12 Nisan 1961 de Vostok uzay aracıyla uzaya çıkarak Dünya yörüngesinde turunu tamamlayan Yuri Gagarin, böylece uzaya çıkan ilk insan olmayı başarmıştır. Soğuk savaşın kızıştığı dönemde Sovyetler Birliği, uzay çağını başlatmış oldu. O tarihten günümüze 56 yıl geçti. Bu süre içerisinde yüzlerce uydu ve uzay aracı uzaya gönderildi.
Fakat hiçbiri Güneş sistemimizi aşıp bize en yakın yıldız sistemi olan Alpha Centauri’ye ulaşamadı. Ve şimdiye kadar yapılan araştırmalardan çıkan sonuç ise Güneş sistemimizde gezegenimiz dışında başka hiçbir gezegende hayat olmadığı yönündeydi.
Günümüzdeki hızlı nüfus artışı nedeniyle doğal kaynakların hızla tükenmesi ve küresel ısınma, dünyayı insanlar için yaşanmaz bir hale getirmeye başlamıştır. Ayrıca nükleer savaş tehlikesi de bulunmakta.
Nitekim ünlü fizikçi Stephen Hawking, insanlığın dünyada kalan ömrünün 1000 yıl bile olmadığını öngörmüştür. Durum böyle olunca insanlık ister istemez yaşanabilir başka bir gezegen bulmaya çalışacaktır.
Bu çabaların belki de en ilginci Breakthrough Starshot projesidir. ABD’nin Kalifornia eyaletinde bulunan San Jose vadisi, diğer adıyla silikon vadisin de Facebook’un kurucusu ve CEO su Mark Zuckerberg, Rus iş adamı Yuri Minler ve Stephen Hawking’in desteğiyle 100 milyon dolarla oluşturulan bu program, Güneş Sistemimize en yakın olan yıldız sistemi Alpha Centauri’ye uzay aracı göndermeyi amaçlıyor.
Dünyamızdan 4.00 ışık yılı (40 trilyon km) uzaklıkta olan Alpha Centauri’ye günümüz teknolojisi ile 30.000 yılda yetişebiliyoruz üstelik hiç durmadan. Fakat bu proje ile hedeflenen süre sadece 20 yıl. Bu ise nanocraft (minyatür uzay sondası) sayesinde mümkün olacak.
Tam olarak çalışma sistemi ise Yeryüzünde bulunan çok güçlü lazerlerle (100 gigawatt enerjiyi 2 dk boyunca sağlayabilen lazerler) çipli minyatür sondaya enerji göndererek, ışık hızının %20 sine ulaşmasını sağlayacak. Işık hızının saniyede 300.000 km olduğu düşünülürse %20 si bile muazzam bir hızdır.
Fakat bu projenin önünde çok büyük mühendislik sorunları duruyor. İlki yeryüzünde bu kadar güçlü lazer bulunmuyor. Ayrıca nanocrafta takılacak elektronik bileşenlerin ultra hafif olması gerekiyor. Bu sorunlar çok daha uzun.
Aslında bu proje sadece elimizdeki mevcut teknolojilere göre oluşturulmamış. Hem teknolojik gelişmelerin hızı dikkate alınarak, hem de gelecekteki olası teknolojiler düşünülerek oluşturulmuştur. Ayrıca tam bir şeffaflık içerisinde dünya kamuoyuna açıktır.
Sonuç olarak, insanlığın geleceği uzaydadır. Şuan itibariyle insanlık galaktik aşamaya henüz adım atmadı. Kendi güneş sistemimizin dışına çıkamıyoruz. O nedenle bu proje ilk uzaya çıkışımızdan sonra ki en önemli atılımdır.
Mehmet Fehmi Karadağ
StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.