COP (Conference of the Parties), Taraflar Konferansı anlamına gelir. Bu konferans, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (UNFCCC) taraf olan ülkelerin temsilcilerini bir araya getiren yıllık bir zirvedir.
- 1. Politika Geliştirme: COP, taraf ülkeler arasında müzakereler yürüterek iklim değişikliğiyle
mücadele politikalarını oluşturur ve günceller. - 2. Paris Anlaşması’nın Takibi: 2015 yılında kabul edilen Paris Anlaşması’nın uygulanmasını
izlemek ve bu kapsamda karbon emisyonlarını azaltma taahhütlerini değerlendirir. - 3. Küresel Finansman: İklim değişikliğinin etkilerinden en çok zarar gören gelişmekte olan
ülkelere mali destek sağlanması için fonların düzenlenmesini sağlar. - 4. Bilimsel Raporların Değerlendirilmesi: Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC)
yayımladığı raporlar temel alınarak, bilimsel bulgular ışığında politikalar geliştirilir. - 5. Taraf Ülkeler Arasında Koordinasyon: Avrupa Birliği ve 197 taraf ülkenin temsilcileri
arasında iş birliğini teşvik etmek ve ortak çözümler geliştirmek için bir araya gelir. - 6. Emisyon Azaltma Hedefleri: Küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlandırma hedefi
doğrultusunda, ülkelerin emisyon azaltma taahhütleri incelenir ve artırılmaları teşvik edilir.
COP29 ve Türk Dünyası
COP, küresel iklim krizini çözmek için en önemli diplomatik platformlardan biri olarak kabul edilir. Her yıl farklı bir ülkede düzenlenir ve hem hükümetler hem de sivil toplum kuruluşları tarafından yakından takip edilir. COP29’a ev sahipliği yapma kararının Azerbaycan’a verilmesi, küresel bir felakete dönüşmüş iklim değişikliği sorununa çözüm bulma çabalarına dünya toplumunun gösterdiği ilginin bir tezahürüdür. Azerbaycan’a uluslararası arenada duyulan bu büyük güven, 6 Temmuz’da Şuşa’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) üye ülkelerin devlet başkanlarının gayriresmî Zirve toplantısında da yüksek takdirle değerlendirildi.
Hatırlatmak gerekir ki, Şuşa Zirvesi’nde Türk Devletleri Teşkilatı’nın faaliyetlerinin geliştirilmesi için önemli kararlar alındı. Zirve kapsamında kardeşlik bağlarının daha da derinleştirilmesi yönünde atılan önemli bir adım olarak Karabağ Bildirisi imzalandı.
Büyük önem taşıyan bu belgede şu ifadeler yer aldı: “2024 yılı 11-22 Kasım tarihlerinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) Taraflar Konferansı’nın (COP29) 29. oturumuna ev sahipliği yapma konusunda Azerbaycan Hükûmeti’ne başarılar diliyor ve Konferans’ın taraflarının beklentileri doğrultusunda COP29’un somut sonuçlara ulaşmasında Azerbaycan’ın kararlı çabalarını destekliyoruz”. [COP29-un Azərbaycanda keçirilməsi türk dünyası üçün tarixi hadisədir]
Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP29) Taraflar Konferansı’nın 29. oturumunda yaptığı konuşmada COP31 için ev sahipliği girişimini yapmış ve bu adaylığa destek veren ülkelere teşekkür ederek demiştir: “Diğer ülkelerden de destek bekliyoruz”. [Türkiyə COP31-ə ev sahibliyi üçün müraciət edib]
COP29 ve Çifte Standartlı Politikalar
Bakü’de gerçekleşen COP29 zirvesi, küresel sorunlara yönelik çifte standartlı politikaları açıkça ortaya koyarak uluslararası toplumda önemli bir etki yarattı. Özellikle Batılı ülkelerin, başta Kanada, Fransa ve Avrupa Birliği’nin, bu konudaki tutumları uzun yıllardır sürdürülebilir kalkınma ve küresel çevre sorunlarının çözümünde ciddi engeller oluşturmuştur.
Zirve, bu politikaları ifşa etmekle kalmamış, aynı zamanda önde gelen ülkelerin sorumsuz ve yıkıcı yaklaşımlarını dünya kamuoyunun dikkatine sunmuştur. Küresel ısınmaya karşı mücadele ve ekolojik krizden çıkış, insanlık için bir numaralı önceliktir. Bu bağlamda, gelişmiş ülkelerin kaynaklarını gelişmekte olan ülkelere aktarması ve yeşil ekonomiye geçişi desteklemesi büyük önem taşımaktadır. 1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında, gelişmiş ülkelerden finansman sağlanması öngörülmüş olmasına rağmen, bu taahhütlerin büyük ölçüde yerine getirilmediği görülmektedir.
Örneğin, gelişmiş ülkeler 2020 yılına kadar yılda 100 milyar dolar sağlama sözü vermiş olsalar da, bu miktar hiçbir zaman tam anlamıyla karşılanmamıştır. 2020 yılı itibarıyla yalnızca 83,3 milyar dolarlık bir kaynak toplanmıştır. İklim Değişikliği Hükümetlerarası Paneli’nin (IPCC) son raporu, bu finansman eksikliğinin 2030’a kadar ciddi şekilde artması gerektiğini ve yıllık 2-3 trilyon dolar düzeyine ulaşması gerektiğini vurgulamaktadır. Ancak Batılı ülkelerin, özellikle Fransa’nın ve diğer bazı aktörlerin yıkıcı politikaları bu hedeflerin gerçekleştirilmesini engellemektedir.
Fransa’nın COP29’u itibarsızlaştırmak için sistematik bir çaba gösterdiği de aşikardı.
Intelligence Online adlı istihbarat ajansının raporlarına göre, Fransa’nın Havas lobicilik şirketi, zirveye yönelik algı operasyonları düzenlemiştir. Avrupa’da yürütülen bu kampanyalarda, zirvenin petrol üreticisi bir ülkede düzenlenmesinin kabul edilemez olduğu öne sürülmüş ve insan hakları ile ilgili konular gündeme getirilerek zirvenin boykot edilmesi için çeşitli ülkeler üzerinde baskılar oluşturulmuştur. Fransa’nın yanı sıra, Avrupa Birliği liderleri ve bazı uluslararası STK’lar da COP29’un başarısız olması için çaba göstermiştir. Bu çabalar, zirveye katılımı engellemek ve etkinliğin hedeflerine ulaşmasını sekteye uğratmak için çeşitli siyasi ve medya kampanyaları şeklinde gerçekleştirilmiştir. Aynı şekilde, Hindistan gibi ülkelerin de zirvenin sonuçsuz kalması için faaliyetlerde bulunduğu belirtilmiştir.
COP29’un sonuçsuz kalmasına neden olan bu tür yıkıcı faaliyetlere rağmen, zirve sırasında birçok çevreci aktivist gelişmiş ülkeleri daha büyük mali kaynaklar sağlamaya çağırmıştır. Zirve koridorlarında “Kötü bir anlaşmadansa anlaşmamak daha iyidir” ve “Fosil yakıtları durdurun” gibi sloganlar eşliğinde protestolar gerçekleştirilmiştir. Bu gösteriler, iklim finansmanının trilyon dolar seviyesine çıkarılması gerektiğini bir kez daha gündeme taşımıştır. Ancak bu gelişmelere rağmen, COP29, küresel çevre sorunlarına yönelik gerçek çözümlerin bulunması ve siyasi ilişkilerin bu tür etkinliklerden uzak tutulması gerektiğini göstermiştir. Bu bağlamda, gelişmiş ülkelerin sorumluluk alarak küresel çevre krizinin çözümüne aktif katkı sağlaması gerektiği bir kez daha vurgulanmıştır. COP29 zirvesi, küresel sorunların çözümüne yönelik çabaların önündeki engelleri açıkça ortaya koymuş ve dünya liderlerini sorumluluk almaya çağırmıştır. Ancak, bu çağrının ne ölçüde karşılık bulacağı, gelecek COP toplantılarında ve uluslararası toplumun ortak çabalarında netleşecektir.
Küresel Ölçekte Önemli Başarılar ve Azerbaycan’ın Rolü
Hem Batı ülkeleri hem de bazı Asya devletleri ekolojik bir dünyaya geçiş için maddi kaynak
ayırmak istememekte ve çeşitli bahanelerle taahhütlerinden kaçınmaktadır. Buna rağmen, Bakü’de düzenlenen COP29’da uzun müzakereler sonucunda önemli sonuçlara ulaşıldı. Gece
saatlerinde gerçekleştirilen COP29’un nihai genel oturumunda, 2035 yılına kadar her yıl en az 300 milyar dolar fon ayrılması taahhüdünü de içeren, iklim değişikliği ile mücadeleye ilişkin anlaşmanın nihai versiyonu onaylandı. Bu miktar, önceki 100 milyar dolarlık hedefe kıyasla önemli ölçüde daha yüksektir. Müzakereler gergin bir atmosferde geçti ve son ana kadar bir uzlaşıya varılıp varılamayacağı belirsizdi. Bazı ülkeler, finansman miktarının daha da artırılmasında ısrar etti. Ancak sonunda 300 milyar dolarlık taahhüt üzerinde uzlaşma sağlandı ve bu durum, iklim değişikliği ile mücadelede uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
COP29’un nihai genel oturumunda ayrıca Paris İklim Anlaşması’nın 6.2 ve 6.4 maddeleri onaylandı. Bunun yanı sıra, Zarar ve Kayıplar Fonu’nun tam olarak faaliyete geçmesiyle ilgili tarihi bir karar alındı. Bu fonun amacı, iklim değişikliğinin etkilerine en hassas olan ülkelere finansal destek sağlamaktır ve şu an fonun desteği 750 milyon dolardır. Ayrıca, “COP29’un başarılı bir şekilde organize edilmesinden dolayı Azerbaycan hükümetine ve Azerbaycan halkına teşekkür” içerikli bir karar taslağı kabul edildi. Bakü’de 30 yıllık bir uyuşmazlığa son verildi. COP tarihinde ilk kez Azerbaycan’da düzenlenen COP29’da elde edilen tarihi başarı, Paris İklim Anlaşması’nın 6. maddesinin tamamen uzlaşıya varılması oldu. COP29 başkanlığının temel önceliklerinden biri olan yüksek etkili karbon piyasaları konusunda önemli bir sonuç elde edilmesi de dikkat çekicidir. 6. madde, iklim hedeflerine ulaşmak için iş birliği yapan ülkeler arasında güçlü ve şeffaf karbon piyasalarının oluşturulmasını öngörmektedir.
Bu piyasaların, ülkelerin ulusal iklim planlarını (NDC) uygulama maliyetlerini yıllık 250 milyar dolara kadar azaltması beklenmektedir. Bu karar, gelişmekte olan ülkelere yönelik yabancı yatırımların artmasıyla sonuçlanabilir. Kömür santrallerinin kapatılması, rüzgar santrallerinin inşası ve ormanların oluşturulması gibi projeler bu kapsamda değerlendirilebilir. COP tarihinde ilk kez 76.000’den fazla kişi etkinliklere çeşitli şekillerde katılım sağlamıştır. Çoğu ülkenin liderleri, cumhurbaşkanları, başbakanları veya bakanlarının yanı sıra, 2.200’e yakın sivil toplum kuruluşundan 10.000’in üzerinde temsilci ve birçok alanda dünya çapında tanınmış isimlerin Bakü’de yer alması, etkinliğin ne kadar yüksek bir standartta organize edildiğinin göstergesidir.
Bu etkinlik sayesinde Azerbaycan, uluslararası imajını daha geniş bir coğrafyaya taşımıştır. Konferans yalnızca iklim değişikliğiyle ilgili güncel meselelerin tartışıldığı bir platform olmakla kalmamış, aynı zamanda ülkelerin haklı seslerini duyurmaları ve ortak iş birliği ağları oluşturmaları açısından da büyük önem taşımıştır. COP29’da Azerbaycan, küresel sorunların çözümünde yalnızca söylemde değil, eylemde de aktif bir katılımcı olduğunu kanıtlamış ve çoğu devlet tarafından güvenilir bir ortak olarak kabul edildiğini bir kez daha teyit ettirmiştir. [COP29-da Azərbaycan qlobal problemlərin həllində fəal iştirakçı olduğunu sübut etdi ŞƏRH]
Sonuç
11-23 Kasım tarihleri arasında Bakü’de düzenlenen COP 29’un elde ettiği başarılar,
Azerbaycan’ın kararlı çabaları sayesinde mümkün olmuştur. Bu konferans, sadece Azerbaycan için değil, tüm dünya için bir dönüm noktası olma özelliği taşımaktadır. Gelecek yıllarda bu tür organizasyonlar için bir örnek teşkil eden Bakü, küresel meselelerin çözümünde liderlik rolü üstlenmeye devam edecektir.
Yararlanılan Kaynaklar
- COP29-da Azərbaycan qlobal problemlərin həllində fəal iştirakçı olduğunu sübut etdi ŞƏRH,
son güncelleme, 24 Kasım, 2024, https://azertag.az/xeber/cop29_da_azerbaycan_qlobal_problemlerin_hellinde_feal_istirakchi_oldugunu_subut_etdi__serh-3300560?fbclid=IwZXh0bgNhZW0CMTEAAR1w8MkCSlvA-
clQjCmjr6dXj3BAdoMBZU6fJ8IQWLo3mZqr_F7tmfScF9M_aem_fXI8wlEkPFK-
YvFYjojv2w - COP29-un Azərbaycanda keçirilməsi türk dünyası üçün tarixi hadisədir, son güncelleme, 11 Temmuz, 2024, https://www.azerbaijan-news.az/az/posts/detail/cop29-un-azerbaycanda-
kecirilmesi-turk-dunyasi-ucun-tarixi-hadisedir-1720647380 - Türkiyə COP31-ə ev sahibliyi üçün müraciət edib, son güncelleme, 12 Kasım, 2024,
https://report.az/region-xeberleri/turkiye-cop-31-e-ev-sahibliyi-ucun-muraciet-edib/
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.