24 Ağustos 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından Suriye İç savaşına Türkiye ve Türk ordusu tarafından eğitilen ÖSO gruplarınca müdahale edilmiştir. Bu harekatta ki amaç; Türkiye tarafından tehlike olarak görülen unsurları, sınır ve bölgedeki halkın güvenliğini sağlamak ve kontrol altına almak ve göç sorununu yok etmek ve IŞİD, YPG ve “Suriye Silahlı Kuvvetleri” güçlerinden sivillerin güvenliği dolayısı ile tamamen temizlenmesi hedeflenen “Güvenli Bölge” olduğu bildirilmiştir. Harekatın bir diğer amacının ise PYD nin bölgede kantonları birleştirerek otonom bir yapı kurma hedefini bitirmek olarak açıklanmıştır.
5000 kişiden oluşan Türkiye destekli ÖSO güçleri ve 1300 askerden oluşan Türk kuvvetleri bu bölgede IŞİD ve PYD ile çatışmaktadır. Bütün bunların dışında bazı soruların sorulması gerek: Bu şekilde, Türkiye’nin kayıplar vereceği bir müdahaleye neden gerek kaldı? PYD’nin kanton oluşturması daha önceden engellenemez miydi? IŞİD in Türkiye ile sınır komşusu olmasına neden olan sebepler nelerdir? Vb. bir çok soru. “Suriye İç Savaşında Kazanan ve Kaybeden Ülkeler” adlı yazımda aslında bu durumlara da dikkat çekiyordum. Suriye savaşına genel bir perspektiften bakarsak aslında Türkiye’nin kendi ulusal güvenliği için oluşan tehlikeyi son anda farkettiği görülür. Türkiye’nin ulusal çıkarlarını göz önüne alarak şunu diyebiliriz: Türkiye, Suriye rejimine düşman olmakla aslında bir stratejik hata yapmıştır. Çünkü Suriye ordusunun, Türkiye sınırından çekilmesi IŞİD gibi radikal terör örgütlerinin Türkiye’ye sınır komşusu olmasına neden olmuş, en sonunda da bölücü terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD, Türkiye ile sınır komşusu olmuştur.
İlk paragrafta belirttiğim harekatın amaçlarından “Suriye Silahlı Kuvvetleri”ni tırnak içine alarak Türkiye’nin Suriye ordusuyla savaşmasının mümkün olmadığını belirtmek istedim. “Ortadoğu: Ülkeler ve Sorunlar” adlı yazımda Rusya’nın Suriye Arap Cumhuriyet’i devletinin koruyucusu olduğunu ve bu ülkeye herhangi bir devlet tarafından gelebilecek her türlü saldırıya karşı koyacağını söyledim. Buna 3.Dünya Savaşı da dahildir. Nitekim Türkiye, bu konuda geri adım atmak zorunda kalmıştır. Fırat kalkanı harekatının ucu açık bir askeri operasyon olduğunu belirtmek isterim. Ne kadar süreceği belirtilmemiştir. Ama şu an ki mevcut durumu göz önüne alırsak Türkiye’nin Suriye’de daha fazla ilerlemesi mümkün görünmemektedir.
Fırat kalkanı harekatının şu an itibari ile büyük oranda hedefine ulaştığını söyleyebiliriz. İlk olarak IŞİD in Türkiye ile kara bağlantısı kesilmiştir. İkincisi PYD’nin Afrin kantonunun önü kesilmiştir. PYD kantonlarının şu an itibari ile birleşmesi mümkün değildir. O nedenle ABD planlarını tekrar gözden geçirecektir diye düşünüyorum. Bölge halkının güvenliği sağlanmış ve olası göç dalgalarının önü kesilmiştir. Türkiye bu harekatta 52 şehit vermiştir. 250’den fazla ÖSO savaşçısı ölmüştür. Fakat bu harekatın başarılı olması, Türkiye’nin PYD ile olan sınır sorununu çözmüyor. Eğer Türkiye, ülke güvenliğini tam olarak sağlamak istiyorsa PYD unsurlarının tamamını sınırından uzaklaştırmalıdır. Bunun da tek yolu PYD ile topyekün savaştan geçiyor. Türkiye’nin sınıra duvar örmesi uzun vade de çok bir etki yaratmayacak diye düşünüyorum.
Operasyonun Türkiye için önemi:
Bunun bir ulusal güvenlik sorunu olmasından dolayı Türkiye için anlamı çok büyüktür. Türkiye, operasyona girişmeden önce Rusya ve ABD’yi çok büyük ihtimalle bilgilendirmiştir. Çünkü Rus savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesinden sonra Rusya, Suriye’ye S-400 hava savunma sistemi yerleştirmiştir. Rusya’nın onayını almadan Türkiye, Suriye’ye operasyon düzenleyemezdi.
Operasyonun Suriye İçin Önemi:
Sonuçta Türkiye, operasyonu Suriye topraklarında yürütecekti. Bu nedenle Suriye’de toprak bütünlüğü ve egemenlik hakları vurgusu yaparak tepkisini belirtmiştir. Fakat bu tepki sadece sözde geçerlidir. Gerçekte bir hükmü yoktur. Çünkü Türkiye’nin operasyonu yapacağı bölgede Suriye ordusu bulunmuyordu.
Operasyonun ABD için önemi:
ABD için Suriye’deki en önemli şeyin PYD olduğunu belirtmeliyim. Türkiye’nin tüm baskılarına rağmen PYD, Menbiç’ten çekilmemiştir. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin, ABD’ye söz geçiremediğini görüyoruz. Daha öncede belirttiğim gibi ABD Suriye’de büyük oranda başarılı olmuştur. Kürt kantonları birleşmemiş olabilir. Ama şu bir gerçek ki artık, Türkiye’nin en uzun sınır komşusu PYD’dir.
Operasyonun Rusya açısından önemi:
Rusya ise, bu operasyonun Rusya’da derin bir endişe yarattığını belirtmiştir. Bu açıklamadan anlaşıldığı kadarıyla Rusya, bu operasyona temkinli yaklaşmakla beraber göz yumduğunu da belirtelim. Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta Rusya’nın kırmızı çizgileridir. Bu kırmızı çizgide Suriye ordusu ve lideri Beşar Esad’dır.
Sonuç
Türkiye, Suriye İç Savaşının başladığı günden itibaran Suriye rejimine düşman kesilmesi Türkiye’nin en sonunda Fırat Kalkanı harekatını yapmasına sebep olmuştur. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi tarih, neden-sonuç ilişkisi üzerine kuruludur. Eğer Arap baharı adı altında Suriye İç Savaşı başlamasaydı, Türkiye bu harekatı yapmayacak ve 52 Türk askeri şehit olmayacaktı. PYD, Türkiye ile sınır komşusu olmayacaktı. Bu açıdan baktığımızda her geçen günün Türkiye açısından daha kritik olacağını söyleyebiliriz. Çünkü, PYD sürekli olarak ABD’nin desteği ile güç kazanıyor. Ve uzun vade de Türkiye, Suriye sınır hattının büyük çoğunluğunda PYD gibi terör unsurlarıyla uğraşacak gibi görünüyor.
İlk yazım olan “Suriye İç Savaşında Kazanan ve Kaybeden Ülkeler“de Türkiye’nin Suriye savaşından, Suriye rejiminden sonra ikinci zararlı çıkan ülke olduğunu söylemiştim ve şimdi de bu iddiamın arkasındayım.
Saygılar…
Mehmet Fehmi Karadağ
StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
10 YILI AŞKINDIR TARİH VE SİYASİ ANALİZ YAPIYORUM. Ve ayrıca silahlı ve sözlü savaşların istatistiksel olarak yıllara-tarihe-asırlara göre incelemesini. Metehanın konuyla ilgili düşünceleri doğru sayılır. Mehmet bey inde makalelerini takip ediyorum. Ama şunu kesin söylemek mümkün. Haberlerde ne duyduysak onu yazmak yorum dan çok etkilenmek tir. Birkere Türkiyede herşey yolundamıydıki suriyeye girilecekti. Suriyeye gönderdiğimiz askerler Fetöcü olacaktı. Arkasından 15 temmuz gecesi bizi byd -pkk ile birleşip doğudan kendi tanklarımızla saracaklardı. Bu tambir aptallık olurdu ve o nedenle bu 5 yıll iç savaşımız FETÖŞLERLE uğraşmak zorunda kaldık.
Birde savaşların kazananı olmaz. En az kaybedeni olur. Ve savaş daha yeni beşlıyor.Lutfen Türk SITANDARTLARINDA YAZILAR YAZALIM. Suriyedeki üniverste sayısından 100 kat fazla ünüverstemiz ve eği,tim seviyemiz var.Eksik eksik olmuş.
Türk standartlarına uygun bir yazı çeşidi mevcut değil maalesef. 2 çeşit yazı türü vardır: Ya gerçekleri yazarsınız yada mevcut iktidara uygun yazılar yazarsınız. Fetö nün silahlı kuvvetlerde yuvalanması mevcut dönemdeki iktidarların suçu. Bu bahsettiğiniz Türkiye’nin iç işleridir. Ben yazımda dış işlerden bahsediyorum. 10 yıl yazarlık yapmış olmanız gerçekleri yazdığınız anlamına gelmez.
Abd çok ikili oynadığı için operasyon kaçınılmaz oldu bence. Pyd fırat’ ın doğusuna çekildi çekilecek çekildi az kaldı derken haklı olarak operasyon başladı. Olası bir kürt devleti şimdilik engellenmiş oldu.
Bu arada bu yazı yazılırken toplam şehit sayısı 52′ idi. Bugün itibari ile 60 oldu. Çok ağır bir zaiyat. Benim anlamadığım nokta Işid ile sıcak çatışmaya Öso girmiyor mu? Bizim kadar kayıp vermemişlerdir diye sanıyorum. Öso’ ya güvenebilir miyiz? Çünkü geçen ortaya atılan bir iddaada Öso’ nun para karşılığı Işid’ e silah sattığı ve bunun üzerine 50 Tsk mensubunun istifa dilekçesi verdiği söylenmişti. İddaa Yeniçağ gazetesi’ nden gelmişti. Öyle abuk subuk bir kaynaktan değil yani. Öso ile ilgili yazınız var mı yok ise bununla ilgili yazar mısınız?
Elbette ABD nin iki yüzlü politikalarıda bunda etkilidir. Fakat asıl sebep Türkiye’nin hatalı Suriye politikalarıdır. Neden ve hangi sebeple Esada düşman olundu? Işid ve pyd mi yoksa Esad mı daha tehlikeli? Bu soruya doğru cevap vermek lazım.
250 öso askeri öldü çatışmalara ağırlıklı öso giriyor. Fakat bunun bir savaş olduğunu unutmayalım illaki kayıplar olacaktır. Dediğiniz iddiayı duymuştum fakat ayrıntılı bilmiyorum. Bakın en son ABD, PYD ye yeni zırhlı araçlar verdi ve kim bilir daha neler neler. PYD şuanda IŞİD den çok daha güçlü. Eğer Türkiye PYD ile savaşmayı düşünüyorsa çok daha fazla askere ihtiyaç duyacaktır.
Metehan yazarı eleştirirken yazarın yazdığı yanın 2 katı kadar yorum yapmışsın arkadaş diyorki yorum öyle yapılmaz böyle yapılır bu arada yazardan gelince adam 10 numara 5yildiz tespit yapmış kazanan abd tabiki ama görebilene.
Bir yazarın amacı nedir? Gerçekleri belirtmekle beraber farklı bakış açıları ortaya koymak. Fikirler eleştirilmelidir. Ancak bu şekilde doğru sonuçlara ulaşabiliriz. Yazımda hiçbir şahsa yönelik bir hakarette veya eleştiride bulunmadım. Dikkat edilirse yazım Türkiye’nin ulusal çıkarları üzerinde duruyor. Dünyadaki gelişmiş ülkelerin tamamı ulusal çıkarlarını düşünür. Türkiye’nin de ulusal çıkarlarını düşünerek hareket etmesi gerekir ki gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşabilsin. Ben ölçülü ve samimi her eleştiriyi hoşgörüyle karşılarım. Aşağıdaki Metehan kişisinin yorumu, hakaretle karışık aşağılamadır buna eleştiri denemez. Bana destek olan herkese teşekkür ederim.
Yazarlarda tıpkı bizim gibi insanlardır. Sonuç olarak, illaki hatalı analizleri de olacaktır. Ama genel olarak bir fikir beyan ettiği için önemlidir. Yazarı elbette eleştirmemiz lazım. Ama bu eleştirilerde dozunda olmalıdır. Ve yazarımızı kıracak ve incitecek şekilde de olmamalıdır…
Metehan kusura bakma ama çok boş konuşmuşsun. Büyük devletler özellikle de ABD dediğin gibi hareket etmez. Yazıda eksik yerlerde illaki vardır. Ama tutarsız ifadelerle yazarı inciltmene de razı değilim.
Metehan arkadaş acaba bu yorumu yazabilmek için kaç saat uğraştın? Çok yazıp boş yazmışsın. Madem kendine bu kadar güvenip çok bilgili olduğunu iddia ediyorsun buyrun gel sende yazar ol yazılarını yaz. Seni tutan yok. Ama burada destan yazmanın bir anlamı yok. Anladığım kadarıyla büyük bir kuyruk acın var. Anlıyorum. Ve geçmiş olsun diliyorum…
Allah aşkına kime yazdırıyorsunuz bu yazıları kim yapıyor bu analizleri ne saçma saçma tespitler. Tarih bilmez Analiz yapamaz birinin yaptığı o kadar aşikar ki anlat anlat bitmez.
Bide fa ilk yazın olan Suriye’de kazanan ve kaybeden ülkeler analizi çok yanlış, ABD Suriye’de yüzyılın fiyaskosunu yaşamıştır, Önce Türkiye ile ittifak etmiştir ama Türkiye’nin ABD ile çıkar çatışması içerisine girmesinden dolayı elindeki tüm öso vs güçleri kaybettiğinden Kürtlerle birleşerek herşeyi yeniden kurmaya çalışmıştor ve Fiyaskoyla sonuçlanan onlarca olay beraberinde gelmiştir. Musul’u Kerkük’ü Işıde iki haftada kaptırmıştır mesela; Yani öyle bi kayıp ki Kendi kurduğu örgüt kendine düşman olmuştur.
Ve de Rusya Suriye’de savaşı fırsata dönüştürüp neredeyse Esad’ı bile devre dışı bırakıp yüzyıllardır arzu ettiği sıcak denizlere ulaşmıştır neredeyse. Burda Rusya’nın İran’ın değil ABD nin kaybettiği gün gibi ortadadır ama okuyabilene tabi.
Bu yazına gelince, Analiz yerine var olan biglileri olduğu gibi koymuş bir iki de yanlış yorum yapıp analiz demişsin ama bunun analizle uzaktan yakından alakası Yoktur.
Bi defa Türkiye’nin Suriye politikasını yanlış eleştirmişsin, ben Tayyipçi değilim ama eğer Türkiye zamanında Esad’a karşı çıkmasaydı Suriye’de değil öso ile varlık mücadelesine girmek kendi toprağını bile korumak için çok ağır bedeller öderdi.
Ve Sınır komşusu olayına çok takılmışsın oysa Türkiye’nin Fırat Kalkan’ı harekatı görüntüde sınır komşusu diye söyledik oysa gerçekte Öso nun Suriye’de başarısızlığından dolayı bizim tüm haklarımızı Kaybetmememizin için giriştiğimiz operasyondur, amaç Suriye’ye tekrar girebilmek ve Kürt koridorunu engellemek ve amaç sadece sınır komşusu olsaydı Biz 5 yıl önce girmiş olurduk şimdiyi beklememizin sebebi ise Tıpkı Esad’ın Suriye’de kaybedip Rusya’nın müdahale etmesinin gerekli olduğu gibi bizim Ösonun kaybetmesinden sonra müdahalemiz gerekmiştir.
Birde Çok enteresan birşey demişsin, Suriye’ye Esad’a karşı politika izlememiz Fırat Kalkan’ı ile sonuçlandı demişsin, allahım bu nasıl sığ bi düşüncedir, 5 yıldan beri binlerce olay oldu hepsi Arap baharından sonra oldu ve biz hiçbirinde müdahale etmedik şimdi Gerçekten sadece müdahale etmemizin sebebi Esad’a karşı çıkmamız ve Suriye politikası mı? Fırat Kalkan’ını nasıl buna bağladın ilginç.
Ama Yinede açıklayayım eğer Fırat Kalkan’ının temel sebebi Arap baharı ve Esad’a karşı çıkmamız olsaydı 5 yıl önce sınırımıza bomba yağarken girerdik. Sen olayları aşırı derecede yüzeysel bakıyorsun çünkü olaylar hakkında siyasi analiz ve stratejik ve de nedensel düşünemiyorsun. Tarih neden sonuç üzere kuruludur doğru, ama sen Neden ve sonuçları doğru seçemiyorsun. Öyle bi yorum yapıyorsun ki, Osmanlı’nın yıkılması Osman Gazi’nin Osmanlı’yı kurmasından dolayı denenecek kadar saçma, yani Osman Gazi kurmasaydı Osmanlı’yı Osmanlı yıkılmazdı gibi bi düşünceye yöneliyorsun buda bilgisizliği ortaya koyuyor Malesef kardeşim.
Bide sonuna ABD kazandı bu söylemimin arkasındayım demişsin sanki panelde tartışıyormuş gibi, Lütfen ergence ve kendi içgüdünü tatmin amaçlı yazılar yazmayı bırak. Amacım seni eleştirmek değil daha iyi yazılar yazmanı sağlayabilmek.