpırdıyormu , Karadenize 200 donanma çekin bakın rusya kıpırdıyormu ? Sıkar , keşif balkanlara 30.000 bin tank çıkarın bakın Dünya sarsılıyor mu ? Kıbırısı kuşatıp 100.000 bin hava savunma sistemi yerleştirin bakın geliyorlarmı , kaldırım 5.000 savaş jetini gök yarılıyormu ? Arkadaşlar evet çok kötüyüz gönül isterki bunlar olsun ama yok , ülkemiz hiç savunmaya çalışmıyor TFX projesi bile 2035 yılına ancak yetişecek , amerika 2 yılda 500 uçak çıkartıyor pess ! Ülkemiz çok güçlü olsa zaten bütün Müslüman Ülkeleri zaten yanımızda olurdu çünki gücümüz onlarında gücü olurdu ancak şuan bütün müslüman ülkeler birleşip bir arada İran dahil ! Bir Halife yada stratejik bir konum almalılar , şuan Türkiye düşerse iranda düşer pakistan da diğer ülkeler de müslüman , iran savaşa girip yok olursa sırada Türkiye olur , bu iki ülke özellikle bir birlerini Tam desteklemek zorunda yada çok gizli savunma yapmalı pakistan da Tam destek vermeli sözüm budur

  6. Maddeyi kim üretiyor 20 yıldır araştırılmış , ancak sonuç ‘0’ sözlü olarak anlatıldı çekinsinler diye hepsi bu , Dünya da sadece 1 kilo gramın altında bulunan bu enjeksiyon üzerin de sadece 2 ülke araştırıyor amerika ve rusya ancak rusya 3 yıl önce başladı durum budur , Türkiyenin kara gücü kötü deniz gücü çok kötü hava harp ölmüş gibi tank 3,800 hiçbirisi bizin değil zaten , şuan Türkiyenin kendisinin ürettiği hiç bir savunma maalesef yok ihaların motoru bile atak gibi italyan ortaklığı saklı antlaşma ve yüksek tazminaat karşılığın da

  7. E İnsaf yani buda benim zoruma gidiyor. Bütün dünya Nükleer Güç Sahibiyken Türkiyeninde Nükleer Füzesi Olması neden sizin Zorunuza gidiyor gibi Yazmışsınız? adeta Sakın ha Sen Üretme Elindekilerle yetin demişsiniz,Amerikaya sırtını yasla demişsiniz Ya Yarın birgün ABD ile Büyük bir Kavga Edeceksek.? 2050 ömür biçmişsiniz ne 2050si? Allahtan Vahiymi geldi Kurana Elmi bastık Antlaşmadan çekildiğimiz an 2023 e 2023 adet Nükleer Füzeyle Gireriz seri ve hızlı bir biçimde. Gördük ki İrana Müdahale Edemediler bize Hiç edemezler.! Çünkü onlar gibi olmadıgımızı ve onlardan daha beter oldugumuzu biliyorlar. artı Hisar Füzesini kendi İhasını kendi Tankını Üreten Kendi Milli Güvenliği için kendi Bilimadamlarıyla Kendi Nükleer Füzesinimi yapamıyacak.? Dünyada Orman Kanunları Geçerlidir, Hakmış Evrensel Hukukmuş Adaletmiş Demokrasiymiş gibi Zırvalıklar At’ın Ağzına sürülmüş 1 adet Kesme Şekerden öte birşey değildir.! Sırtınıza binip birazdan kıçınıza Kırbaç Vuracaklarını unutmayın. Özgürlüğünüzü hiçkimse size Altın tespide Sunmaz Gücünüz varsa Adamsanız Alırsınız, Tıpkı Çanakkaledeki gibi. ama bu kez Çağa Ayak uydurmak gerek. bizde Onu etmeyi planlıyoruz Türkiye Cumhuriyeti Devleti Sahip oldugu Potansiyelin Gücünün Farkında Ruslarında Desteğiyle Akkuyu Nükleer Santrali Projesi Başladımı? Başladı.! Kendi Güvenliğimiz için Türkiye Her türlü Tedbiri alır vede Almak Zorundadır. Amerikanın ve Saydıgınız o 5 Ülkenin dudakları arasına bakmayız.!Onlarında birbirlerine karşı olan Aralarındaki Huzursuzlugu fırsat bilip işimize bakarız Biz Asyayla Avrupayı Bağlıyan bir Köprüyüz Bizim 1 Lafımız NATO’yu 2 ye böler onuda unutmayın.! şunuda Ekliyeyim Nükleer Füzesi Olmayan Her Ülke Yıkılmaya Yok Olmaya Mahkumdur.! Nükleer Füzesi Olmayanın Dünyada Geleceğide Olmaz Söz sahibide Olamaz.! Düşmanlarımızı yaşatıp Kendimiz Öldürtmeyeceğiz artık O devir Bitti.! Türkiye Yapardı Yapamazdı tartışmalarına Gireceğinize Hiroşimaya Nagazakiye Atom bombasını bırakan İnsanlık Suçunu İşleyen ve Günbe gün Geliştirerek kendine Nükleer Stok ekliyen AMERİKAYA ve Destekçisi BATIYA ANA AVRAT AÇIN SÖVÜN.!

    • Bu yaptığınız yorum, fikrinizi ve düşünce sisteminizi göstermesi yönünden gayet iyi olmuş. Bu düşünce şekliniz ideolojik düşünce biçimidir. Bu bir tür ilizyona neden olur. Gerçekler yerine gerçeğe benzer sanal gerçekler görürsünüz tıpkı yaptığınız yorumdaki gibi. Yine de cevap vereyim:
      Türkiye’nin nükleer silaha sahip olması zoruma gitmez. Tam tersine güçlü olmasına sevinirim.
      2050 tahminim, Türkiye’nin mevcut nükleer bilgisi ve bilim adamı oranına göre yaptığım bir tahmindir.
      Demek size göre İnsan hakları ve hukuk bir kesme şekerden fazlası değil.(Yorumunuz düşüncenizi gösterir)
      İlginç, Çanakkale savaşından bahsediyorsunuz ama, o savaşı kazandıran komutanın düşünce şekli ile yakından uzaktan ilginiz yok.(Çelişkili durum)
      Her devlet güvenliği için her tedbiri almalıdır zaten. Bu zorunluluktur.
      Demek devletler arası fırsatçılıktan yararlanıyorsunuz.
      Bir lafınız Natoy’u ikiye böler.(Konuşma diliniz sanki ülkeyi senin yönettiğin izlenimi veriyor.)
      Düşmanlarımızı yaşatıp kendimizi öldürtmeyeceğiz. O devir bitti.( Hangi devir?)

  8. Anti madde bombasını eklemeyi unutmuşsunuz Anti madde bombası sizin saydıklarınızın hepsinden daha güçlü anti madde bombasıyla bir gezegen bile yok edilebilir keşke bununda ekleseydiniz daha iyi olurdu

    • Antimadde dediğiniz şey evrende bulunan karanlık maddedir. Bu maddenin varlığından haberdarız. Fakat bu maddenin tam olarak ne olduğu ve ne tür bir yapıda olduğu kesin olarak bilindiğini düşünmüyorum. O nedenle böyle bir bomba türünün olduğunu sanmıyorum. İnternette dolaşan kaynağı belli olmayan her bilgiye güvenmeyiniz.

      • anti madde demek karanlık madde demek değildir anti madde kendi başına normal madde gibi davranan ama ters elektrik yüküne sahip maddedir normal maddede elektronlar negatif yüklü iken anti maddede pozitif yüklüdür

        • Evet, yaptığım araştırmalar, karanlık madde ile anti maddenin farklı olduğunu gösteriyor. Bu noktada yukarıda yaptığım yorum hatalı.

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz