Salvador Allende: Seçimle Başa Gelen İlk Marksist Devlet Başkanı

967

Soğuk Savaş döneminde ABD’nin Sovyetlere karşı komünizmle mücadele adına dünyanın pek çok ülkesinde siyasi istikrarsızlık ve darbelere sebep olduğunu artık biliyoruz. Bu ülkelerden biri de Şili’ydi. Latin Amerika’da Küba Devrimi ile beraber sosyalizmin ve sosyalist yönetim ilkelerini savunan kesimlerin sayısının çoğalmasıyla pek çok ülkede halkın, ekonomik ve sosyal eşitsizliklerden yakındığı bir dönemde Şili sosyalizminin sesi duyulur olmaya başlamıştı. Şili’de sosyalizmin sesine öncülük eden isim ise Salvador Allende idi.

Salvador Allende

1908 Şili doğumlu olan Salvador Allende, varlıklı bir ailede yetişmiş olmasına rağmen yaşamını Şili halkının ekonomik ve sosyal eşitsizliklere karşı sürdürmüş olduğu emek mücadelesinin bir parçası olarak geçirmiştir. Lise yıllarında Marksist düşünceyle tanışan Allende, bu ilgisi üzerine kendini geliştirmeye başlamıştır. Lise yıllarının ardından 1926 yılında Şili Üniversitesi’nde tıp eğitimine başlamış ve politikaya da bu dönemde atılmıştı. “1930 yılına gelindiğinde ise Allende, popülaritesi iyice artmış bir öğrenciydi ve o dönem Şili Öğrenci Federasyonu başkan yardımcısı olmuştu.”1 Öğrenci federasyonunun çatısı altında fikirlerini belirtmekten yana bir çekince duymayan Salvador Allende, Diktatör Carlos İbanez hakkındaki görüşlerini açıkça belirtiyor ve belirli çevrelerce hedef konuma geliyordu. Nitekim ilerleyen günlerde tutuklanıp okulundan uzaklaştırılmış ve İbanez’in ülkeyi terk etmesiyle kısa bir süre sonra tekrardan özgürlüğüne kavuşmuştu. Diktatör Carlos İbanez’e ayrıca değinecek olursak; ülkesinde yarattığı sermayeye bağımlı ekonomi anlayışının 1929 ekonomik krizi sonrasında büyük bir çıkmaza girmesi ve sanayinin çöküntüye uğraması Şili halkının bu durumdan dolayı kendisine büyük bir öfke duymasına sebep olmuştu. Yaşananların aleyhine işlediğini fark eden İbanez, 1931 yılında Arjantin’e kaçarak Salvador Allende’nin aktif siyasi hayatına yeni bir perde açacak olan süreci başlatmış oldu. Allende, 1932 yılında tıp eğitimini bitirmiş ama mesleğini çok kısa bir süre icra etmiştir. Sonraki yıllarda ise arkadaşlarıyla Sosyalist Parti kurucuları arasında yer alıp parti içerisinde çeşitli sorumluluklar almış ve devamında 1937 yılında milletvekili seçilip toplumla ilişkisini başlattığı döneme girmiştir. Ancak Salvador Allende’nin “toplumla asıl ilişkisi, 1939’da UP hükümetinin sağlık bakanı olmasıyla başlamıştı.”2 “1943’te Sosyalist Parti genel sekreterliğine getirilmiş ve 1945’te senatör seçilmişti. 1952, 1958 ve 1964 başkanlık seçimlerine solun ortak başkan adayı olarak katıldıysa da başarı sağlayamadı.3 Seçimle başa gelen ilk marksist lider unvanını kazandığı yıl ise 1970’ti. 1970 yılındaki başkanlık seçimlerinde, Şili’deki sol partilerin çoğunluğunun oluşturduğu koalisyon partisi Unidad Popular (Halk Birliği) ile seçime giren Salvador Allende, bu kez Şili devlet başkanı olmuştu.

Unidad Popular (Halk Birliği)

Unidad Popular sol partilerin büyük çoğunluğuyla oluşturulan bir koalisyon partisiydi. Halk Birliği, Şili halkını sosyalist ilkelerce yönetmek ve ekonomik olarak kalkınmasını sağlamak adına uzun süre boyunca muhalefet olarak giriştiği mücadeleyi sonunda kazanmıştı. Şüphesiz Latin Amerika kıtasında tarihsel açıdan süregelen kitle dönüşümlerinden birini de başlatmışlardı. “Toplumsal mücadelelerin 20.yüzyıl boyunca hiç hız kesmeden ilerlediği Latin Amerika kıtasında, Şili’de Salvador Allende ve Unidad Popular iktidarı dönemi kuşkusuz özel bir önemi hakediyor. Zira bu dönem, dünya tarihinde ilk defa seçimle iş başına gelmiş bir hükümetin bir toplumsal düzen olarak sosyalizme barışçı ve aşamalı bir şekilde geçme çabasına tanıklık etmiştir.”4 Latin Amerika’da Küba Devriminin bölgede yayılma ihtimali ABD için kabul edilemez olduğu gibi askeri yönetimlere karşı ilgi duymasına da sebep olmuştu. Zira askeri rejimleri komünizm karşıtı blok olarak görüyor ve politikalarına destek veriyordu. Şili’de de Unidad Popular’ın sosyalist yöntemlerle ülkeyi yönetme arzusu ABD tarafında tepki ile karşılanmıştı. Aynı zamanda “Fidel Castro’nun Şili’ye gelmesi, mevcut hükümetin devletleştirme çalışmaları ve Unidad Popular’ın Marksist etkilere sahip olması ABD’de ciddi bir rahatsızlığa neden olmuştur (Bozkurt, 2013: 11).”5 Nitekim uygulanan devletleştirme politikalarının ABD tarafında ekonomik ambargolarla cevaplanması Şili ekonomisini zorlamaya ve çıkmaza sokmaya başlamıştı. Parti içerisindeki ayrımlarla boğuşmaya başlayan Unidad Popular hükümeti, aynı zaman içerisinde muhafazakâr ve milliyetçi kesim tarafından düzenlenen protestoların başlamasıyla siyasi olarak da bir çıkmaz içerisinde buluyordu kendisini. Süregelen siyasi kargaşa 1973’te ABD destekli General Augusto Pinochet’in darbesiyle Unidad Popular ve Salvador Allende’nin hükümetini devrilmesiyle devam etmişti.

Salvador Allende’nin Başkanlık Dönemi ve Uyguladığı Politikalar

Salvador Allende hükümeti sosyalist yönetim anlayışı gereği öncelikli olarak kamulaştırma girişimlerine başlayacağını seçim kampanyaları boyunca Şili halkına anlatmış ve yoksul, ekonomik olarak zor durumda olan, Şili halkına değişim sözü vermişti. Bu politikalara değinecek olursak; “tamamı ABD şirketlerinde olan Şili bakır maddelerini ve bankaları millileştirdi. Asgari ücreti arttırdı, işçi ücretlerini, küçük memurların aylıklarını yükseltti. Toprak ve tarım reformuyla topraksız köylüye toprak dağıttı, bedava tohum ve gübre verdi. Özellikle toplumun en yoksul kesimi için sosyal güvenlik, gıda yardımı, asgari geçim yardımı getirdi, yüksek devlet memurlarının aylıklarına sınır koydu, yaşlılara ve çocuklara yiyecek, içecek olarak beslenme yardımı yaptı. 15 yaşın altındaki çocuklara her gün parasız süt dağıttı.”6 Özellikle çocuklar ve yoksullar üzerine politikalarıyla dikkat çeken Allende, bu dönemde yoksul halk için sosyal konut inşası ve okuma-yazma seferberliği gibi girişimlerde de bulunmuştur. Ayrıca okullar inşa etmiş ve Şili’nin pek çok bölgesinde fırsat eşitsizliğine maruz kalmaksızın toplumun her kesiminden çocuğun eğitim alabilmesi için çaba sarf etmiştir. Ancak bu dönem içerisinde ABD özellikle bakır madenlerinin kamulaştırılması sonucu büyük tepki göstermiş ve ekonomik yaptırım tehdidinde bulunmuştu. Tehditler Salvador Allende ve UP hükümeti için sadece ABD’den gelmiyordu. Allende her ne kadar başkanlık sıfatıyla geniş yetkilere sahip olsa da parlamentodaki çoğunluğa sahip olamayışı kendisini hayli zorluyordu. Aynı zamanda burjuvanın Allende’nin politikalarından memnun olmayışı ve muhalefeti desteklemesi de bir başka sorundu.

“İlk yıl yüzde 8.3 büyüme oranıyla başarılı bir ekonomik çıkış sağlandıysa da, uluslararası kredi kurumlarının Şili’ye vereceği kredileri ABD’nin bloke etmesi, Şili’nin ihtiyacı olan makine parçalarının ithalatını engellemesi, muhalefetin ekonomide yıkıcılığa girişerek temel ürünleri piyasadan çekmesi sonucu ekonomide kötüleşme başladı. 1972’de enflasyon yüzde 142’ye kadar çıktı. Dünya piyasalarında bakırın fiyatının üçte bir gibi yüksek oranda-ve birdenbire-düşmesi de Allende ekonomisi için ağır bir darbe oldu.”7 Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen 1973 seçimlerinde Allende ve partisi oyların yüzde 45’ini alarak büyük bir başarı kazanmıştı. Ancak bu durum ülkenin büyük bir kargaşaya sürüklendiği gerçeğini değiştirmiyordu. “Ülkedeki siyasi provokasyonlar kargaşayı ve güvensizlik ortamını şiddetlendirmişti. Bir zırhlı alay 29 Haziran 1973 günü, Cumhurbaşkanlığı Sarayı La Moneda’yı kuşattı. Darbe teşebbüsü hedefine ulaşamadı, ama hem istikrarsızlığı arttırmak hem de herhangi bir askeri müdahale ihtimalini yakınlaştırmak (olağanlaştırmak) bakımından işlev görmüştü.”8 Darbe girişiminin bastırılmasının ardında Genelkurmay Başkanı Pratts istifa etmiş ve yerine General Augusto Pinochet gelmişti.

1973 Şili Darbesi

11 Eylül 1973 Allende hükümeti için kargaşanın, ülkedeki kaosun ve taraflar arasındaki çekişmenin zirveye çıktığı gündü. Göreve gelir gelmez ABD’nin Allende hükümetini yıldırma ve devirme çabaları nihayetlendirilmişti. CIA destekli General Augusto Pinochet liderliğinde ordunun hükümeti darbeyle devirdiği 11 Eylül günü, tabiri caizse Şili sokaklarında darbenin kanlı yüzünü gösterdiği gündü. Dünya kamuoyunda tarafından bir darbe olarak görülen bu olayı General Pinochet için bir savaş olarak görülüyordu. Nitekim sokaklara çıkan tanklar ateş açıyor, savaş uçakları ise hükümet binalarını bombalıyordu. Başkent Santiago gerçek bir savaş bölgesi ilan edilmişti. General Pinochet, Allende’ye istifa etmesi halinde istediği ülkeye gidebileceğini söylese de Allende bunu kabul etmemiştir. Bunun üzerine Pinochet, başkanlık sarayını kuşatılması emrini vermiştir.

Başkanlık sarayını savunmaya çalışan Allende ve arkadaşları hayli zorlu bir mücadeleye girişmişlerdi. Son görüntüsünde elinde Fidel Castro’dan hediye aldığı bir Ak-47 ile başkanlık sarayını savunacağını ilan eden Allende, radyodan Şili halkına son kez seslenip “Şili halkına olan sadakatimi hayatımla ödeyeceğim” diyerek mücadelesindeki kararlığını herkese göstermiştir.

O sırada Pinochet ise hava kuvvetlerine başkanlık sarayını bombalama emrini vermişti. Havalanan uçaklar başkanlık sarayını bombalıyor ve “başkanlık sarayı alev alev yanıyordu, Allende’nin kefene sarılı bedeni bir sedyeyle taşınıyor ve en yakın arkadaşları silahların namlularından çıkan kurşunlara hedef olup sokaklara seriliyorlardı. Allende’nin ölümü, kabinenin ele geçirilmesi ve kitlesel bir direniş olmaması sebebiyle darbe/savaş öğle sonrası sona erdi.”9 Ölü bulunan Başkan Allende’nin intihar ettiği söylendi ve yüzlerce Allende yanlısı bu günlerde öldürüldü, binlercesi tutuklandı. Şili Ulusal Stadyumu adeta bir toplama kapına dönüştürüldü Tüm devlet birimleri askerî birlikler tarafından işgal edildi. Tüm devlet yetkilerini, cunta lideri olarak General Augusto Pinochet devraldı ve bir askerî dikta rejimi kurdu. Pinochet’in iktidarı ele geçirmesiyle, yeni yönetim daha önceki devletleştirmeleri, önemli bakır madeni Chuquicamata hariç olmak üzere geri aldı. Neoliberal bir ekonomi politikası izlerken, tüm sendikal hakları da geri aldı. Bu ekonomi politikalarıyla beraber zengin ile fakir arasında fark daha da belirginleşmeye başladı.10 Pinochet, Şili halkının acı dolu dönemlerinin baş aktörü olmuştu.

Sonuç

Latin Amerika’da barışçı yollarla kademeli olarak sosyalizme geçiş idealine sahip olan Allende ve UP hükümeti, yarattıkları etki bakımında dünya siyasi tarihinde kalıcı etkiler bırakmışlardır. 1973 yılında CIA destekli Pinochet tarafından Allende ve Şilili sosyalistlere karşı yapılan darbe, Latin Amerika’da adeta bir karşı devrim hareketinin başlangıcı olmuştu. ABD, Şili darbesinden sonra Latin Amerika ülkelerinde komünizmin yayılmasını önlemek adına ABD menfaatlerine uymayan pek çok politikacıyı suikast ve darbe yöntemiyle sindirmeye çalışmıştır. Anti komünist blok olarak gördüğü askeri rejimlere desteğini sürdürmeye devam etmiştir. Ancak Sovyetler Birliğinin dağılıp soğuk savaşın son bulması ile Latin Amerika’da uyguladığı bu baskıcı politikası, kıtada egemen güç haline gelmesi nedeniyle komünizm karşıtı görünümünden terör ve iç kargaşa ile sağladığı kazanımlarına dayalı adeta kıta sömürgesi idealine dönüşmüştü. Tüm bunlara rağmen Uruguay’da Jose Mujica’nın devlet başkanı olması, Venezuela’da Chavez döneminin yaşanması gibi ABD’nin Latin Amerika halklarının iradesini yok sayan politikalarına karşı duran yönetimlerin de başa geçtiğini söyleyebiliriz.

Tarihin farklı dönemlerinde Latin Amerika’da silahlı veyahut da pasif kitlesel her bir eylem tüm kıta için itici güç olmuştur. Bunun farkında olan Salvador Allende, topluma seslendiği her bir anda toplumsal değişim adına Şili halkını harekete geçiren büyük bir motivasyona sahipti. Ve bu durum süregelen mücadelesinde kendisini seçimle başa gelen ilk marksist devlet başkanı yapmıştı. Salvador Allende’nin mücadelesi gerek egemen güçlerin gerekse cunta yönetimlerinin kalıcı olarak Latin Amerika halklarının üzerinde tahakküm kurmasının mümkün olmadığına ve Latin Amerika halklarının özgürlüklerini direnişleri ile yücelttiklerine dair önemli bir kanıttı.

Mahsun Demir

Stratejik Ortak Misafir Yazar

KAYNAK

“Salvador Allende”, https://www.biyografi.info/kisi/salvador-allende

“Salvador Allende”, https://nupel.net/temel-demirer-dunden-bugune-silide-ne-ler-oluyor-66941h.html

“Salvador Allende”, https://www.biyografi.info/kisi/salvador-allende

Özgür Balkılıç, “Şili Sosyalist Deneyiminin (1970-1973) Ekonomi-Politiğinin Tarih Yazını Üzerine”, Mülkiye Dergisi, 2018, 42 (4), s.533

Akın Sağıroğlu, “Latin Amerika’da Asker-Siyaset İlişkisi: Arjantin ve Şili’deki Askeri Darbelerin Etkileri ve Tarafları”, Ekonomi, Politika & Finans Araştırmaları Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 1-2, 2016, s.41

“Salvador Allende”, https://nupel.net/temel-demirer-dunden-bugune-silide-ne-ler-oluyor-66941h.html

“Salvador Allende”, https://nupel.net/temel-demirer-dunden-bugune-silide-ne-ler-oluyor-66941h.html

“Salvador Allende”, https://nupel.net/temel-demirer-dunden-bugune-silide-ne-ler-oluyor-66941h.html
Bezirgen Hocaguliyev, “11 Eylül Şili Darbesini ve Olay Sonrası Kurulan Düzeni, İktidar ve Bireyler/Gruplar İlişkisi Açısından Değerlendirme”, s.4

Serkan Yolcu, Selim Işık,” Karşılaştırmalı Anayasa Yargısında Bir Vaka İncelemesi: Şili’de Yargı Denetimi”, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, Yıl 2017, Cilt 0 , Sayı 9, s.252

Balkılıç Özgür, “Şili Sosyalist Deneyiminin (1970-1973) Ekonomi-Politiğinin Tarih Yazını Üzerine”, Mülkiye Dergisi, 2018, 42 (4)

Hocaguliyev Bezirgen, “11 Eylül Şili Darbesini ve Olay Sonrası Kurulan Düzeni, İktidar ve Bireyler/Gruplar İlişkisi Açısından Değerlendirme”

Sağıroğlu Akın, “Latin Amerika’da Asker-Siyaset İlişkisi: Arjantin ve Şili’deki Askeri Darbelerin Etkileri ve Tarafları”, Ekonomi, Politika & Finans Araştırmaları Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 1-2, 2016

Yolcu Serkan, Işı Selim,” Karşılaştırmalı Anayasa Yargısında Bir Vaka İncelemesi: Şili’de Yargı Denetimi”, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, Yıl 2017, Cilt 0, Sayı 9

“Salvador Allende”, https://nupel.net/temel-demirer-dunden-bugune-silide-ne-ler-oluyor-66941h.html

“Salvador Allende”, https://www.biyografi.info/kisi/salvador-allende

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz