Siyah Sefalet: Venezuela

664
Yazarlık Başvurusu

Venezuela

Son yıllarda darbe girişimiyle ve enflasyonla beraber gelen fakirlikle adını sıkça duyduğumuz Venezuela, şu sıralarda da aynı sorunlarla cebelleşiyor. Amerikan boykotuyla beraber ekonomik sıkıntıların üst düzey yaşandığı ülkede 1 dolar 1.229.668 bolivarı bulmuş durumda. Asgari ücretin 800 bin bolivar olduğu ülkede sadece mutfak masrafları için 4 asgari ücret gerekiyor. Bu  kötü koşulların var olduğu ülke ironik bir şekilde dünya petrol rezervi sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Buna rağmen ülkede kalıcı bir istikrar sağlanamıyor. Bazıları bunu Chavez’den sonra iktidara gelen Maduro yönetimine, bazıları da ABD ambargolarına bağlıyor. Biz yazımızda 90’lara kadar müttefiki ABD tarafından Latin Amerika’nın rol model ülkesi olarak sunulan Venezuela’nın nasıl bugünlere geldiğini inceleyeceğiz.

Venezuela, 1498’den başlayarak uzun yıllar İspanya sömürgesinde kaldı. 19. Yüzyılda iki başarısız cumhuriyet kurma deneyimi yaşadıktan sonra ülkenin ulusal kahramanı Simon Bolivar, 1819’da bugünkü birçok Latin Amerika ülkesini içine alan Büyük Kolombiya Cumhuriyeti’ni kurdu. Aynı zamanda devlet başkanı da seçilen Bolivar, 1830’da görevinden ayrılmak zorunda kaldı ve bir süre sonra da vefat etti. Onun vefatıyla beraber kurduğu devlet de dağıldı ve Venezuela da bağımsız oldu. Venezuela Cumhuriyeti’nin başına da Paez geçti. Bu süreden sonra 1958’e kadar siyasi istikrarsızlıkların olduğu ülkede, bu tarihten itibaren istikrarlı bir demokratik hükümetler süreci başladı. Ancak politik istikrar ekonomiye etki etmedi. 1973’te olan petrol kriziyle beraber fiyatların yükselmesiyle birtakım altyapı sorunları çözülse de kriz sona erince fiyatlar düştü ve kalıcı bir istikrar dönemi sağlanamadı. Böylece bugüne dek süren ekonomik sorunların önü alınamadı. 4 Şubat 1992’de Devlet Başkanı Carlos Andrez, Perez’e darbe yapmaya çalışan Yarbay Hugo Chavez ve arkadaşlarının hareketi başarılı olamadı ve hapis cezası verildi.

Hugo Chavez (1992)

1994 yılında yeni gelen sol eğilimli başkan tarafından af çıkarılarak hapis hayatına son verilen Chavez, 1998’de seçimleri kazandı ve hayatının sona erdiği 2013 yılını da dahil edersek 15 yıl kesintisiz olarak iktidarda kaldı. İktidara gelince radikal değişikliklere imza atan sosyalist lider, yeni bir anayasayı referandumla halka kabul ettirip iktidarını sağlamlaştırdı ve yetkilerini arttırdı. İki kanatlı meclis yapısını, millet meclisi adıyla tek meclise indirdi, hatta ülkenin adını bile değiştirdi.

Yeni adı, Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti olan ülkede, petrol şirketlerini kamulaştırdı, sosyal devlet politikası izledi. Onun bu faaliyetleri, ülkedeki elit kesimi ve birtakım generalleri rahatsız etti. Bu sebeple 12 Nisan 2002’de Chavez’e karşı bir darbe girişimi gerçekleştirildi. Başkanlık konutundan alınıp bir askeri üsse götürüldü ve bir iş adamının başkanlık makamına geçtiği ilan edildi. Ancak halkın ve Chavez’e bağlı askeri birliklerin direnişiyle darbe girişimi başarısız oldu ve 14 Nisan’da başkent Karakas’a geri döndü. Sadece iki gün süren darbe girişiminden sonra ölümüne kadar ülkeyi yöneten Chavez, bu dönemde yönetim ve ekonomi alanında birçok radikal değişikliğe imza attı. Petrol ve doğalgaz işletmelerini kamulaştırdı, eğitim ve sağlık gibi hizmetlerin halka ücretsiz bir şekilde ulaşımını sağladı, yoksulluk oranında gözle görülür bir şekilde düşüş sağlandı. Ancak 2008 Ekonomik Krizi’nin de etkisiyle beraber enflasyonun yükselmesi, sık sık meydana gelen elektrik kesintileri, çözülemeyen işsizlik sorunları gibi sebeplerle genel tabloya bakıldığında kalıcı bir ilerleme ve istikrar sağlanamadı.

Maduro Dönemi

Chavez’in 2013 yılındaki vefatının ardından yerine sağlığında halef ilan edilen Nicolas Maduro geçti. Nicolas Maduro alt sınıf bir aileden geliyordu. Lisede öğrenci başkanlığı yapan, son sınıfı bırakıp eğitim için Küba’ya giden Maduro, ülkeye döndüğünde belediye otobüsünde şoför olarak işe başladı, ardından Sosyalist Parti’ye girdi. Chavez’in yanında görev almış eşiyle tanışması hayatındaki büyük eşiklerden oldu. Hayatının bu evresinden sonra hızlı bir yükseliş dönemine girdi, bürokraside önemli görevler aldı. 2012 yılında ise Chavez tarafından halef ilan edildi ve Chavez’in ölümüyle devlet başkanı seçildi ancak seçimleri kıl payı kazanmıştı. Petrol fiyatlarının düşmesi, ihracatının %95’ini petrol gelirlerinin oluşturduğu ülke ekonomisini zora soktu.

Venezuela marketinin kriz öncesi ve sonrası hali.

Bununla beraber yönetimin bu sorunlara etkili çözümler üretememesi, ekonomik sıkıntıları para basarak çözme çabası enflasyonu artırdı, paranın değer kaybetmesi sonucunu doğurdu ve yazımızın başında da belirttiğimiz gibi 1 doların, milyon bolivara tekabül ettiği bir pariteye sebep oldu. Buna rağmen Maduro, yaşanan sıkıntıların faili olarak Batıyı ve dış güçleri gösterdi ve eylemcilere sert müdahalede bulundu. 2019 yılına gelindiğinde ise Maduro, muhalefetin boykot ettiği başkanlık seçimlerini kazandı ve ikinci 6 yıllık dönemi için yemin etti. Çoğunluğunun muhalif olduğu meclis başkanı Juan Guaido, kendisini devlet başkanı ilan etti. Ardından bir grup asker Maduro’ya karşı darbe girişiminde bulunsa da başarılı olamadı. Meclis ise darbeye katılan askerler için af çıkardı. ABD ve bazı Latin Amerika ülkeleri Guaido’yu meşru başkan olarak tanısa da Rusya, Çin ve Türkiye gibi ülkeler Maduro’nun yanında yer aldı. Ardından Maduro, ABD’li diplomatların 72 saat içinde ülkeyi terk etmelerini istedi, ilerleyen zamanlarda ise muhalif lider Guaido, ülkeyi terk etti. Her an ABD müdahalesi olası olan ülke de tüm bu politik gelişmelerin yanı sıra ekonomi kırmızı alarm vermeye devam ediyor. Ülkede Chavez döneminde uygulanan sağlık ve eğitim alanındaki ücretsiz hizmetler bile kesintiye uğruyor. Ekonomideki çalkantılar, enflasyonun artık bir hiper enflasyon olarak ifade edilmesi, para birimindeki sert düşüşler, fakirliğin artması gibi sebepler suç oranlarını da artırmıştır. 3 milyon kişinin yurtdışına göç ettiği ülkede yukarıda bahsettiğimiz sebepler dolayısıyla ekonomide IMF verilerine göre %25 küçülme bekleniyor.

 

1 Tavuk İçin Gereken Venezuela Bolivarı

Ne Olacak?

Bu veriler göz önüne alındığında Venezuela’nın geleceğinin iç açıcı olmadığı rahatlıkla görülebiliyor. Doğru ekonomik adımlar atılsa bile altyapı eksikliği, yüksek suç oranları, uygulanan ekonomik ambargolar sebebiyle dünyanın petrol rezervi bakımından ilk sırada yer alan ülkede müreffeh bir geleceğin inşa edilmesi uzun vadede gerçekleşecek gibi görünüyor.

[irp posts=”12465″ name=”Chavez’den Maduro’ya: Venezuela’da Neler Oldu?”]

KAYNAK

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47019657

http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-venezuela

https://www.aa.com.tr/tr/analiz-haber/venezuelayi-cokuse-goturen-surec/877941

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz