Askeri üs, herhangi bir askeri birliğin ekipmanlarının ve personelinin barındığı, personelinin eğitim aldığı ve operasyonları gerçekleştirdiği tesistir. Aslında bu sadece söz konusu devletlere bağlı askeri kuvvetlerin mevcut sınırlar içerinde yapmış olduğu askeri faaliyetlere verilmiş bir tanımdır. Fakat sizlerin de bildiği üzere küresel bazda cereyan eden mevcut gelişmelerde bu üslerin sınırlar içerisinde değil de daha çok sınırlar dışındaki faaliyetleri gözler önündedir. Peki, bir devletin neden sınırları dışında bir üssü olsun ki? Bu soru sorulduğunda söz konusu devletlerin savunmaları kendilerine tehdit olarak gördüğü unsurlara karşı “savunma amaçlı” masumane bir cevap olacaktır. Aslında bu verilen cevap, son yüzyıl içerisinde gayet doğal ve tutarlı olarak kabul edilmektedir. Elbette bir devletin kendine tehdit olarak gördüğü unsurlara karşı kendini savunması en doğal hakkıdır ama son yüzyıl içerisine bu “doğal hak” kılıfı adı altında küresel çapta potansiyel kuvvete sahip devletler, kendi menfi çıkaraları doğrultusunda bu durumu çok kullanışlı bir hale getirmişlerdir.
Malesef bu kılıf altında devletlerin iç işlerine karışılır olunmuş ve hatta çıkarlarına ters mevcut yönetimler bu şekilde terbiye edilmek istenmiştir. Buna direnen ve karşı bir adım atan yönetimlere ise çeşitli yollar vasıtası ile işgal girişimleri gibi darbe operasyonları gerçekleştirilmiştir. Bu son cümleyi çok değil yaklaşık bir sene önce bizzatihi yaşadığımız 15 Temmuz gecesini söylememiz yanlış olmayacaktır. Bu hatırlatmaları yapmamdaki kasıt bir askeri üssün ne kadar etkili olduğunu gözler önüne sermek için kısa bir zihin tazeleme idi. Konumuza, asıl meselemize dönecek olur isek;
ABD ve Rusya’nın Suriye’deki Askeri Etkinlik Yarışı
Türkiye ile Suriye arasında 911 km’lik bir kara sınırı bulunmaktadır. Suriye sahasında son dönemde IŞİD’e karşı bütün cephelerden topyekün bir mücadele verilmektedir. ABD ve Rusya, bu mücadelede karşıt grupları bile tek hedef doğrultusunda toplayabilmeyi başarmıştır. IŞİD’e karşı bu mücadele verilir iken söz konusu devletler destekledikleri unsurlara askeri ikmal sağlayabilmek için üs kurma çalışmalarına gitmiştir. Rusya, 2015 Eylül’ünden beri bir çöküşün eşiğinden döndürdüğü rejimin üzerinde ciddi bir etki sağlamış ve kontrolündeki alanlarda askeri varlığını artırmıştır. Nitekim; Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma, Rusya’nın Suriye’deki Himeymim Üssü‘nü “süresiz” kullanmasını öngören antlaşmayı onaylamış idi.[1] Bu bağlamda ABD ise sahadaki askeri varlığını kalıcı hale getirebilmek ve etkinliğini artırmak için bazı oluşumlara gitmiştir. ABD’nin asıl hedeflediği; “..öyle bir oluşum kurmalı idi ki küresel bazda destek bulmalı ve bunun üzerinden sahadaki hedeflerine ulaşmalı”[2] bağlamı idi. ABD, geçtiğimiz süreç içerisinde bir seçim yaşamış ve önceki yönetim birnevi bu seçimin gelişini bahane göstererek sahada bu bağlamda değil de Türkiye’nin ve kendisin terör örgütü olarak kabul ettiği bir örgütü açık bir şekilde destekledi ve bu örgüte sahada ciddi yatırımlarda bulundu. Türkiye, bu tutuma karşı küresel bazda ciddi bir tavır sergileyince yeni yönetimin bu tavrı değiştirilmesi beklenirken bu destek artrak devam etti. Yönetimin değişmesi Pentagon’un “ABD Ulusal Askeriye Strateji” belgesini değiştirmeye yetmedi. Bilakis yeni yönetimin askeri kuvvetleri sahaya inerek PYD-YPG terör örgütlerine mevcut ismlerinin değiştirilmesi ve yeni izleyecekleri yol için birebir görüşmeler gerçekleştirdi. [3] Yeni bir oluşum “SDF – [Suriye Demokratik Güçleri]” kurularak; bu oluşum adı altında askeri ve lojistik destekler artarak devam etti.
Bu askeri yardımlar küresel bazda doğal ve normal olarak lanse edilse de ABD’nin sahada özellikle Kuzey Suriye’de tespit edilebilen üslerinden sonra bu yardımların boyutu ve anlamı IŞİD ile mücadele dışında bir sürece evrildiği gözlemlendi. Bu sürecin kullanılan örgütün sahada uzun vadeli olarak bir yer edinmesi olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır.
ABD, bir yandan PKK terör unsurlarına dış müdahalelerin zorlaşması için üs çalışmalarını artırarak devam ettirirken bir yandanda ileride bu topraklarda yer edinmesini sağlamak için askeri eğitmenleri tarafından “SDF” oluşumu adı altında PKK militanlarını eğitip teçhizatlandırmaya devam etmektedir. Bu askeri eğitim ve teçhizatlandırma süreci, mevcut üsler üzerinden sağlanmaktadır. General Josep Votel’in “Şu anda ulaştıkları savaş kapasitesinden memnun kaldım. Kendilerine sağladığımız askeri destek ve eğitim sonrasında sergiledikleri bu kapasite, bizim, yerel unsurlarla işbirliği stratejimizin doğruluğunu bir kez daha gösterdi…”[4] sözü askeri boyutun ne kadar ileri seviyeye taşındığının ve PKK teröristlerine sağlanan desteğin seviyesini anlamamıza yardımcı olacaktır. Askeri kapasite olarak PKK’nın SDF oluşumu adı altında 54 bin eğitilmiş militanı yerel kaynaklara göre bulunmaktadır. ABD’nin Suriye’de izlediği yol haritası özellikle Türkiye’nin saha stratejilerine farklı boyutlar kazandırmıştır. Nitekim; Rusya ve İran ile yapılan anlaşma ve ittifaklar buna delil teşkil etmektedir.
ABD Hava Üsleri
1.) Kuzey Suriye – Septé Köyü 24.09.2017 – Uydu Görüntüleri – ABD Hava Üssü
ABD’nin Suriye’deki askeri üssü – lokasyon 1
2.) Kuzey Suriye – Tell Beydar Beldesi 24.09.2017 – Uydu Görüntüleri – Tell Bider Askeri Hava Üssü
ABD’nin Suriye’deki askeri üssü – lokasyon 2
3.) Kuzey Suriye – Kharab Hisaq Beldesi 24.09.2017 – Uydu Görüntüleri – ABD Kharab Hisaq Askeri Üssü
ABD’nin Suriye’deki askeri üssü – lokasyon 3
4.) Kuzey Suriye – Ayn İssa 24.09.2017 – Uydu Görüntüleri – ABD, Fransa ve PKK Ortak Askeri Üssü
ABD’nin Suriye’deki askeri üssü – lokasyon 4
5.) Kuzey Suriye – Al Jafal 24.09.2017 – Uydu Görüntüleri – Rumelan ABD Hava Üssü
ABD’nin Suriye’deki askeri üssü – lokasyon 5
6.) Kuzey Suriye – Usariye Kasabası 24.09.2017 – Uydu Görüntüleri – ABD Askeri Üssü
ABD’nin Suriye’deki askeri üssü – lokasyon 6
ABD’nin Kuzey Suriye sahasında tespit edilebilmiş üs ve askeri nokta sayısı toplam 10 olarak belirlenmiş idi. Bunların; ikisi hava üssü, geriye kalan sekizinin de ikmal, yakın destek ve operasyon üsleri oluşturmuştur. 2017 Temmuz’undan sonra tespit edebildiğimiz kadarı ile bu üslerin sayısı; çok farklı ve çok amaçlı şekilde sahadaki konumuna göre arttığını ve şekillendiği gözlemlendi. Hava üslerinin sayısı üçe çıkmış ve askeri noktaların sayısında ise iki kat artış olmuştur.
2014 sonlarından günümüz 2017 senesine kadar ABD’nin sadece Kuzey Suriye’de bu kadar askeri varlığını artırması söylediğimiz gibi sadece IŞİD ile mücadele için değil daha çok Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen bir devlet için olduğu açık ve nettir. Bu üsler, oluşturulmak istenen devletin tesisi için ana komuta merkezi halini aldı. Sahadaki askeri, siyasi oluşumlar buradan yönetilecek ve yönlendirecektir. Geçmişe biraz baktığımızda “Komünist” bir ideoloji üzerine kurulmuş ve ABD’ye karşı eylemlerde bulunmuş vahşi, barbar ve çetleşmiş bir örgütün benim nezimde ABD’nin bir farkı olmasa da “Kapitalist” bir yönetim ile kısa bir süre içerisinde bu kadar kolay bir şekilde anlaşılması ve desteklenmesi elbbetteki büyük bir vaad için olması gerekmektedir. 2014 senesinden bu yana sahada aktif rol alan PKK’nın günümüze kadar verdiği kayıplar 10 bine varmış iken ABD talimatları doğrultusunda hareket etmenin elbette bir bedeli veya kazancı olması gerekmektedir. Bu ve benzeri söylemlermizi kanıtlar ve begeler eşliğinde artırabilir, çoğaltabiliriz. ABD üslerine ait mevcut servis ettiğimiz görüntüler ve lokasyonlarda vermek istediğimiz mesaj analizimizin başından beri ifade ettiğimiz şekilde anlaşılacağı gibi açık ve nettir.
Ne demişler; görünen köy kılavuz istemez..
Şehmuz Karadeniz
StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR
KAYNAKÇA:
[1] – http://www.milliyet.com.tr/rus-ucaklari-suriye-de-suresiz-dunya-2323286/
[2] – https://www.criticalthreats.org/analysis/americas-way-ahead-in-syria
[3] – https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201702251027384095-abdli-general-voteden-suriyeye-gizli-ziyaret/
[4] – http://www.internethaber.com/abdli-generalin-suriye-ziyareti-pkk-mini-ordu-kurdu-1596545h.htm
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
Telefonlar için uygulamanız var mı?
Henüz yok maalesef.
Güzel çalışma olmuş. Teşekkürler