Bireyler Terör Örgütlerine Neden Katılır?

800
Yazarlık Başvurusu

Günümüzde terörizm ve terörist gruplar toplumların başına büyük dertler açmış ve yüksek ölüm oranlarına neden olan eylemler gerçekleştirmişlerdir. Bu terörist gruplar genelde bir sisteme, bir topluluğa veya bir devlete karşı eylemler yapmaktadır. Terörist grupların bu eylemlerini devam ettirebilmesi için birçok kaynağa ihtiyacı vardır. Bu kaynaklardan biri “insan” kaynağı, yani örgüt üyesi olmayı kabul edecek bireylerdir. Bireyler ya da eylemciler olmadan bir terörist grup amaçları doğrultusunda örgütlenemez, eylemlerini gerçekleştiremez.

Bu bireyler, örgütün asıl silahlarıdır onlar olmadan örgütün sistem içerisinde bir varlığı olması söz konusu olamaz. Bu nedenle terör örgütü liderleri dünyanın her yerinde örgüte üye toplamak için propaganda düzenler ve sıkı çalışma yürütürler. Özellikle, ailelere finansal destek vererek veya çeşitli teklif ve tehdit yöntemleri uygulayarak gençleri kendi örgütlerine üye yapmaktadırlar. Bu sayede, sorgulamadan savaşacak bireyler yetiştirmek istemektedirler. Fakat bu durum, her zaman geçerli değildir. Yani, terör örgütlerinin üyelerinin tamamı aynı kültürü, aynı dini anlayışı paylaşmayabilir ve üyelerin orada bulunma sebepleri farklılık gösterebilir. Bu durumun en önemli nedeni ise her bireyi etkileyen faktörün farklı olmasıdır (Byman,1998,150).

Örgüt üyeleri, farklı etnik gruplardan, farklı ekonomik yapılardan, farklı eğitim seviyelerinden gelen bireyler olabilir. Sorulması gereken soru, terör örgütleri bu denli aşırılık yanlısı eylemler yaparken, birçok insan için rasyonel olmayan “dava” anlayışlarına katılması için bireyleri nereden bulduğu ya da nasıl ikna ettiği üzerine olmalıdır. Aslında, bu durumun özünde terör örgütlerinin ikna kabiliyetlerinin gelişmiş olmasından çok bireylerin terör örgütlerine katılma nedenlerinin ne olduğu en önemli noktadır. Çünkü, terör örgütleri ikna kabiliyetleri yüksek olduğu için değil, bireylere bu nedenlerden birini sunabildiklerinde kendilerine insan kaynağı oluşturmaktadırlar. Bu nedenle, bireylerin terör örgütlerine katılmasındaki nedenler, çevresel tetikleyiciler ve bireysel tetikleyiciler olarak ele alınmaktadır (Özeren,2012,70-72).

Çevresel faktörler, çoğunlukla kişinin kendisinden bağımsız gelişen durumlardan oluşan tercihini yansıtırken, bireysel faktörler tamamen kişiye özel durumlardan kaynaklı tercih nedenini ortaya çıkarmaktadır. Bireyler, bu iki faktörün etkisiyle tercihlerini yapmakta ve kendilerini bir terör örgütüne katılmak için ikna etmektedirler. Özetle kendi nedenlerini kendileri yaratmaktadırlar. Bu nedenler özünde, terör örgütlerinin ve terör eylemlerinin oluşumundaki temel nedenler olarak da görülebilmektedir.

Ekonomik Durumun Yol Açtığı Nedenler

Bireyler ekonomik nedenler sonucunda terör örgütlerine katılmayı tercih edebilmektedirler. Ekonomik durum, özünde diğer etmenlerle yakından ilişkilidir. Örneğin: eğitimsiz bir bireyin ekonomik olarak refaha ulaşması çok beklenilen bir durum değildir. Fakat bu ekonomik yetersizlik devletin geliri adaletsiz dağıtması veya ayrımcı tutumlara gitmesi gibi nedenlerden dolayı oluşabilir. Özellikle, gençlerin ekonomik olarak kendilerine yetememesi ve tecrübesiz olmaları nedeniyle terör örgütleri tarafından kolaylıkla ikna edilebilmektedirler (Güngör,2010, 55).

Oluşan bu yoksulluk terör örgütlerine katılan bireylerde sisteme ve devlete karşı bir nefret duygusu oluşturabilmektedir. Genelde, bu durum terör örgütü üyelerinin eylemlerinin de bir motivasyon kaynağı olarak ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar neticesinde özellikle, 3. Dünya Ülkeleri’ndeki terör örgütü üyelerinin genç ve yoksul insanlar olduğu ortaya çıkmıştır (Özdemir,2013,87-88). Yine bu terör örgütleri daha zengin olan batıya savaş açmışlardır. Görüldüğü üzere bireylerin kararını etkileyen çevresel etmenlerden olan ekonomik durum terör örgütlerinin bakış açılarını da genel olarak desteklemektedir.

Eğitim Durumunun Yol Açtığı Nedenler

Eğitim konusu ise terör örgütüne katılımda bir diğer çevresel etmendir. Eğitimsizlik, terör örgütlerine katılma nedenleri arasında birinci sırada yer alabilmektedir.  Çünkü, eğitimsiz insan rasyonel olmayan eylemleri yapmaya eğitimli bir insana göre daha çok eğilim göstermektedir (Özeren,2012 ,64). Terör örgütü propagandacıları tarafından kolaylıkla beyinleri yıkanabilir ve ikna edilebilirler. Fakat, bu durumun tam tersi de ortaya çıkabilir, eğitim almış bir birey de terör örgütlerine katılmayı tercih edebilir. Şöyle ki, aldığı eğitim sonucunda düşünmeye ve sorgulamaya başlamış kendi içinde sisteme dair sorular sormuş ve hatalar bulmuş olabilir.

Bu hataları da aşırılık yanlısı bir yolla çözmek için kendi düşüncesini benimseyen bir terör örgütüne katılmak isteyebilir. Bu durumu, aldığı eğitimin sahip olduğu ideoloji yapısıyla, bulunduğu ülkedeki ideolojinin uyuşmaması veya savaş açtığı sistemdeki hakim anlayışın uyuşmaması destekleyebilmektedir. Genelde, terör örgütlerinin yönetim kadrosundaki kişiler eğitimli hatta gelişmiş ülkelerde yüksek eğitim görmüş kişiler olurken, üyeleri çoğunlukla eğitimsiz kişilerden oluşmaktadır (Demir,2008,63-64). Görüldüğü üzere hem eğitimli olmak hem de eğitimsiz olmak terör örgütlerine katılım konusunda etkili olmaktadır.

Sosyolojik Yapının Yol Açtığı Nedenler

Sosyolojik etmenler bireylerin terör örgütlerine katılmasında en önemli motivasyonlardan biridir. Bir ülke içerisinde azınlık bir grup devlet tarafından baskı görebilmekte veya o ülkedeki çoğunluk grup tarafından kötü davranışlara maruz kalabilmektedir. Başka bir açıdan ise, bir ülkedeki hakim etnik grup dış bir müdahale sonucunda azınlık durumuna düşmüş olabilmektedir. Bu durumun en önemli örneği “Filistin İntifadası”dır. Yine bu hareketin savaşçılarından olan Leyla Halid, gençliğinden beri Filistin bağımsızlığı için savaşmaktadır (Martin,2016,89). Bu kadın savaşçı, bireylerin terör örgütlerine katılmasındaki nedenlerin çevresel etkiler olduğunun en güçlü örneğidir.

Bu sosyolojik farklılıklar, dini veya kültürel farklılıklardan da kaynaklanabilmektedir. Bireyleri örgütlere iten, kendini ait hissettiği anlayışı savunmak uğruna savaş vermek istemesi olabilmektedir. Bunların dışında, yine birey kendini bir gruba ait hissettiği ve o grubun onayını almak istediği için terör örgütlerine üye olmayı tercih edebilmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere, çevresel etmenlerden olan sosyolojik etmenlerde kişileri terör örgütlerine katılma konusunda etkileyebilmektedir. Kişinin kendi toplumunu veya kendini ait hissettiği toplumu, anlayışı, savunmaktan başka çaresi kalmamış olabilir. Bu durumda, savunma biçimini terör örgütlerine üye olarak ve silahlanarak yapmak isteyebilmektedirler.

Sonuç

Sonuç olarak, bireylerin terör örgütlerine katılma tercihlerini bireysel etmenlerden çok çevresel etmenler etkilemektedir. Bir bireyin sadece kendi psikolojisi veya irrasyonel tutumları nedeniyle bir terör örgütüne katıldığı düşüncesi sığ kalmaktadır. Terör örgütlerinin dikkat çekmek için yaptığı, aslında yapmak zorunda olduğu, eylemlerin akılcı ve üzerine düşünülmüş olması gerekmektedir. Bu konuda, eylemleri, psikolojik açıdan problemli insanların planlamış olması ve kitleleri harekete geçirmesi pek mantıklı gözükmemektedir.

Bu nedenle, bireylerin terör örgütlerine katılmasında en önemli rol alan neden, kendisinden kaynaklanmayan çevresel etmenlerdir. Bireyler, günlük hayatta birçok çevresel etmenden etkilenmektedir. Bu etmenler, bireyin karakterinin şekillenmesinde önemli rol oynamakta ve hayatına yön vermektedir.

Bireyler, aldıkları eğitimden toplumdaki statülerine kadar birçok etmenden etkilenmekte ve kararlarını, farkında olmasalar dahi, bu durumun etkisinde vermektedirler. Yukarıda da bahsedildiği gibi, bireyin maruz kaldığı ekonomik, sosyolojik, kültürel, eğitim vb. alanlarda oluşan farklılıklardan doğan adaletsiz durumlar, bireyleri haklarını aramak için aşırılıkçı yöntemlere sevk etmekte, çoğu durumda da silahlı çatışmaya yöneltmektedir.

Bireyler, oluşan adaletsizlik halinin kaynağı olarak gördükleri sistemlere, devletlere veya diğer etnik gruplara karşı hak arayışına girmeyi rasyonel bulabilmektedirler. Bu durum, bireyleri terör örgütlerine katılmaya itmekte hatta bazen mecbur bırakabilmektedir. Terör örgütü üyelerinin birçoğu başka bir çaresi kalmadığı için örgütün eline düşmektedir. Terör örgütü üyeleri, bireysel tetikleyicilerden dolayı değil, çevrenin ona dayattığı koşullar sonucunda bu tür örgütlerde bulunmayı rasyonel bulabilmektedir.

Berkay Karlıdağ

Stratejik Ortak Misafir Yazar

KAYNAK

Byman, D., (1998), “The Logic of Ethnic Terrorism”, The Journal of Studies in Conflict and Terrorism, c. 21, no. 2, ss. 149-169.

Demir, C. (2008), “Öğrenen Örgütler ve Terör Örgütleri Bağlamında PKK”, Uluslararası İlişkiler Dergisi, Cilt 5, Sayı 19, ss. 57-88.

Güngör, U. (2010), “Türkiye’de Gençlerin Terör Örgütlerine Katılma Nedenleri ve Sonuçları”, Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı.

Martin, G. (2016), “Essentials of Terrorism: Concepts and Controversies”, 4th Edition, New York: SAGE Publications, ss. 74-95.

ÖZDEMİR, O. (2013), Yoksulluk ve Terör İlişkisi”, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanlık Tezi, Ankara.

Özeren, S. vd. (2012) “Bireylerin Terör Örgütlerine Katılmasına Etki Eden Faktörler Üzerine Bir Alan Çalışması: PKK/KCK Örneği”, International Journal Security and Terrorism, Cilt (3) 2, ss., 57-83.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz