Amerikan Seçimlerine Giderken: Adaylar ve Seçim Süreci

975

3 Kasım 2020 tarihinde gerçekleşecek Amerika Birleşik Devleti Başkanlık Seçimi için geri sayım devam ediyor. 2020 Seçimlerine katılacak adaylar belirleniyor, belirlenen adaylar tartışma programlarında kozlarını paylaşıyor; bazıları ise seçim yarışından çekilmeye başlıyor. Peki Amerika Birleşik Devletleri vatandaşları sandık başına gittiğinde neler oluyor, neyi seçiyorlar? Tüm dünyayı ilgilendiren Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Seçimlerinde neler oluyor? Başkanlık Seçimleri için kimler aday olabilir ve adaylık süreci nasıl işler?

  • ABD Anayasası’na göre, başkan olacak kişi 35 yaşından büyük, “doğuştan ABD vatandaşı” ve ülkede en az 14 yıl ikamet etmiş olmak zorunda.
  • Adaylar genellikle daha önceden devletin üst kademelerinde görev almış devlet adamları, asker kökenliler ve iş dünyasının önde gelenleri (örn. Donald Trump) arasından seçiliyor.
  • Seçimler genel olarak Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti arasında geçiyor. Yeşil Parti, Anayasa Partisi, Liberteryen Parti, Sosyalist Parti gibi bazı partiler de bazen seçim yarışına aday çıkarabiliyor.

Demokrat Parti: Demokratlar sosyal liberal ve ilerici siyaseti destekler; ilericiler, liberaller ve merkezcilerden oluşmaktadır.

Cumhuriyetçi Parti: Cumhuriyetçilerin genelde izlediği siyaset muhafazakâr sağ olarak tanımlanabilir. Demokrat ve Cumhuriyetçi parti birbirlerinin en büyük muhalifidir.

Liberteryen Parti: Sivil özgürlükleri, müdahalesizliği ve laissez-faire ekonomiyi destekleyen, refah devletinin kaldırılmasını savunan ABD’deki liberteryen politik partidir. Parti, 11 Aralık 1971 tarihinde kuruldu.

Anayasa Parti: Anayasa Partisi ABD’deki tutucu siyasi partilerden biridir. 1992 yılında Vergi Mükellefleri Partisi adı altında kurulmuş, 1999 yılında adını değiştirerek Anayasa Partisi adını almıştır.

Sosyalist Parti: Demokratik Sosyalist çizgideki parti 1972-1973 yıllarında Amerika Sosyalist Partisi’nin parçalanması sonucu ortaya çıkmıştır. Sosyalist Parti işçilere daha büyük haklar verilmesi ve sınıf farklarının ortadan kalkmasını amaçlamaktadır.

Yeşil Parti: Yeşil Parti, ABD’deki siyasi partilerden biri olup dünyadaki diğer yeşil partilere benzeyen bir siyaset izlemektedir.Merkez sol görüşü izlemekle beraber Çevrecidirler, sosyal adaletin sağlanmasını desteklemekle birlikte ırkçılık ve savaş karşıtıdırlar.

ABD’deki siyasi partiler ve logoları

Şu an seçim yarışını sürdüren Demokrat Parti adayları:

ABD’de 2020 Başkanlık Seçimleri için yarışan Demokrat Adaylar

Şu an seçim yarışını sürdüren Cumhuriyetçi Parti adayları:

ABD’de 2020 Başkanlık Seçimleri için yarışan Cumhuriyetçi Adaylar

Seçim yarışından çekilen Demokrat adaylar:

ABD’de seçim yarışından çekilen Demokrat adaylar

Seçim yarışından çekilen Cumhuriyetçi adaylar:

Seçim yarışından çekilen Cumhuriyetçi aday

Seçim Süreci

Seçim süreci, seçimden bir yıl önceki bahar ayında her partinin kendi adaylarını açıklamasıyla başlıyor. Çeşitli programlarda tartışan adaylar, halka kendilerini anlatarak hem parti kitlesinin hem de halkın desteğini almaya çalışıyorlar. Seçim yılının ilk yarısı süresince seçim günü yarışacak adayı belirlemek için eyaletler ve partiler ön seçimler yapıyorlar (Caucus ve Primary). Temmuz-Eylül ayları arasında partiler seçimde yarışacak adayına karar veriyorlar. Partilerin belirlediği başkan adayları kendilerine yardımcı olacak başkan yardımcısı seçiyorlar (2016 seçimleri Donald Trump ve Joe Biden). Ekim ayına kadar kampanya süreci yürüterek adaylar, seçmenden desteklerini istiyorlar. Televizyon programlarında tartışmalara katılarak vaatlerini anlatıyorlar.

Caucus ve Primary

Siyasi partiler başkanlık adaylarını belirlemek için eyaletlerde iki farklı ön seçim aşaması yürütüyorlar. (Caucus ve Primary)

  • Primary; 34 eyalette işleyen ve seçmenlerin sandık başına giderek seçimde yarışacak başkan adayını belirliyorlar. “Kapalı”, “Açık”, “Yarı-Kapalı”, “Yarı-Açık” olarak kendi içerisinde dörde ayrılan bir ön seçim sistemi.
  • Caucus ise Primary’e kıyasla daha karmaşık bir süreç içeren ön seçim sistemi. 16 eyaletle uygulanmakla birlikte, seçmenler bağlı oldukları mahallelerde bulunan kamusal alanlara örneğin kilise, okul gibi mekanlara giderek genellikle Cumhuriyetçi Parti adaylarının tartışmalarını ve adayların vaatlerini dinleyerek, fikirlerine en uygun adayı seçmek için aynı seçimlerde olduğu gibi sandık başına giderler ve destekledikleri adayın ismini sandığa atarlar.

Demokrat Parti’de ise Caucus süreci biraz daha farklı işler. Farklı adayları destekleyen seçmenler bir salonun farklı taraflarından toplanırlar. Örneğin; A adayını destekleyenler salonun sağ tarafında B adayını destekleyenler ise salonun sol tarafında toplanırlar, tarafsız seçmenler ise salonun ortasında toplanırlar. Adayların amaçları salonun ortasında toplanan tarafsız seçmenlerin desteklerini kazanmak. Odadaki toplam seçmen sayısının yüzde 15’ine ulaşamayan adayın, adaylığı düşer. Adayların amacı, hem kendini destekleyen aracılığıyla hem de kendi hitabetiyle tarafsız ve karşıt görüşte ki seçmenleri kendi tarafına seçip salonda bulunan kişi sayısının en az yüzde 15’inin oyunu almaktır.

Seçim Kampanyası Süreci

Seçim kampanyası süreci başkan adayları için epey maliyetli bir süreç. Opensecrets.org isimli gözlem kuruluşunun verilerine bakarak 2016 seçimlerinin adaylara 2,4 milyar dolara mal olduğunu görebiliyoruz. Adaylar bu maliyeti karşılamak için halktan desteklerini bekliyorlar. Halktan toplanan güncel bağışlar:

ABD’de seçim kampanyasında yapılan bağışlar. (16.12.2019) – Kaynak: Federal Seçim Komisyonu

Seçim Günü

ABD  Başkanlık seçimlerinin bir özelliği de başkanın doğrudan seçimle belirlenmemesi. Seçmenler seçim günü sandık başına giderek 538 delegeden oluşan Seçiciler Kurulu’nun (Electoral College) üyelerini seçiyorlar. Eyaletlerin nüfuslarına göre Seçiciler Kurulu’na yolladıkları üye sayısı değişiyor. Halk oylaması başkanı belirlemiyor sadece başkanı belirleyecek olan Seçiciler Kurulu’nun üyelerini seçiyorlar. Eyaletlerdeki seçimi kazanan parti adayları o eyaletin Seçici Kurulu’nu oluşturuyor. Beyaz Saray’a yerleşmenin yolu Seçiciler Kurulu’ndaki 538 oyun 270’ini almaktan geçiyor. Siyasal partiler, halk oylamasını kazandığı halde adayları  Seçiciler Kurulu tarafından seçilmeyebilir bu durum eyaletlerin nüfusları ile doğru orantılı olarak Kurul’a üye yollamasından kaynaklanıyor. Örneğin 2016 seçimlerinde Demokrat Parti adayı Hillary Clinton’un seçilememesi.

Eyaletlerin Kurul’a yolladığı delege sayısı:

ABD’deki 2016 Başkanlık Seçimlerinde eyaletlerin delege sayıları

Kaliforniya, New York ve Illinois eyaletleri Demokrat Parti’nin kalesi olarak görülürken, Cumhuriyetçi Parti de Teksas’ın seçmen kitlesini elinde bulunduruyor. Seçimin sonucunu belirleyen eyaletler ise en fazla çekişmeye sahip olan Ohio ve Florida eyaletleridir. Yaklaşan 2020 seçimleri için çekişme Ohio ve Florida’dan kayacak gibi gözüküyor. Anketlere göre Arizona, Pensilvanya ve Wiscoin 2020 seçimlerinin kazananı belirleyecek eyaletlerden. Eyaletlerde sandıkların kapandığı günün akşamında sonuçlar açıklanıyor. Ocak ayında seçilen yeni başkan ‘Yemin Töreni’ adı verilen özel bir törenle görevine başlıyor. Özel yemin töreninin ardından dev bir geçitle yeni başkan Beyaz Saray’a doğru yürüyüp görevinin başına geçiyor.

Ömer Salih Demir

Stratejik Ortak Misafir Yazar

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz