İslam, Hristiyanlık ve Musevilik için kutsal olan, 5 bin yıllık yerleşim yeri, medeniyetlerin kesişim noktası Kudüs… Osmanlı hakimiyetinde bulunduğu 400 yıl boyunca tarihinin en müreffeh dönemini yaşayan, halkının güven içinde yaşadığı ve her 3 dinin mensuplarının ibadet özgürlüğüne sahip olduğu Kudüs, Batı dünyasının kanlı elleri arasında ayakta kalmaya çalışıyor. Hem madden hem de manen zulüm altında olan Kudüs’ün hikayesini ve Kudüs sorunu ile alakalı uluslararası hukuk ihlallerini ana hatlarıyla haberimizde bir araya getirdik.
Milattan sonraki yıllarda birçok devletin ve medeniyetin hakimiyeti altında olan Kudüs’ü bugüne kadar yönetenler sırasıyla şu şekildedir;
1. | Roma İmparatorluğu |
2. | Bizans İmparatorluğu |
3. | Sasaniler |
4. | Dört Halife Dönemi |
5. | Emeviler |
6. | Fatımiler |
7. | Kudüs Krallığı |
8. | Eyyubiler |
9. | Memlükler |
10. | Osmanlı İmparatorluğu |
11. | Britanya İmparatorluğu |
12. | İsrail-Ürdün |
13. | İsrail |
1917 yılında İngilizlerin işgali ve 1948’de işgalci İsrail devletinin kurulmasından beri Filistin’de belirsizlik ve çatışma ortamı hakim. Bu belirsizlik ve çatışma ortamında Arap devletleri ve işgalci İsrail devleti arasında 4 büyük savaş yaşandı;
1948 | Arap-İsrail Savaşı |
1956 | Süveyş Krizi (İkinci Arap-İsrail Savaşı) |
1967 | Altı Gün Savaşı |
1973 | Yom Kippur Savaşı |
3 semavi din İslam, Hristiyanlık ve Musevilik için kadim şehir Kudüs’ün önemi ise şu şekildedir;
İslam | İslam’ın ilk kıblesidir. Miraç hadisesi burada gerçekleşmiştir. |
Hristiyanlık | Hz.İsa’nın burada çarmıha gerildiğine inanılır. |
Musevilik | Hz. Davud’un kurduğu ilk İsrail devletinin başkentidir. Hz. Süleyman’ın inşa ettirdiği Süleyman mabedi buradadır. |
3 semavi din için de çok önemli anlamları ve kutsal bir yeri olan Kudüs, bu özelliğinden dolayı tarih boyunca anlaşmazlıklara konu olmuştur. Halihazırda çatışmaların ve insan hakları ihlallerinin devam ettiği Kudüs sorununun hukuki boyutu ile alakalı hususlar ise 20. ve 21. yüzyılda kronolojik olarak şu şekilde cereyan etmiştir;
1917 | Balfour Deklarasyonu ile (Kudüs’ü de kapsayan) Filistin topraklarında bir İsrail Devleti kurulması sözü verildi. |
1922 | Milletler Cemiyeti, Filistin’de bir İngiliz manda yönetimi kurulmasını onayladı. |
1947 | Birleşmiş Milletler Kudüs’ü “Uluslararası Bölge” ilan etti. |
1948 | Ulusal Yahudi Konseyi, tarihi Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulduğunu ilan etti. |
1948 | Arap-İsrail savaşının ardından Kudüs ikiye ayrıldı. (Batı Kudüs İsrail işgali altında, Doğu Kudüs Arapların kontrolünde kaldı) |
1949 | İsrail Batı Kudüs’ü sözde “Başkent” ilan etti ve parlamentoyu Tel Aviv’den Kudüs’e taşıdı. |
1967 | Ürdün’ün kontrolündeki Doğu Kudüs, 6 Gün Savaşında İsrail tarafından işgal edildi. |
1977 | Mısır devlet başkanı Enver Sedat, İsrail’i ve İsrail’in Kudüs’teki hakimiyetini kabul eden ilk Arap lider oldu. |
1980 | İsrail, parlamentoda kabul ettiği Kudüs Yasası ile Kudüs’ü birleşik olarak (doğu-batı) sözde “ebedi başkent” ilan etti. |
1980 | Birleşmiş milletler Güvenlik Konseyi Kudüs’ün İsrail’in sözde başkenti ilan edilmesini tanımadı. |
1995 | ABD Kongresi, ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınması için karar aldı ancak uygulaması ertelendi. |
2002 | İsrail, Batı Şeria’yı Doğu Kudüs’ten ayıran 760 kilometrelik “utanç duvarı” inşasına başladı. |
2016 | UNESCO, 18 Ekim 2016’da aldığı kararla Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın Yahudilikle bir bağının olmadığını ilan etti. |
2016 | Donald Trump, seçim kampanyası sırasında ABD Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınacağını vaad etti. |
2016 | BMGK, İsrail’in işgali altındaki topraklarda (Doğu Kudüs dahil) yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini “derhal ve tamamen” durdurmasını talep etti. |
2017 | Beyaz Saray, ABD başkanı Donald Trump’un ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşımayı düşündüğünü açıkladı. |
Tüm bunlar karşısında ise ABD Başkanı Donald Trump Kudüs ile alakalı bir açıklama yaptı. Tüm dünyanın dikkatle takip ettiği açıklamada Trump, “Artık Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma zamanı gelmiştir.” ifadelerini kullandı. Bu kararın ABD’nin çıkarına olduğunu düşündüğünü ve “gecikmiş bir karar” olduğunu ifade eden Trump’a “Terör devleti İsrail” ile alakalı bu açıklamasından dolayı dünyanın bir çok yerinden tepkiler yağdı. Donald Trump’un bu açıklamasına dünyadan gelen tepkiler ise şu şekildeydi;
Kim Jong-un | “İsrail diye bir devlet var mı ki başkenti Kudüs olsun.” |
Çin Dışişleri Bakanlığı | “Trump’un Kudüs açıklamasında dolayı endişeliyiz.” |
Papa Francis | “Kudüs’teki statüko devam ettirilmelidir.” |
İngiltere Dışişleri Bakanlığı | “Trump’un Kudüs hakkında vereceği kararı endişe ile takip ediyoruz.” |
Rusya | “Bu karar İsrail ile Filistin arasındaki durumu daha da zora sokacaktır.” |
Avrupa Birliği | Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a Kudüs’ün statüsüne ilişkin AB’nin sabit duruşunda bir değişiklik olmayacağı güvencesi verildi. |
Türkiye | “ABD’nin bu maceracı yaklaşımını kesin bir dille reddediyoruz.” |
Konuyla alakalı olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN ise Kudüs meselesinin “kırmızı çizgi” olduğunu ifade ederek;
- İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’da toplanacağını ( 13 Aralık 2017),
- Tüm İslam dünyasının o zirvede hareketlendirileceğini,
- Bu sürecin İsrail ile diplomatik ilişkileri koparmaya kadar gidebileceğini vurguladı.
Kudüs Sorunu ve Uluslararası Hukuk İhlalleri
Kudüs sorununun hukuki boyutu ile alakalı tartışmalar devam ederken 1967 yılından bu yana işgalci İsrail devletinin Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlalleri ise şu şekildedir;
1969 | 21 Ağustos 1969’da Mescid-i Aksa’ya giren Avustralya’lı Radikal Dennis Michael Rohan, Kıble Camisi’nin mihrabını ve bin yıllık minberini yaktı. |
1990 | Filistin’in Aralık 1987’den 1993 Oslo Anlaşması’nın imzalanmasına kadar süren birinci intifadası sırasında 1990 yılında İsrail polisi gösterilere katılan 21 Filistinli’yi şehid etti. |
2000 | Ariel Şaron 2000 yılında Mescid-i Aksa’ya girdi ve ikinci intifada başladı. Ziyaretten sonra Mescid-i Aksa’ya tüm yabancıların girişleri Aksa Vakfı tarafından yasaklansa da İsrail Yahudilerinin girişine izin verildi. |
2014 | 2014 yılında İsrail Aksa’yı 24 saat süresince herkese kapattı. Kasım ayında Aksa’ya basarak gaz bombaları ve plastik mermilerle Filistinlilere saldırdı. Askerler caminin içine girerek ibadethaneyi tahrip etti. |
2015 | 14 Eylül 2015’de Aksa’nın avlusuna giren İsrail askerleri, mescidin içerisine postallarıyla girerek 5 Filistinliyi gözaltına aldı. |
İslam aleminin kanayan yarası olan Kudüs sorunu hakkında Kuveyt Meclis Başkanı Al-Ghanim tarafından uluslararası parlamentolar birliği toplantısında İsrail’e büyük tepki gösterilmişti. Siyasi sebeplerden dolayı bir türlü ortak şuur oluşturulamayan Kudüs sorunu halen çözüme kavuşturulabilmiş değil. Kuveyt Meclis Başkanı Al-Ghanim tarafından uluslararası parlamentolar birliği toplantısında yapılan konuşma bu şekildeydi;
Stratejik Ortak Haber Masası – Mahmut Nedim SUİÇMEZ
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
Bence Kudüs için Vatikan gibi bir devlet kurulmalı ve 3 din adamı ve bir Başkan tarafından yönetilmeli.
[…] Dünden Bugüne “Kudüs Sorunu” […]
Filistinin yanındayız ama filistinin siyasi ve askeri başarısızlığı yüzünden kudüsü kaybetmek üzere olduğumuz da ayrı bir gerçek
Zamanında ve çok güzel bir derleme olmuş.